"Xururuca." "N'oldu?" "Ağlarsam ayıp olur mu?" "Ağlamak asla ayıp değildir, sersem. Niye ki?" "Bilmem, henüz alışamadım. içimdeki kafes bomboş kaldı sanki..."
Reklam
“Hep senin yanında olmak isterdim, biliyor musun?” “Neden?” “Çünkü dünyanın en iyi insanısın. Senin yanındayken kimse beni azarlamıyor ve gün ışığının yüreğimi mutlulukla doldurduğunu hissediyorum.”
Kalbimiz kocaman olduğu sürece sevdiğimiz hersey içine sığar.
Şimdi acının ne olduğunu gerçekten biliyordum.Ayağını bir cam parçasıyla kesmek ve eczanede dikiş attırmak değildi bu.Acı, insanın birlikte ölmesi gereken şeydi.”
Reklam
"Acı çekmek ne demekmiş asıl şimdi anlıyordum. Acı çekmek bayılana dek dayak yemek değildi. Asıl acı, kalbi baştan aşağı sancılara boğan, insana sırrını kimselere anlatmadan ölmeyi arzulatan bir şeydi. Kolları, başı hep dermansız bırakan, yastıkta öbür yana dönme isteğini bile söndüren bir şey."
"İyi de hayalinde bana yer vermedin ki?" "Ben bütün hayallerimde sana yer veriyorum, Portuga."
184 syf.
2/10 puan verdi
Bakın ben sürekli kitap okuyan birisi değilim. Elimden geldiğince fırsat bulduğum kadarıyla okumaya çalışıyorum. Okuduklarım arasında en sıkıldığım kitap bu oldu bitiremeden bıraktım. Konudan konuya atlıyor, kim nerde, ne yapıyor belli olmayan bir kitap bana göre. Bana hitap etmedi.
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022229.6k okunma
Bilesin ki kalbimiz kocaman olduğu sürece sevdiğimiz her şey içine sığar.
Reklam
"Yaşamak için fazlasıyla yaşlanmış gibiler, her şeyden bıkmışlar sanki..."
Sayfa 48 - Can YayınlarıKitabı okudu
183 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Sevginin Yoksunluğu
Portekizli fakir cok çocuklu bir aile. Babası işsiz kalmış, iş bulamıyor.evin geçimini çoğunlukla anne sürdürmekteydi. Çocuklardan bazıları da çalışmaktaydı. Sorumluluk bilinci olan bir aileydi aslında. Daima büyük kardeşler küçük kardeşlere bakar ve onlara bir şeyler öğretirdiler. Zeze yaramaz haylazdı. Ancak bir o kadarda duygusal, kalbi hassas, beş yaşında olmasına rağmen ailesinin durumunu anlıyabiliyordu. Annesine düşkündü. Babasına üzülüyordu. En çok küçük kardeş Luisi sever ve onunla ilgilenirdi.kardesine karşı oldukça sabirliydi. Yaramazlıktan dolayi çok sık dayak yerdi. Bazen de sebepsiz yere dayak yediği olurdu. En çok sevdiği diğer kardeşi ablası Gloriaydı. Yeni taşındıklari evin bahçesindeki portakal fidanı ile arkadaş olmuş, sırtını ona dayanmıştı. Tüm mutluluklarini ve hüzünlerini onunla paylaşırdı. Durumlarının farkındaydı, tamahkar, kanaatkar idi. Var olani sevmeyi öğrenmişti. Yokluğun içinde olgunlaşır küçük yaşta insan. Annesi ona vermenin almaktan daha üstün olduğunu öğretmişti, yoksulluklarina rağmen. Portekizli yaşlı bir adam olan Portuga ile tanışmıştı. Şefkati sevgi ve ilgiyi onda tatmişti. Babası gibi hissetmişti. Kendini değersiz görmekteydi. Zeze yoksulluğu ve yoksunluğu bir arada yaşayan beş yaşında, küçük bir çocuktu. Sevgiye şefkate ilgiye muhtaçtı. İnsan ancak cebindeki verebilirdi. Babası ve bazı kardeşlerinden yeteri kadar ilgi görmediği gibi dayak da yemekteydi. Suçlu var mı burada ? Zeze yoksunlugunu yaramazlikla kapatmak istiyordu. Zaten o küçük bir çocuktu. Hassas duygulu bir çocuktu.
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022229.6k okunma
Çünkü şefkat olmayınca hayatın pek değeri kalmıyor. Şefkat göstermek beni bazen mutlu ediyor, bazense yanıltıyor, ki bu ikincisi daha sık oluyor.
Can Yayınları
Ben şuna inanıyorum, sevgi insana her şeyi yaptırabilir bir de sevgisizlik.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.