İnsana dünya da lazımdır. Ancak niyet, Allah rızası olursa ibadet yerine geçer. Allah'ın rızasını kazanmak niyetiyle yapılan bir iş, dünyalık dahi olsa o iş dünyalık sayılmaz. İnsan ne iş yaparsa yapsın Allah rızası için yaparsa hem dünya hem de ahiret işlerini yapmış olur. Biz öyle yapıyoruz, sizin de öyle yapmanızı istiyoruz.
D e v r i m ö ğ r e t i s i n d e b i r k u r u n t u . ¬–Güzel insanlığın en gururlu tapınağının derhal, neredeyse kendiliğinden yükseleceği inancıyla, tüm düzenlerin yıkılmasını coşku ve belagatle isteyen politik ve sosyal hayalperestler vardır. Bu tehlikeli düşlerde hala insan doğasının mucizevi, başlangıçsal ama adeta ü s t ü ö r t ü l m ü ş iyiliğine inanan ve bu örtmenin tüm suçunu topluma, devlete, kültürdeki eğitim kurumlarına yükleyen Rousseau’nun batıl inancının yankıları duyulur. Ne yazık ki böyle her devrimin, en yabanıl enerjileri en eski çağların çoktan gömülmüş korkunçlukları ve ölçüsüzlükleri olarak yeniden dirilttiğini, tarihsel deneyimden biliyoruz: yani biliyoruz ki bir devrim elbette donuklaşmış insanlıkta bir enerji kaynağı olabilir, ama asla insan doğasının biz düzenleyicisi, yapı ustası, sanatçısı, yetkinleştiricisi olamaz. – V o l t a i r e ‘ i n ölçülü, düzenlemeye, arındırmaya ve yeniden inşaya eğilimli doğası değil, R o u s s e a u’ n u n tutkulu budalalıkları ve yarı-yalanları uyandırdılar devrimin iyimser tinini, ona karşı şöyle sesleniyorum ben de: “Ecrasez l’infame!” [ Ezin alçağı! ] A y d ı n l a n m a v e i l e r i c i g e l i ş m e n i n t i n i onun yüzünden kaçırılmıştır çok uzağa: bakalım – herkes kendinde baksın – onu geri çağırmak olanaklı mı?
Reklam
K u z u p o s t u n a b ü r ü n m ü ş k u r t . –Hemen her politikacı, belirli koşullarda açlıktan gözü dönmüş bir kurdun bir koyun ağılına girmesi gibi dürüst bir adama gerek duyar: çaldığı koçu yemek değil, onun postunun altına saklanmaktır niyeti.
G e r e k l i b i r ş e y . -Kişide biri bulunmalı: ya doğası gereği hafif bir bilinç ya da sanat ve bilgi yoluyla hafifletilmiş bir bilinç.
I ş ı k t a n ü r k m e k . -İyi eylem de kötü eylem kadar korkuyla ürker ışıktan: birisi tanınmakla acının (ceza olarak) geleceğinden, diğeri de tanınmakla hazzın (yani işin içine bir kibir doyumu girdiğinde hemen sona eren, kendi kendinden duyulan haz) yiteceğinden korkar.
Ç a l ı ş k a n l ı k v e v i c d a n l ı l ı k . –Çalışkanlık ve vicdanlılık genellikle birbirlerine zıttırlar, çalışkanlık meyveleri ham toplamak ister ağaçtan, vicdanlılık ise aşağıya düşüp parçalanıncaya dek ağaçta bırakır onları.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.