318 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Arthur,sevmekten sevilmekten vazgeçmiş kaderine boyun eğmişti. Yaptığı zoraki evliliğin en güzel yanı kızı Lena'ydı.Yüreğinin derinliklerine hayallerini hapsetmiş, bir gün kuşlar gibi özgür bırakmayı bekliyordu. O gün gelene kadar  evcilik oyununu oynamaya sessizce devam edecekti.  Gloria Mâlikanesinin satılmasıyla altüst olan
Yediveren Kışı
Yediveren KışıYağmur Kutsal · Kumran Yayınları · 202413 okunma
538 syf.
8/10 puan verdi
Efsanelerin Gücü, Geçmişin Karanlığı ve Korkunun Etkisi
John Verdon'un Şeytanı Uyandırma kitabı, adeta bir korku filmi gibi! Kasvetli bir kasaba, karanlık sırlar ve şeytani bir varlık... Hepsi bir araya gelince ortaya nefes kesen bir gerilim hikayesi çıkıyor. Genç kahramanımızın cesareti ve gizemleri çözme isteği sizi sayfalara bağlıyor. Her an bir şey olmasını bekliyorsunuz ve kitap sizi sonuna kadar merak içinde tutuyor. Sadece gerilim değil, aynı zamanda insan doğası, inanç ve gelenekler üzerine de düşünmenizi sağlıyor. Efsanelerin gücü, geçmişin karanlığı ve korkunun insan ruhu üzerindeki etkisi... gerilim ve gizem severler için kaçırılmayacak bir kitap. Hazır mısın, kabus gibi bir maceraya atılmaya?
Şeytanı Uyandırma
Şeytanı UyandırmaJohn Verdon · Koridor Yayıncılık · 20139bin okunma
Reklam
442 syf.
·
Puan vermedi
Bir zaman yolculuğuna ne dersiniz??
Merhabalar kitapsevenherkes ailesi size ismi ile müseamma bir öneri ile geldim. sevgili Umut Ekici'nin kaleminden Zamansız Hani zamanda yolculuk yaptığınız diziler vardır ya şimdi dizi film tadında bir hikâye ile geliyor gözünüzü bir kapatıyorsunuz sonra ne mi olmuş yıllar yıllar öncesinde 1950'lerde uyanıyorsunuz. Başka bir çağdan
Zamansız
ZamansızUmut Dikici · İkinci Adam Yayınları · 202330 okunma
·
Puan vermedi
Adını ne koyarsanız koyun; zorbalık, uzun süreli mobbing, şiddet vb. gerçek hayatta da bu tür durumlardan dolayı kimse, kimsenin kendisine kabus yaşatmasını istemez ve artık bu tür olaylar son bulmalı. Bir insan ile iyi anlaşmak için, önyargılarnızı atmanız için illa ki intihar etmesi gerekmiyor.. Hata yapılsa bile özür dilemek bu kadar zor olmamalı. O yüzden bir insanı sevip sevmemekte özgürsünüz ama saygıda mecbursunuz. Kitap için yapabileceğim olumsuz değerlendirmem ise daha çok yapısal bir eleştiri. Hannah Baker ve Clay Jensen karakterilerinin iç seslerinin aynı anda gösterilmesi bazen dikkat dağınıklığı oluşturuyordu.Kötü sonuçla bir konuyu ele aldığından, kendinizi Hannah'nın yerine koyunca berbat hissedebilirsiniz. Yine de okumaya devam edin. Clay benim favorim kitapta. Biraz pasifti bence, yapı itibariyle. Daha aktif katılımını beklerdim olay örgüsüne. Kısaca eğer okuduktan sonra kısa bir zaman duygusal olmak ve kalmak istiyorsanız öneririm. İyi okumalar.
