"Merhamet, daha yumuşak iklimlere mahsus bir şeydi."
Sayfa 50Kitabı okudu
Orta yol diye bir şey olmadığını biliyordu. Ya boyun eğdirecek ya da boyun eğecekti, merhamet göstermek zayıflıktı. İlkel yaşamda merhametin yeri yoktu. Merhamet, korkuyla karıştırılır ve bu gibi yanlış anlamlandırmalar hayatınıza mal olurdu. Öldür veya öl,
ye veya başkalarına yem ol
Sayfa 87 - PanamaKitabı okudu
"Sopa kimin elindeyse kanunu o koyardı, gönlünü almak şart değildi ama o, itaat edilmesi gereken bir efendiydi."
Sayfa 17Kitabı okudu
Bir aotalla onun aptalca davranışları arasına girmenin boşuna olacağını biliyordu. Sonuçta birkaç aptal eksik olsa yer yerinden oynamazdı.
Sayfa 62
İlkel Hayatın İçine
Diğer köpekler gibi Buck da bunu hissetti ve bir değişim yaşayacaklarını anladı.François tasmalarını takıp onları üst güverteye çıkardı. Soğuk yüzeye ilk adımında Buck’ın ayağı, çamura çok benzeyen beyaz ve lapa gibi bir şeyin içine battı.Hemen pıskırarak havaya sıçradı. Üstelik bu beyaz şey neyse, havadan da aşağı düşüyordu: Silkelendi ama daha fazlası hemen üstüne kondu. Merakla kokladı ve yaladı. Ateş gibi yakıyor ve bir an sonra yok oluyordu. Bu durum Buck’u hayrete düşürdü. Tekrar denedi ve tekrar aynı sonucu aldı. Seyredenler şamatayla güldüler ve Buck utandı ama neden utandı, bilmiyordu; çünkü bu onun gördüğü ilk kardı.
Sayfa 11 - Türkiye iş bankasıKitabı okudu
İnsan, ancak en hayat dolu hissettiğinde veya hayatta olduğunu tamamen unutmasıyla varoluşun zirvesinde hissetme hali yaşanır.
Sayfa 38Kitabı okuyor
"...ancak ilkellerde rastlanabilecek bir sabırla zamanının gelmesini bekleyebilirdi."
Sayfa 33Kitabı okuyor
Sopa kimdeyse, kanun onun elindedir.
Sayfa 14 - Halk kitabeviKitabı okuyor
Eski özlemler göçebe misali gelip gidişiyle, alışkanlıklar zincirini aşındırıp zayıflatıyor.
Demek töre buydu. Dürüstlük sökmüyordu. Bir kere yıkıldın mı, sonun geldi demekti. Öyleyse, hiç yıkılmamaya bakacaktı.
Sayfa 23Kitabı okuyor
Kendisi yürek burkan bir vaziyetteydi ama kendi yüreği, burkulmaz bir yürekti.
Makine düzeniyle işleyen sıkıcı bir hayattı. Her gün tıpkı ötekine benziyordu.
Gördüğü günlerin sayısından ve içine çektiği nefeslerin toplamından çok daha yaşlıydı.
Vahşetin içinde bir sabır vardır ki örümceği ağlarında, yılanı kıvrım kıvrım dolanmış hâlde,panteri pususunda saatlerce tutar; hayatın kendisi kadar inatçı,yorulmak nedir bilmeyen, ısrarcı bir sabırdır bu.
Gördüğü günlerin sayısından ve içine çektiği nefeslerin toplamından çok daha yaşlıydı.
Sayfa 77Kitabı okudu