Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Umarım rüyalarına kabus olurum.
Hepimiz bilgi sarmalının içinde özgürleştiğimizi zannederek köleleşmiyor muyuz? Her şeyden haberi olan bugünün insanından kimsenin haberdar olmaması ne kötü! Dünyayı tanıdığını iddia eden insanoğlunun üst kattaki komşusunu tanımaması ne İroni ve de ne büyük bir kabus!
Reklam
"Sen hayatımdayken kabus görmem imkansız"
Gözlerin bana uzak olsa da seni sevmekten yorulmayacağım.
Sayfa 178Kitabı okudu
Anlaşılmak ne kadar güzel bir duygu Benim için sevilmenin de ötesinde bir duygu...
Sayfa 133Kitabı okudu
Kötü insan hep vardı evlat. İyi insanlar azaldı sadece. İyi insanlar iyi niyetlerinden vazgeçtiler. Kötü olmayı tercih etmediler ama iyi niyetlerinden vazgeçtiler. Bana sorarsan bu da bir kötülüktür.
Sayfa 15 - Telmih yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Alıntı -16- Bir his doğuyor üstüne konuşulamayan.
Şimdiye kadar tasarladığım haliyle dünya, değerini yitiriyor, geçersizleşiyordu; gecenindi söz; dünyanın yerine gecenin karanlığı hüküm sürüyordu. (Bana öğretmemişlerdi geceye bakmayı, geceyi sevmeyi.) s.52 Etkilendiğim: Bir his doğuyor ama üstüne konuşamıyorum. Acıları içine gömen kişinin sessiz çığlığı oluştu bende. Mitik bir psikoloji, birbirine dönüşmek. Kaçışın bir yolu mudur, kaçtığın olmak? Kendisi gibi olan birinin yıllar önce yaptığı resim ile, kendisinin bugün yaptığı resmin aynı oluşu; daha sonra kabus olarak gördüğüne benzemesi; acılarını bir kadına giydirip ve ona atfedip, ona karşı derin nefret ve emsalsiz sevgi beslemesi; kadının sevdiği kişi, kendisinin kabus olarak gördüğü kişi olduğundan, onla yavaş yavaş aynılaştığından ve bu benzerlik ile acılarına yani kadına yaklaşıp canına kıyması; en sonunda hepsinin bir kişi olması. Zaman ve makana hapsedilmemiş olguların bu denli güzel işlenmesi; bir fikrin, hissin, hayalin bu edebi şekilde böyle yeterli ve etkili anlatılması… okuru edebiyata doyuruyor.
Sayfa 52 - YKYKitabı okudu
Kâbus da rüya da aynı.. ikisi de geçiyor
New York muhakkak ki onda sonsuza dek iz bırakmıştır. Bu modern Babil'in "kokuşmuş ve şekilsiz hibrit hali," "düşlerden yoksun, kendi sınırlarında sıkışmış halde abuk sabuk geveleyen ve uluyan piç ve sahte yabancı deve duyduğu nefreti, 1925 yılı boyunca hiç dinmeyecek, hezeyan raddesine ulaşana dek şiddetle artacaktır. Hatta, eserinin ana figürlerinden birinin -temellerinde iğrenç kabus yaratıklarının cirit attığı devasa ve heybetli bir şehir fikri- doğrudan New York deneyiminden geldiği söylenebilir.
Sayfa 114Kitabı okudu
Bazı şeyleri sadece bir kabus olarak yaşamak isterdim
Reklam
Kafasına ürkütücü algılar üşüşen Lovecraft karakterleri sözsüz, hareketsiz, tamamen çaresiz, kötürüm gözlemciler gibi davranırlar. Kaçmak ya da merhametli bir baygınlığın uyuşukluğuyla karanlıkta yok olmak isterler. Yapacak bir şey yoktur. Kâbus etraflarında örgütlenirken, onlar oldukları yerde donakalırlar. Görsel, işitsel, kokusal ve dokunsal algılar çoğalır ve korkunç bir kreşendoyla ortaya çıkarlar.
Acı hatıralar yağar göklerden Zehirle yoğrulur gül geceleri. Zamanın düğümü kopar bir yerden Nereye koydunsa bul geceleri. Yıldızlar kalp elmas, ay sahte gümüş Çürümüş çürümüş, hepsi çürümüş... Bir hayâl, bir kâbus, bir uyku, bir düş Sev-sevebilirsen gel geceleri.
Şayet size çok yabancı gelen bir çevrede hiç tanımadığınız insanlarla ilgili bir rüya görmüşseniz veya karabasan, kabus gibi hiç bilmediğiniz canavar nitelikli canlılar tarafından kovalanıyorsanız, bir savaşın ortasında vurulmak üzereyseniz, bu tür rüyalarınızın alt beyin rüyası olma olasılığı büyüktür.
En kötü kâbus bile iyidir hayatın kendisinden.
Sayfa 348 - Doğan KitapKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.