Biz, deneyimden yoksun yeni doğanlar korkuyla ve korkunun anısıyla doğduk ve anılar deneyimdir.
..."Gayet iyi biliyorum. İnsanoğlu uygarlık yoldaki kanlı ilerleyişine başlamadan önce, ilkelliğin karanlığına giderek daha çok batmaya mahkumdur. Sayımız artınca ve herkese yer olmadığını hissettiğimizde birbirimizi öldürmeye başlayacağız."
Sayfa 13
Reklam
Haritasız ve dümensiz kalmış, gideceği limanı olmayan bir gemiydi. Kendini akıntıya bırakıp sürüklenmek, En azından hareket etmek, hayatta kalmak demekti ki içini acıtan şey de zaten buydu; yaşamak!
Sayfa 408 - Türkiye iş BankasıKitabı okuyor
Kendi adına düşünüp, kendin gibi davranmıyordun. Senin de fikirlerin, tıpkı giysilerin gibi başkaları tarafından üretilmiş; eylemlerini toplumsal onay biçimlendirmişti.
-"Geçici düzenler köpükler gibi uçar gider." -"Aynen öyle, köpükler gibi, geçici. İnsanın bu dünyadaki bütün çalışması köpükten öte bir şey değil. İnsan kendine faydası olacak hayvanları evcilleştirip düşmanca davrananları yok etti, toprağın yabani bitki örtüsünü temizledi. Ama sorıra insan yok oldu ve ilkel hayat geri dönüp onun elleriyle yaptığı her şeyi sildi süpürdü. Arazileri orman oldu, tarlaları yabani otlarla doldu, sürülerini yırtıcı hayvanlar yedi. Baksanıza Cliff House sahilini bile kurtlar basıyor."
Sayfa 10
Reklam
Etrafına, üç beş kitabına şefkatle baktı. Yanında kalan yoldaşları sadece onlardı.
"Öyle görünüyor ki, seni, senin kavrayışının da ötesinde seviyorum ben,"
Sayfa 258
320 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Birleşik Devletler'de oligarşik tiranlığın kronik yükselişinin anlatıldığı, genellikle "Modern negatif ütopyalardan en erken", olanı olarak düşünülür. Jack London'ın sosyalist görüşlerinin en açık biçimde sergilendiği bir romandır. Roman özellikle Faşist yapılanmanın dünyayı nasıl vahşete sürükleyeceğini ve bunun karşısındaki devrimci duruşun nasıl olması gerektiğini kurgu içerisinde muhteşem bir şekilde anlatır. Kitabın özellikle II. Dünya Savaşı sırasındaki Irkçı ve Faşist hareketlerden önce yazılmış olması yazarın geleceği nasıl da tahmin ettiğinin bir kanıtıdır. Kitapta ayrıca bugün ezen ülkelerde görülen işçi sınıfının Oligarşik düzenin içerisinde afyon sayılabilecek sınıfsal haklarla nasıl susturulabileceğini de bulunduğu tarihten görebilmiştir. Kitap Jack London'un dediği gibi Uçurum İnsanları'ndan Tröstleşmiş büyük burjuvaya kadar ezen-ezilen ilişkilerini ele alıyor. Jack London ezilen sınıflara yani onun tanımıyla Uçurum İnsanlarına, köylü sınıfına, işçi sınıfına, küçük burjuvaziye; tröstleşmiş emperyalist burjuvaziye karşı birlikte mücadele çağrısı yapıyor. Politik-Kurgu sayılabilecek bu roman yazarın isabetli tahminleriyle bir kurgudan öteye geçip doğrulanmış bir kehanet olmayı hak ediyor.
Demir Ökçe
Demir ÖkçeJack London · İş Bankası Kültür Yayınları · 201914,6bin okunma
Yani haritası ya da pusulası olmadan yabancı denizlerde sürüklenmiş gemi gibiyim. Ama şimdi artık ben de yönümü bulmak istiyorum.
Sayfa 15
Reklam
Balık Nemo;)
Bazen gerçekten de kendimi sudan çıkmış balık gibi hissediyorum.
Bana gelince, ben bir insanın en iyi bildiği şeyi duymak isterim, bunun adına ister mesleki banallik, ister başka bir şey de.
SON...
Dipte bir yerlerde karanlığın içine düştü. Bu kadarını fark edebildi. Karanlığın içindeydi artık. Bunu fark ettiği anda da farkındalığı sona erdi.
Eğer bildikleri en iyi şeyi birbirlerine bahşetmeyeceklerse, Tanrı aşkına, erkeklerle kadınlar başka ne sebeple bir araya gelirler? Onların en iyi bildikleri şey, ilgi duydukları ve onlara hayatlarını kazandıran, üzerinde ihtisas yaptıkları ve sürekli meşgul oldukları, hatta hayal kurdukları şeydir.