Kesikler vardı tenimde. Gözlerimden akmayan yaşları bedenimde açtığım derin kesiklerden akıtırdım. Hoş bu bir bağımlılık haline geldi. Sonra geçmek bilmeyen izler, bitmeyen bağımlılık misali kesiklerim; iğne geçmez dikiş tutmaz yaralara dönüştü. Kapanmadı o yaralar, izleri kaldı. Kimse bilmezdi fakat her kesiğim gömdüğüm bir acımdı. Oysa kimse anlamadı, anlatacak gücüm de kalmamıştı zira.