Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
........................................ BÖLÜM VIII .................................... A Ç I K D E N İ Z ' İ N Ç O C U K L A R I
Sayfa 345 - Metis Yayınları, Yedinci Basım: Temmuz 2023Kitabı okuyor
Eşsiz bir anı yaşadığınızın farkındasınız. Biliyorsunuz ki bu an bir daha tekrarlanmayacak, bu anı fark ettiğiniz anda yerine bir başka an geldi bile. ... Z a m a n g e r i d ö n ü ş s ü z b i ç i m d e a k ı y o r .
Sayfa 110Kitabı okudu
Reklam
ATSIZ'DA DİL VE EDEBİYAT Dil: Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan ve bitirme tezini, Osmanlı döneminde sade Türkçe akımının öncülerinden Edirneli Nazmi'nin Dîvân-ı Türkî-i Basît'i üzerinde yapan Atsız'ın dil konusundan uzak kalmayacağı ve bu konuya sık sık temas edeceği açıktır. Onun, Türkçe konusundaki düşüncelerine
İnsana birçok zincir vurulrnuşnır, bir hayvan gibi davranmayı unutsun diye: gerçekten de tüm hayvanlardan daha yumuşak, daha zeki, daha neşeli, daha temkinli olmuştur. Ama şimdi, zincirlerini taşıdığı sürece temiz havadan ve özgürce devinmekten yoksun olmanın acısını çekmektedir: - oysa bu zincirler, bıkmadan usanmadan yineliyorum ki, ahlaksal, dinsel, metafizik düşüncelerin ağır ve anlamlı yanılgılarıdır. Ancak z i n c i r - h a s t a l ı ğ ı da aşıldığında, tam olarak ulaşılmış olacaktır büyük hedefe: insanın hayvanlardan ayrılmasına. - Şimdi zincirleri çözme çalışmamızın ortasındayız ve büyük bir dikkat göstermemiz gerekiyor. Yalnızca a s i l l e ş m i ş i n s a n a verilebilir, t i n i n ö z g ü r l ü ğ ü ; yaşamın h a f i f l e t i l m e s i yalnızca ona yakınlaşır ve merhem olur yaralarına; ilk önce o söyleyebilir başka hiçbir amaç için değil, s e v i n ç için yaşadığını ve diğer tüm ağızlarda tehlikelidir onun seçim sloganı: b a r ı ş o l s u n e t r a f ı m d a v e h o ş n u t l u k d u y u l s u n t ü m s ı r a d a n ş e y l e r d e n .
Sayfa 163
Öyle ince intikam türleri vardır ki, intikam almak için bir nedeni olan, aslında ne isterse yapabilir ya da yapmayabilir: bundan bir süre sonra dünya yine de onun intikam almış o l d u ğ u n d a birleşe cektir. Demek k intikam almamak bir insanın keyfine bağlı değildir: intikam almak i s t e m e d i ğ i n i telaffuz etmey bile hakkı yoktur, çünkü intikamın aşağılanması çok yüce çok duyarlı bir intikam olarak yorumlanacak ve d u y u m - s a n a c a k t ı r . - Buradan, g e r e k s i z şeyler yapmamak gerektiği sonucu çıkar - -
Sayfa 127
Bir partiden ya da bir dinden ayrılmak isteyen, şimdi onu çürütmesi gerektiğini düşünür. Oysa çok fazla kibirli bir düşüncedir bu. Gerekli olan yalnızca, şimdiye dek hangi perçinleri onu bu partiye ya da dine bağladıklarını ve şimdi artık bunu yapmadıklarını, hangi niyetlerin onu buraya sürüklediklerini ve şimdi başka yöne sürüklediklerini açıkça görmesidir. O partinin ya da dinin yanına b i l g i y e d a y a l ı k e s i n g e r e k ç e l e r l e geçmiş değilizdir: ondan ayrıldığımızda da böyleymiş gibi y a p m a m a l ı y ı z .
Sayfa 53
Reklam
Siz karamsarlar ve felsefi kör yılanlar, tüm dünya varlığının karakterin den, insan tutkularının k o r k u n ç k a r a k t e r i n d e n şikayetçi olmak için konuşuyorsunuz. Sanki tutkuların var olduğu her yerde, korkunçluk da var olmuş gibi! Sanki korkunçluğun bu türünün dünyada her daiın var olınası gerekmiş gibi! - K ü ç ü k ş e y l e r i ihmal ettiğinizden, kendi kendinizi ve eğitilınesi gerekenleri gözleınlemediğinizden ötürü, tutkuları bizzat kendiniz böyle canavarlar haline getirdiniz; öyle ki şiındi daha "tutku" sözcüğünü duyduğunuzda korkuya kapılıyorsunuz! Tutkuların korkunç karakterini a l m a k ve yıkıcı sel sularına dönüşmelerini önlemek size düşerdi ve bize düşer. - Hatalarımızı sonsuz felaketler boyutunda büyütmemeliyiz; daha çok, insanlığın tutkularının tümünü birden sevinçlere dönüştürmek görevinde dürüstçe çalışmalıyız.
Sayfa 33
Herhangi bir şeye bağımlı olduğumuzu h i s s e t m e d i ğ i m i z sürece, kendimizi özgür sanırız: insanın ne denli gururlu ve iktidar düşkünü olduğunu gösteren yanlış bir çıkarımdır bu. Çünkü burada, a l ı ş ı l m ı ş bir bağımsızlık içinde yaşadığı, bunu istisnai bir biçimde yitirdiğinde karşıt bir duygu hissedeceği varsayımıyla, bağımlı olduğu anda bunu her koşulda fark etmesi ve bilmesi gerektiğini kabul eder. - Peki ya bunun tersi doğruysa: insan daima çok yönlü bir bağımlılık içinde yaşıyor, ama kendini ö z g ü r sanıyor, zincirin baskısını uzun bir alışkanlık sonucu a r t ı k h i s s e t m i y o r s a ? Yalnızca yeni zincirlerden rahatsız olur ancak: - "İstenç özgürlüğü" de y e n i zincirleri hissetmemekten başka bir şey değildir aslında .
Sayfa 11 - *
Y a m y a m l a r ı n Ü l k e s i n d e n . - Bir başınayken kendi kendini yer bitirir yalnız kişi, başı kalabalıkken çok kişi yer onu. Hadi seç.
Sayfa 148 - *
Bilim, edebiyat sanatından daha soylu karakterler gerektirir: daha sade, daha az hırslı, daha azla yetinen, daha dingin olmalı, öldükten sonra adının anılmasını pek düşünmemeli ve birçoklarının gözünde, böyle bir kişilik kurbanının gözüne ender olarak uygun görünen konularda kendilerini hesaba katmamaları gerekir. Tüm bunların yanına, farkında oldukları bir başka kayıp daha eklenir: uğraşılarının tarzı, sürekli en büyük soğukkanlılığı gerektirmesi i s t e n ç l e r i n i zayıflatır, ateş şair ruhlu karakterlerin ocağındaki gibi gürül gürül yakılmaz: ve bu yüzden genellikle daha yaşamlarının baharında en büyük enerjilerini ve parlaklıklarını yitirirler - ve dediğimiz gibi, bu tehlikenin f a r k ı n d a d ı r l a r . Her koşulda, daha az parladıkları için daha az yetenekli g ö r ü n ü r l e r v e olduklarından daha az olarak kabul edilirler.
Sayfa 95
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.