Acımasızlar serisinde en fazla sevdiğim kitap bu oldu kesinlikle.
İkinci kitap en heyecanlı yerinde bitmişti bu yüzden üçüncü kitabın ilk 50 sayfasını, Mel'in geri dönüşünü heyecanla okudum. Nasıl oldu, neden oldu, neler oldu, onlar ne halde..? Daha bir çok soru.
Mel'i açıkçası ben kitabın sonunda çıkacak sanmıştım ama erkenden gelip daha farklı olaylar oldu ve iyiki ortaya çıkıp o kısma daha az vakit ayırdık.
Son 100 sayfa... O kadar iyiydi ki, nefessiz okudum. Bir an gerçekten de Mel ve Liam'ın o silahın yönünü hiç değiştirmeyeceğini sanmıştım. Öyle bitmiş olsaydı ağlardım.
Olivia... O kadar iğrenç bir insanki. Onun olduğu her bölümde onun sarı saçlarına asılıp kökünden yolasım geldi. İğrenç pis mahlukat.
Yazarın dili her zamanki gibi akıcıydı, betimlemeler ile okuru yormadı ve bu da dilini daha akıcı bir hale getirdi.