Kırağıdan nem kapan bir hava var dışarda. "Bu havada şort giyilmez, kalk da uzun bacaklı bir şeyler giy oğlum" diyerek öğleden beri yapıştığım koltuktan kalkarak üzeri sigara yanığı bir eşofman altı giydim. "Bana ne lan senin giydiğin heşofmenden" diyebilirsiniz. Tabi hakkınız, diyin anasını satayım. Zaten alt katımdan
Bir şehrin girift eşiğinde
Efil efil zemheri ikliminin uçlarında
İnce siyah bir şal takmış
Kalbini rüzgara mühürleyip
Hızlı adımlarla koşan
Bir çift topuklunun sesiyle
Uyandım
Jet gibiydi
Siyonist İsrail’i yaptığı katliamları ve vahşetleri görüyoruz ve biliyoruz
Ama bir de Siyonist İsrail’in içimize yerleştirdiği, parayla satın aldığı bizden gibi görünüp İsrail’e hizmet eden hainleri görmüyoruz. İsrail’e jet yakıtı satıldı, Kürecik’ten bilgi gitti diyenleri…
Allah onları kahretsin!
İçimizdeki yerli Siyonistle İsrail askerlerinden daha tehlikeli
Çünkü onlar görünmüyor, beyinlerimizi, nesillerimizi zehirliyor, terörü destekliyor, canla başla İslâm ve insanlık için çalışanları zedeliyor, geleceğimizi karartıyor…
R. Gray'in Kayak Serserisi adlı romanının kahramanı için de ne aile ne bağlılık önemlidir. Kız arkadaşına şöyle söyler: "Bir kız, bir erkek bir araya gelince ardından evlilik gelir, çocuklar gelir, iş gelir, sorunlar gelir. Artık bu ilişki sevgi ilişkisi olmaktan çıkar, günlük yaşam olur. Biz bunu istemeyiz, değil mi?" Mirasyediler, jet sosyete üyeleri içinde kimlik karmaşası çekenler vardır. Züppeliği meslek edinmişlerdir. Çalışanlara, yuva kurup düzenli bir yaşam sürenlere küçümseyerek bakarlar. Tatlı hayat sürdüklerini sanırlar ancak boşluk içindedirler ve can sıkıntısından patlarlar. Bir serüvenden ötekine atlayarak içlerindeki boşluğu kapatmaya uğraşırlar.
Adı gibi falanlardan filanlardan bahseden, bohem jet sosyetik, ultra beyaz yakalı bir kadının tuhaf yaşamı. Radikallik akıl almaz boyutlarda. Pazar magazini tadında can sıkmadan okunsa da bitince zaman kaybı hissiyatı veriyor.