“Görüşünüz ancak yüreğinizin içine baktığınızda berraklaşır. dışa bakan düş görür, içe bakan uyanır.” —Carl Gustav Jung
Twitter takipleşme iletisi.
"Karanlık düşüncelerin labirentlerinde yol alırken, Freud'un cinsellik kavramına getirdiği derin bakış açısıyla tanışın. Ardından, Jung'un sembollerle dolu dünyasına adım atarak cinselliğin arketipik boyutlarını keşfedin. Fonksiyonel tıp ise beden ve zihin arasındaki dengeyi sağlayarak, cinsel sağlık ve doyum konusunda yeni kapılar aralıyor. Bu yolculukta, içsel dönüşümün anahtarlarını bulabilir ve ruhunuzun derinliklerindeki sırları çözebilirsiniz. Takip edin, cinselliğin Freudvari ve Jungvari perspektiflerini keşfedin. 📚🔍 x.com/yelin_burak?t=I... #Cinsellik #Freud #Jung #FonksiyonelTıp #İçselDönüşüm"
Reklam
“Kendi içine bakmaya cesareti olmayan herkesin yaşamı bulanıktır.” Jung İçimize doğru taşarız..
Yalnızlığın bir başka kokusu vardır, birlikte olmanın(özellikle yatakta} başka bir kokusu. Çiftleşir ya da tekleşirken bedenimizin kokusu da değişir. Bilmiyorum, ünlü ruh bilimci Kraft Ebing, Psycopathia Sexualis 'te bu koku düşkünlüğüne ne ad veriyor? Bu koku düşkünlüğünü, örneğin, fetişizm, animalizm, egzibisyonizm, masoşizm, sadizm... gibi ruhsal hastalıklar arasında mı değerlendiriyor, yoksa "normal" karşılayarak, psycopathia'nın sınırlan içine sokmuyor mu? Freud ne düşünüyor bu konuda? Ya Jung? Aslında, bu büyük ruhçuların ne düşündüğü bilmemnemde değil. Normal ya da anormal, bilmiyorum; bildiğim bir koku düşkünü olduğum. Kaldı ki burada anlatmak istediğim, kokularla cinsel yaşamım arasındaki ilişkiler değil. Böylesi şeyler yazılmaz, yaşanır.
Carl Gustav Jung: Bireyin Önemi Üzerine (1960)
Birey, kendi hiçliğine öylesine ikna olmuştur ki, kendisiyle bir yere varmak için ve kendisini geliştirmek için hiçbir şekilde bir çaba göstermez. Durum oldukça umutsuzdur: Birey, bir hiçtir. Elbette ki bireyin bir hiç olduğu görüşü yanlıştır. Birey yaşamın damarıdır. Her birey yaşamın taşıyıcısıdır.
“İnsan bilinci kırılgandır…” der Jung. “Parçalanmaya eğilimlidir.” İnsan, bu parçalanmanın önüne geçmek için “zihni yalıtma” yoluna gider. Zihinsel yalıtma taktiği ile kendimiz için sadece gerekeni gereken yerden alırız ve dikkatimizi dağıtacak, huzurumuzu bozacak diğer tüm şeyleri kapının arkasında bırakırız. - ..Örneğin şu an bu satırları okurken sokaktan gelen araba sesini ya da yan komşunun sesini kısarsınız. Bunların hepsi ilgi alanının dışına itilir. Bu bilinçli bir bölünme halidir.
Sayfa 9
Reklam
Şu hüzünlü duruşunla beni öldürüyorsun.
Net.
Acı çekmeden bilinç doğmaz. Carl Gustav Jung
"İnsan yaptığı şeydir, yapacağını söylediği şey değil," der Jung.
Hiç kimse aynı nehre iki defa giremez; çünkü ne nehir aynı kalmıştır artık, ne de nehre giren kişi.
Reklam
Kişinin içsel ve karanlık yanı "hakikat", dışsal ve toplumsal yanı ise koruyucu bir maske, bir yalandır. Jung
Tanrıya bağlanmayan bir birey,dünyanın fiziksel ve ahlaki kışkırtıcılığına kendi kaynakları ile direnemez.. Carl Gustav Jung
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.