Tüfeğini deppoya koydular, Esvabını başkasına verdiler. Artık ne torbasında ekmek kırıntısı, Ne matrasında dudaklarının izi; Öyle bir rûzigâr ki, Kendi gitti, İsmi bile kalmadı yadigar. Yalnız şu beyit kaldı, Kahve ocağında, el yazısıyla: «Ölüm Allahın emri, Ayrılık olmasaydı.»
Orhan Veli Kanık
Orhan Veli Kanık
İyileşmek demek acısından vazgeçmek demekti, oysa acıyı onun içine yerleştiren çocuğun kendisiydi. Onun iziydi. İyileşmek bu izi yitirmek, çocuğu sonsuza dek kaybetmek demekti. Artık bağlarını farklı şekilleri olabileceğini biliyordu. Savaş bir bağdır. Kederde öyle.
Sayfa 83 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Rahatımız bir bir kaçıyor arkasında iz bile bırakmadan.İzi yoksa kendisi de yok sayılmaz mı zaten.
İsteseydin ölürdün, ölseydin olurdun. Oysa ne öldün, ne oldun. Çünkü sen istemedin; isteğini, istediğini aslında dile bile getirmedin. Öyle ya bir kere dile getirseydin , olurdun, bir kez adam gibi aklından geçirseydin hemen orada olmuş ve ölmüş idin. Sen hiç istemedin ki dostum! İstemesini bilmedin, istemek nedir bilmedin! Çünkü sen ‘Ol’ deyince olduranı hiç tanımadın!
onlara uçmayı öğreteceksiniz ama sizin gibi uçmayacaklar. onlara hayal kurmayı öğreteceksiniz ama sizin gibi düşlerinizi görmeyecekler. onlara yaşamayı öğreteceksiniz ama sizin hayatınızı yaşamayacaklar. ama her uçuşta, her hayatta, her rüyada, sizin öğrettiğiniz yolun izi kalacak.
Giden düşüncelerden geriye sadece izi ve bıraktığı etkileri kalır.
Reklam
Farklılık
Ormanın içinde kesişen iki yol vardır ve ben en az ayak izi olan yolu seçtim. İşte farklılık budur.
- Bu acı zaman ile geçer mi acaba enişte? - Her yara gibi o da kapanır kızım... Bahusus sen hemen hemen çocuksun... Önünde bütün bir hayat var... Bu yaranın izi bile kalmaz. Bu teselli sözleri onu bilakis daha ziyade meyus etti: - Ne fena bir şey söylediniz enişte... - Niçin? - Çünkü ben, bu yarayı çok seviyorum.
Sayfa 261
İnsanları kara tahtadaki tebeşir izi gibi silip atabileceğine inanan bir dünya.
"Acı, sevgiden beslenir. " İstersen aynı kalemle aynı kağıda aynı şeyleri yazalım biz seninle , fark etmez. Parmak izi gibi, herkesin kağıtta bıraktığı iz de his de farklıdır.
Reklam
Erkeklerin tuhaf bir biçimde güdümlenmeye ihtiyacı var zira. Tek başlarına karar verebilme, inisiyatif alabilme potansiyelleri neredeyse yok. Sorumluluk? Sanmıyorum. Birinin onlara akıl vermesi, yol göstermesi lazım. Dolayısıyla karşı taraftan kendi insiyatifi ile bir şey yapmasını bekliyorsanız, daha çok beklersiniz. Bazen tanrının kadınları doğurmaktan ziyade bu iş için yarattığını düşünüyorum. Erkeklerin yaşamda tutunmalarına yardım etmeleri için yani. Fena proje değil. Ceo maaşı bağlasan yerin.
Sayfa 321Kitabı okudu
Kadınlar erkeklerden çok şey bekler. Tarihin ilk gününden beri kadın erkek ilişkileri kadını beklentileri üzerine kurulmuştur zaten. Bunun nedeni psikolojik kökenlerine inmeyeceğim. Düşünürken bile sıkılıyorum zira. Erkekler genellikle ve çoğunlukla kadınların beklentilerine çaresizlik içinde dinler, yerine getirmeye çalışır, beceremez. Tuhaf bir biçimde ilişkilerde böyle yürür bu denge. Kadın bir şey ister, erkek yapmak istemez. İstemeden yapar. Mecburen yapar. Yaptığından daha yapmadan bıkar. Usanır. Kaçar.
Sayfa 320Kitabı okudu
"Aşk insana sadece psikolojisini ve kimyasını değil; tarihini, müziğini, coğrafyasını, edebiyatını, fiziğini, beslenme çantasının içindekileri, hayat bilgisini de değiştiriyor." -Murat Menteş
Sayfa 320Kitabı okudu
Hakiki aşk kılıç yarası gibidir, yara kapansa da izi mutlaka kalır.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.