Sonra çekildim bir kenara, seyrettim bütün olup biteni. Baktım kimde ben ne kadarım, kim bende ne kadar kalmış diye. Ve geçen ömrüme bir damla göz yaşı adanmışlıkla geçmiş diğer yarısı aldanış diye.... Özdemir ASAF
Sende; ben, kutba giden bir geminin sergüzeştini,
Sende; ben, kumarbaz macerasını keşiflerin,
Sende uzaklığı,
Sende; ben, imkansızlığı seviyorum.
Güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine
Ve kan ter içinde, aç ve öfkeli,
Ve bir avcı iştahıyla etini dişlemek senin.
Sende, ben, imkansızlığı seviyorum,
Fakat, asla umutsuzluğu değil...
Nazım HİKMET
SENİ NASIL SEVERİM
Seni nasıl severim sersem? Sayayım de bilsen.
Seni deryalar,gökler,ufuklar kadar severim
Duygularım yetmediğinde ruhum erişir sana
Varlığın ve ebedi güzelliğin sonuna kadar
Severim seni ben gün bitip güneş gidince
Mum ışığında kendimle birlikte olunca
Özgürce severim,bilirim erkekler özgürdür
Arı bir çiçek gibi severim,dua eder gibi
Senin çocukluğumdaki tutkuyla severim
Acılarımı ondurmak,inançlarımı pekiştirmek
Seni unutmak istediğim aşkımla severim
Bütün havarilere; seni bütün nefesimle
Severim; gülüşüm,gözyaşlarım ve hayatımla..
Ve Allah bilir,öldükten sonra da seveceğim............................
Elizabeth Barrett Browning - sone 43
“Sevmek ne uzun kelime. Derin deniz mavisi. Ne zaman geleceksin. Gelsen ya. Güzel buralar. Hem sana bütün olmayı öğretirim. Göğsünde kaybolurum hüzünlendiğim dakikalarda, çünkü senin omuzlarında ağlamanın deniz manzarası var.” Cemal SÜREYYA
Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim de bir ruhum bulunduğunu öğrettin
"Her ne yöne gidersen git, kaç menzil tüketirsen tüket sakın ola kendinden utanma. Vücudun şehrine gir Pinhan, onu seyreyle. Hem de doya doya seyreyle. Biz nefsimizi silmekten değil, bilmekten yanayız unutma."