Bir soru daha sorarsa her şeyi anlatacağım. Ama başka bir şey sormuyor.
Bulantı yakamı bırakmadı, yakın zamanda da yakamı bırakacağını sanmıyorum. Ama artık ona katlanamıyorum, bu geçici bir huzursuzluk ya da bir hastalık değil: O benim.
Reklam
Kendini bırakmak, unutmak, uyumak istiyorum. Ama yapamıyorum, boğuluyorum. Varoluş her tarafımdan, gözlerimden, burnumdan, ağzımdan içeri dalıyor.
Onları kendimden öyle uzak hissediyorum ki: sıcaktan gevşiyorlar, yüreklerinde aynı hafif ve tatlı düş sürüp gidiyor. Tedirgin değiller, sarı duvarlara ve insanlara güvenle bakıyorlar, dünyayı şu haliyle makul buluyorlar; ikisi de belli süre hayatın anlamını ötekinin hayatında buluyor. Yakında ikisinin de tek bir hayatı olacak: Anlamdan yoksun, ağır ve kayıtsız bir hayat, gel gelelim bunun farkına varmayacaklar.
"Peki ama, birbirlerine bu kadar benzediklerine göre, niçin bu kadar var olan var?"
"Bütün insanların, hayranlığa değer olduklarını biliyorum... Tanrı'nın yaratıkları olmamız bakımından tabi..."
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.