...Evet Jîr gidecek, kadim ülkeye,ata yurduna gidecek, dağlara sığınacak,
Dağlar Ülkesi'nin kuytuluklarını keşfe gidecek, sığınak arayacak.
Kevok çaresiz, kararını vermiş bir kere,
Jîr gidecek.
Ülke diyor, sadece ülke, başka bir şey demiyor, oraya gidecek.
Jîr'in sihirli kelimesi ülke, her şeyi anlatıyor bu kelime ona, gizemli bir kelime bu.
Jîr'in Kevok'un ülkesi...
Görkemli bir yer, gözlerinin önüne serilmiş, usta bir kadının elinden çıkmış rengarenk bir kilim sanki.
Korunaklı dağlar, derin vadiler, berrak sular, dağları yaran seller, ipek bir halı benzeyen ormanlar, sularına geyiklerin indiği duru göller, gökkuşağının yedi rengi, beyaz karlar, her derde deva otlar, çimenler, buz gibi pınarlar, sayısız çeşmeler, nazlı kavak ağaçları, rüzgarda hışırdayan selviler, seher yelleri, büyük fırtınalar, felaket çığları, sakin şafaklar, kızıla boyanmış akşamlar, serin geceler, kıpır kıpır yıldızlar, serin sığınaklar, derin mağaralar, sarı kırlar,
her şey, sakin ve dingin bir ruhla seslenen her şey orada,
ülkede diyor Jîr, ata yurdumuzda bizim.
Syf.99