Baştan çıkarmada dişil, ne vurgulanmış ne de vurgulanmamış bir öğedir. Dişil, arzunun ya da hazzın belli bir "özerkliği"ni; bedende, sözde ya da yazıda yitirdiği (?) bir özerkliği kapsamaz; kendi hakikatini de talep etmez; baştan çıkarır.
Kuvvetli yapılar olan psikanalizin ve cinselliğin gerilemesi, her ikisinin de psi ve moleküler bir evrende gözden düşmesi, başka bir evrenin (bu ikisinin asla buluşamadığı yöne paralel bir yönde bulunan bir evrenin) kapısını aralıyor; bu evren de, psişik ve psikolojik ilişkilere göre, bastırılmışlığa ya da bilinçdışına göre değil oyunun kurallarına, meydan okumaya, ikil ilişkilere ve görünümlerin stratejisine göre yorumlanıyor: Baştan çıkarmaya göre yapıya ya da ayırt edici karşıtlıklara göre de değil, baştan çıkarıcı tersinirliğe göre-bu evrende dişil, erile karşıt olan değil, *onu baştan çıkarandır.*
Reklam
Cinselin ve iktidarın bir alternatifi var ve psikanalizin bunu bilmesi mümkün değil; çünkü onun belit dizgesi cinselliğe dair özellikler gösteriyor ve bu başka yer, hiç kuşkusuz erillik/dişilik karşıtlığının -özü bakımından eril, hedefleri bakımından cinsel ve varlığı sonlanmadıkça yıkılamayan bu karşıtlığın- dışında kalan bir dişilik düzleminde yer alıyor. Dişilin bu gücü, baştan çıkarmanın gücünden başka bir şey değil.
Tıpkı herhangi bir şeyin, varlığı özüne yetmediği için kendini sürdürmesi gibi, dişil de hiçbir zaman olduğunu sandığı yerde olmadığı için baştan çıkarıcıdır.
Cinsel her yerdedir, cinsellik hariç.
Günümüzde, çoğalan suretleriyle arzudan daha az güvenilir başka bir alan da yoktur.
Reklam
979 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.