ve aslında budur mükemmel olan, sıradan olmak.*
"Şairin bir zamanlar yeni doğmuş bebekler için dilediği gibi, sıradan olasınız."
Sayfa 153Kitabı okudu
"Yüzünde gördüm onu. Gerçekte olan biten, çoğu kez bu değildir, öyle değil mi? En azından, benim için değildir. İnsanların söylediklerini dinleriz, yazdıklarını okuruz, yanıtımız budur, doğrulamamız budur. Ama eğer yüz, konuşan kişinin sözcükleriyle çelişiyorsa, yüzü sorgularız. Gerçek önümüzde apaçık durmaktadır. (yüzünde)"
Sayfa 146Kitabı okudu
Reklam
insan kalbinin sonsuz umudu
"İnsan kalbinin sonsuz umutluluğu konusundaki şu lafı kim söylemişti?"
Sayfa 123Kitabı okudu
"baş edemediğim altüst edici bir yakınlık korkusu."
Sayfa 125Kitabı okudu
"İnsan gençken duygularınızın kitaplarda okuduğunuz duygular gibi olmasını istiyorsunuz. Onların yaşamınızı altüst etmesini, yeni bir gerçeklik yaratmasını ve tanımlamasını istiyorsunuz. Sanırım daha sonraları, onların daha ılımlı bir şeyler, daha pratik bir şeyler yapmasını istiyorsunuz: onların yaşamınızı şu anda ve geçmişte olduğu gibi desteklemesini istiyorsunuz. Onların size her şeyin iyi olduğunu söylemesini istiyorsunuz. Peki, bunda yanlış bir yan var mı?"
Sayfa 119Kitabı okudu
"Yirmisindeyken, hedefleriniz ve amaçlarınız konusunda kafanız karışık ve kesinlikten yoksun olsanız da yaşamın kendisinin ne olduğu konusunda, yaşamda ne olduğunuz ve ne olabileceğiniz konusunda güçlü bir duyguya sahipsinizdir."
Sayfa 111Kitabı okudu
Reklam
"Karakter zamanla gelişir mi? Romanlarda elbette gelişir: yoksa anlatılacak bir hikaye olmazdı. Ama hayatta? Bazen merak ediyorum. Tutumlarımız ve görüşlerimiz değişiyor, yeni alışkanlıklar ve tuhaflıklar ediniyoruz; ama bu, daha çok dekorasyon gibi, farklı bir şey. Belki de karakter zekaya benziyor, tek farkla ki karakter biraz daha geç doruk noktasına çıkıyor: yirmiyle otuz arasında, diyelim. Ondan sonra, neye sahipsek onunla kalıyoruz sadece. Kendi kendimize kalıyoruz."
Sayfa 110Kitabı okudu
"Beni, benim yüzümden mi terk ettin?" "Hayır" dedi. "Seni bizim yüzümüzden terk ettim."
Sayfa 107Kitabı okudu
"Sözgelimi: genç ve duyarlıyken, aynı zamanda en incinir konumda oluyoruz; oysa kan yavaşlamaya başladığında, duyularımız keskinliğini yitirdiğinde, daha fazla zırhlanıp incinmelere katlanmayı öğrendiğimizde, daha dikkatli adım atıyoruz."
Sayfa 106Kitabı okudu
"Kendi hayat hikayemizi ne kadar sık anlatırız? Ne kadar sık düzeltmeler yaparız, güzelleştiririz, kurnazca kesintilere gideriz? Hayat uzadıkça, çevremizde hikayemize meydan okuyacak, bize hayatın bizim hayatımız olmadığını, sadece hayatımız hakkında anlattığımız hikaye olduğunu anımsatacak kişiler de azalıyor. Başkalarına ama -esas olarak- kendimize anlatılan bir hikaye."
Sayfa 101Kitabı okudu
Reklam
"Yeniyetmeliğimin son yıllarında zihnimin serüvencilik imgeleriyle kendi kendini sarhoş ettiği bir dönemi anımsıyorum. Büyüdüğümde böyle olacak. Oraya gideceğim, bunu yapacağım, bunu keşfedeceğim, o kadını seveceğim ve sonra da onu, onu ve onu. Romanlardaki insanların yaşadıkları gibi yaşayacağım ve yaşadım. ... Yeniyetmeliğimde düşünü kurduğum şeyleri hiçbir zaman yapmayacaktım. Bunun yerine, bahçemdeki çimi biçtim, tatillere çıktım, bana biçilen hayatı yaşadım."
Sayfa 101Kitabı okudu
"Düşe kalka yaşayıp dururuz, yaşamın başımıza gelmesine izin veririz, azar azar bir anılar deposu oluştururuz."
"...gençken, kendimiz için farklı gelecekler yaratırız; yaşlandığımızdaysa, başkaları için farklı geçmişler uydururuz."
"Bağrınızda... söndürülmemiş bir ateş olmadığından emin misiniz Bay Webster?"
"Ama baktığımız yine aynı gözler, öyle değil mi? İlk tanıştığımızda, birlikte yattığımızda, evlendiğimizde, balayına gittiğimizde, ortaklaşa ev kredisi aldığımızda, alışveriş yaptığımızda, yemek pişirdiğimizde, tatile çıktığımızda, birbirimizi sevdiğimizde ve birlikte bir çocuk sahibi olduğumuzda, aynı başta yer alan aynı gözler. Ve ayrıldığımızda da aynılardı."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.