J. Watkins'in çok iyi ifade ettiği gibi, "Bilim, onun üretimine katkıda bulunan zihinsel etkinliği aşan bir yapıdır, bu biraz, bir katedralin varoluşunun onun inşasına katkıda bulunan kol gücünün üzerinde olması gibi bir şeydir."
Gözlem her zaman seçicidir, gözlemcinin yalnızca kağıda geçirmekle yetineceği duyumlar ya da algılar değildir; gözlem beklentiler doğrultusunda ve araştırıcının kafasını kurcalayan ve zaten ön bilgiden çıkan sorunlarla kısmen önceden belirlenmiştir.
Eğer bir kuram kendini hiçbir biçimde çürütülmeye açık tutmuyorsa, temel bir sınamaya karşı kendi bağışıklığını koruyorsa, onun için bilimsel veya deneyci bir kuram denilemez.