"Buharlı tren kadar yirminci yüzyıl uygarlığını temsil eden başka bir şey yoktur. Bilmem kaç insanı aynı kutuya sokuyor ve gümbürdeyerek gidiyor. Kayırması yok. İçine tıkıştırdığı herkes aynı hızda gitmek, aynı istasyonda durmak ve aynı buharın tadına bakmak zorunda. İnsanlar bu trene binmek diyor, bense paketlenmek ve bir kutuya yüklenmek diyorum. Onlar trenle gidiyorum diyor, bense nakledilmek diyorum."