"Genç kızların kendilerinden daima bir şeyler öğrenilebilecek, doğuş­tan öğretmenler olduklarını hiç aklımdan çıkarmayacağım - hiçbir şey öğrenmeseniz, nasıl kandırılacaklarını öğrenirsiniz- çünkü bu, en iyi, kızların kendilerinden öğrenilir."
Hayatın çekici yanları var, oysa ölüm cazibeli.
Reklam
Oyunun "ahlakdışılığı" da buradan gelir. Pek çokları, hemen ve fazla kazanma isteğini ahlakdışı sayarlar. Oysa bu kabulle, oyuna lüzumundan fazla bir saygınlık yüklenir. Oyun, sanıldığından daha ahlakdışıdır. Oyun ahlakdışıdır, çünkü üretim düzeninin yerine baştan çıkarma düzenini koyar.
Tıpkı güneş ışıklarının birbirinden farklı katmanlar tarafından kırılması gibi nesne de çarpılır -kendi kütlesinin ağırlığı altında ezildiği için kendi varlığını yöneten yasalara bile itaat edemez. Bu tür eylemsizlik süreçleri hakkında hiçbir şey bilmiyoruz; tek bildiğimiz kara deliğin sınırında onları bekleyen şey: Geri dönüşü olmayan nokta, yeniden bütünsel bir tersinirlik noktasına, bir felaket noktasına dönüşür; ölümün kurduğu yay tam da burada, yepyeni bir baştan çıkarma etkisi yaratarak boşalır.
Dolayısıyla, asıl sorun, bir yığın psikanalitik gerekçeleri ve aptallıklarıyla cinsellik ya da beslenme iktidarsızlığı değil, baştan çıkarma iktidarsızlığıdır. Sevgisizlik, nevrozlar, kaygı, yoksunluk, yani psikanalizin karşı karşıya olduğu her şey, hiç kuşkusuz sevememekten ya da sevilememekten, haz duyarnamaktan ve haz verememekten kaynaklanır; bununla birlikte en büyük düş kırıklığının kaynağı da baştan çıkarma ve onun başarısızlığa uğramasıdır.
Baştan çıkarma bir tutku ya da bir kader olduğuna göre, bunun tersi olan tutku çoğu kez ona üstün gelir: Baştan çıkarılınama tutkusu. Bizler kendi hakikatimiz içinde kendimizi güçlendirmek için mücadele ederiz, bizi baştan çıkarmak isteyen her şeye karşı mücadele ederiz. Sırfbaştan çıkarılmaktan korktuğumuz için baştan çıkarmaktan vazgeçeriz.
Reklam
Şimdi sana bi küfür ederim, nevrin döner
"Genellikle, bana güvenen her kıza karşı, estetik yönden, kusursuz bir muameleyi garanti ederim: Ne var ki bu, kızın aldatılmasıyla son bulur." (s. 84)
Arkadaşlar bakın, gavat:
"Tek bir kadını sevmek pek azla yetinmektir; kadınların tümünü sevmek ise olsa olsa yüzeysel bir kişiliğin hafıfliği olabilir; olabildiğince çok sayıda kadın sevmek. .. İşte haz, işte gerçek yaşam!"
Var olmak için, kurban etme törenlerine uygun biçimde dünyaya meydan okumaktır. Çünkü hiçbir şey, doğal olarak var olmaz; her şey varlığını kendisine yöneltilen ve cevap vermesi istenen bir meydan okumaya borçludur.
Ölüm ilkel bir olay değildir ve gerçekleşmek için, baştan çıkarmanın bulunduğu noktadan geçmek zorundadır; başka bir deyişle ölüm ani ve şifresi çözüle­meyecek bir suç ortaklığından; şifresi çözülmemiş bir işaretten, belki de tek bir işaretten geçmek durumundadır.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.