"Karanlık düşüncelerin labirentlerinde yol alırken, Freud'un cinsellik kavramına getirdiği derin bakış açısıyla tanışın. Ardından, Jung'un sembollerle dolu dünyasına adım atarak cinselliğin arketipik boyutlarını keşfedin. Fonksiyonel tıp ise beden ve zihin arasındaki dengeyi sağlayarak, cinsel sağlık ve doyum konusunda yeni kapılar aralıyor. Bu yolculukta, içsel dönüşümün anahtarlarını bulabilir ve ruhunuzun derinliklerindeki sırları çözebilirsiniz. Takip edin, cinselliğin Freudvari ve Jungvari perspektiflerini keşfedin. 📚🔍
x.com/yelin_burak?t=I...
#Cinsellik #Freud #Jung #FonksiyonelTıp #İçselDönüşüm"
Yalnızlığın bir başka kokusu vardır, birlikte olmanın(özellikle yatakta} başka bir kokusu. Çiftleşir ya da tekleşirken bedenimizin kokusu da değişir.
Bilmiyorum, ünlü ruh bilimci Kraft Ebing, Psycopathia
Sexualis 'te bu koku düşkünlüğüne ne ad veriyor? Bu koku düşkünlüğünü, örneğin, fetişizm, animalizm, egzibisyonizm, masoşizm, sadizm... gibi ruhsal hastalıklar arasında mı değerlendiriyor, yoksa "normal" karşılayarak, psycopathia'nın sınırlan içine sokmuyor mu? Freud ne düşünüyor bu konuda? Ya Jung? Aslında, bu büyük ruhçuların ne düşündüğü bilmemnemde değil. Normal ya da anormal, bilmiyorum; bildiğim bir koku düşkünü olduğum. Kaldı ki burada anlatmak istediğim, kokularla cinsel yaşamım arasındaki ilişkiler değil. Böylesi şeyler yazılmaz, yaşanır.
Birey, kendi hiçliğine öylesine ikna olmuştur ki, kendisiyle bir yere varmak için ve kendisini geliştirmek için hiçbir şekilde bir çaba göstermez. Durum oldukça umutsuzdur: Birey, bir hiçtir. Elbette ki bireyin bir hiç olduğu görüşü yanlıştır. Birey yaşamın damarıdır. Her birey yaşamın taşıyıcısıdır.
“İnsan bilinci kırılgandır…” der Jung. “Parçalanmaya eğilimlidir.” İnsan, bu parçalanmanın önüne geçmek için “zihni yalıtma” yoluna gider. Zihinsel yalıtma taktiği ile kendimiz için sadece gerekeni gereken yerden alırız ve dikkatimizi dağıtacak, huzurumuzu bozacak diğer tüm şeyleri kapının arkasında bırakırız.
-
..Örneğin şu an bu satırları okurken sokaktan gelen araba sesini ya da yan komşunun sesini kısarsınız. Bunların hepsi ilgi alanının dışına itilir. Bu bilinçli bir bölünme halidir.