Biz çirkin, aptal ve kötüyüz ve hiçbir şey bir gün biraz daha az olma umudu vermiyor; bu uzaklık, bu özlem duyduğumuz ve bizi harekete geçiren bu yıkılmaz inanç çekirdeği nereden kaynaklanıyor? Güzellik bizim ne olduğumuzda değil, bir gün olabilmek istediğimizde yatıyor. O, kabul etmediğimiz şeylerden kaynaklanıyor. Tavşan yılan olmak için can atmaz, salyangoz kelebeğe dönüşmek istemez; oysa biz kendimiziden kaçmaya, çürük kabuğumuzdan kurtulmaya çalışıyoruz.
İnsanın olduğu haliyle, halihazırda sık sık nasıl oluyorsa öyle ve artık yarın olmayacağı haliyle, birleşen güçlerimiz sayesinde görme zamanı gelmiştir. Uzun zamandır sağır ve kör kaldık. Teknoloji bize şimdi görme ve işitme olanakları veriyor. Dinleyiniz! Seyrediniz!
İçimde anlaşılmaz şiddetli bir öfke kıpırdanıyordu, ve insan neslinin kaybolmuş olduğuna inanıyor, başımı öne eğiyordum, ve yağmur yağıyordu, dostlarıma tek bir sözcük söyleyemiyordum ve yağmur suları ayakkabılarımın içine dolmuştu.