Mayıs ayı | #okudumbitti
Diğer ayı, diğer günü, diğer bölümü beklemek güzelleştirmiyor mu, hayatı sürpriz yapan da bu değil mi? :)
Küçüklüğümden biliyorum bir derginin gelişini beklemenin sevincini.
“Bir rüzgar kadar hakiki sözler bekliyorum
Bir rüzgar kadar kendisi olan”
Dedemin evini hatırlatıyor bana dergiler. Ve yine küçüklüğümden biliyorum takvim yapraklarını her gün itina ile okuyup öyle kenara koyan dedemin, dergi okumaya verdiği ehemmiyeti, dergi okumanın kıymetini. Hayat hengamesinden herkes görmez belki dedemin bu yanını, iyi bir okur olduğunu mesela. Okumaya kıymet verenin de asla gözünden kaçmaz. Velhasıl Altınoluk dergisi benim için dedemin hâtırası, Altın Çocuk dergisi de çocukluğum, başlangıcım…
Farklı farklı dergileri incelemeyi, okumayı, yazmayı, dergi yazarı olmayı, dergi tanıtmayı severim kitaplar gibi. Kitaplardan ayıran yanları var dergilerin, önceki yıllarda paylaşmıştım. Şimdi de evvelinde çokça incelediğim, ara ara okuduğum bir dergi ile geldim. Geçerken güzel bir iz bırakmak için kendisini her ay düzenli okumaya ve heyecanla bir sonraki ayı beklemeye karar verdim.
Ayrıca Diyanet personeli için kıymetli dergi tercihlerinden :)
Sizde bu hayat yolculuğundan geçerken, “Geçerken” okuyabilirsiniz. Verdiği hissi okudukça anlarsınız.
Edebiyatın mâna dünyasında nice okumalara…
Eckhart Tolle . Bitki, çiçek vermeyi bir başarma olarak görmez; çiçek onun kendinden vardığı tutkulu bir hâl, versiyon gibidir. Peki tutku bizler için başarılacak bir şey midir? Yoksa şalın omzumuzdan, suyun nehirden aktığı gibi bizde akabilir miyiz o heyecanlı anın içine? Hem başarı neden bu kadar önemli? Dünyada iz bırakmak için mi? Yoksa onun bizde bir iz bırakması için mi? Yaşamınızın ruhunuzdaki izlerine bakın; kendi başardıklarınızdan daha çok evrenin, doğanın, sevdiklerinizin sizi şaşırttığı anlara, karşılaşmalara, heyecanlara rastlayacaksınız. O yüzden ne kadar çok anın içine sızsak, ne kadar çok çiçeği koklasak , ne kadar sevgiyi paylaşma cesareti göstersek kâr. 🌾
Mehmet Uluğtürkan RÜSUMAT
KURTULUŞUN HAYALET GEMİSİ
Merhaba millet nasılsınız? Bugün sizlere o kadar özel ve kıymetli bir eserle geldim ki yazar yazarken o günleri yaşayarak yazdı. Bende okukurken o günleri yaşadım çok etkisinde kalarak. Kesinlikle tavsiye ederim.
Mehmet Uluğtürkan okunurunuz bol kaleminiz keskin daim olsun.
#kitabınkonusu
1920 yılı Kurtuluş
Küçüğüm, daha çok küçüğüm
Bu yüzden sonsuz endişem
Savunmam bu yüzden
Bu yüzden bir küçük iz bırakmak için
Didinmem
Ne kadar az yol almışım
Ne kadar az, yolun başındaymışım meğer
Elimde yalandan kocaman, rengârenk
Geçici, oyuncak zaferler
Sonunda Melih Yıldız'ın kitabını okudum:) Biraz zaman aldı okuması; çünkü ne yazık ki biyografilerden gerçekten etkileniyorum. Okuduğumuz yazıların bir kurgu olmadığını bilerek okumak bazen ciddi şekilde sıkıntı yaratabiliyor. Neden? Çünkü bir öykü gibi, hikâye gibi okuyup geçmek haksızlık oluyor, zira insan hayatları gerçek, bu