Ölmek İçin On Üç Sebep
Ölmek İçin On Üç SebepJay Asher · Artemis Yayınları · 20183,588 okunma
·
Puan vermedi
Edebiyatımızın gamlı prensesi bu kitabıyla sevgisizliğin ne kadar dondurucu bir soğukluk olduğunu iliklerime kadar hissettirdi. Birbirini sevmeyen anne-babasinda gördüğü o soğukluk, sobalı evde büyüyen bir çocuklukla birleşmiş. Bu ilk kısımlarda kendi çocukluğuma gittiğimi yadsıyamayacağım. Hiç ısınmayan ayaklarıyla yatağa giren çocukların, soba çevresine asılmış çamaşır-is karışımı kokuların, çizgili pijamalı babaların, hep kavga eden komşuların, yağmurlu günlerin ardından sinir hastalığına yuvarlanan bir kadının hikayesi bu. O kadar cesur bir kadın ki, cinsellik tabu değil onda. Sevmek, sevilmek isteği tüm bedenini sarıp titretiyor Tezer'i. Sevmediği halde "evet" dediği evlilikleri, adını vermediği erkeklere olan arzusu, tutkulu birleşmeleri, akıl hastanesinde izlenen "Guguk Kuşu" filmi, hastanedeki kabus gibi günleri anlatışı kendisine hayran bıraktırıyor. Sansürsüz bir anlatım ile Kurtlarla Koşan Kadınlar'ın öncüsü olacak bir kadın var karşınızda. İçinde bulunduğu toplumda gülmek bile kadına yasaklanmak istenirken, o kahkaha atmak istemiş. Tabii ki sonuç, akıl hastanesi olmuş. Deliye kimse inanmaz nasılsa diyerek hastane çalışanlarının yaptıkları ise tüyler ürpertici. Sırf oradan kurtulmak için iyileşen cesur ve güçlü kadına sevgilerimi sunuyorum, huzur içinde yatsın.
Çocukluğun Soğuk Geceleri
Çocukluğun Soğuk GeceleriTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 201816,4bin okunma
576 syf.
·
Puan vermedi
Selamlar! Yazdığı kitaplarında gerçek olayları, bilimsel araştırmaları ve dini unsurları ele alan Dan Brown bunları kurgulayarak bizlere heyecanlı bir hikaye sunuyor. Dil olarak oldukça akıcı okurken kopmadan kitabın sonuna kadar sizi tutmayı başarıyor. Karakterleri oldukça canlı ve akılda kalıcı. Floransa'dan başlayıp İstanbul'a kadar mekanlar ilginizi çekiyor. Ve hikaye olarak bence gerçekten dünyanın en büyü sorununu gözler önüne seriyor. Dünya nüfusunun artışı... Kesinlikle okumanızı öneririm gerçekten güzel bir kitap. Simgebilim uzmanımız Robert Langdon kabus dolu rüyasından uyanıp gözlerini bir hastane odasında açıyor. Son olarak Harvard Üniversitesi'ndeki anısını hatırlayan Robert Langdon kendisini başından vurulmuş halde kendisini İtalya'da buluyor. Son 48 saat içerisinde yaptıklarını hatırlamayan Robert Langdon hastane odasında saldırıyor uğruyor ve oradaki doktor Sienna Brooks tarafından kurtuluyor. Robert Langdon'u eşyalarıyla birlikte kendi evine götürüp burada neler olduğunu öğrenmeye çalışırken Langdon'un ceketinin cebinde buldukları projektör ile kafaları daha bir karışıyor. Hem kabusunun gizemini hem de elindeki cismin şifresini çözmeye çalışan Robert Langdon kendi ülkesinin konsolosluğunun bile onu öldürmeye çalıştığını görünce zaman kaybetmeden Sienna ile birlikte gizli ipuçlarının peşine düşüyor.
Cehennem
CehennemDan Brown · Altın Kitaplar · 201325,7bin okunma
Reklam
96 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
13 saatte okudu
Nefis bir öykü derlemesi..
Bir oturuşta biten, sürseydi daha keşke diye düşündüren minnacık bir öykü derlemesi. Öyküler kısa, cümleler kısa; yalnızlık uzun, sessizlik uzun, karanlık uzun ve gidilmek istenen yer hep uzakta. Her ne kadar arada sevgisizliğin açtığı boşluklara, işçi sınıfının zorlu yaşamına, yalnızlıktan kıvranışlara, bekleyişlere yer verse de, bu öykülerin çoğundaki ana izlek göç gibi geldi bana. Kristof’un ülkesini terk etmek zorunda kalmasının onda açtığı derin kuyularda, uzaktaki o ülkeye, uzaktaki o eve, o sokağa, o tren garına bakan birer pencere gibi çoğu. Gömülmek için oğlunu bekleyen babalar, babalarını bekleyen, beklerken büyüyen oğullar, sanki içinde yaşananlar da kopyalanabilirmiş gibi çocukluğunun evinin aynısını yaptıranlar; terk edip gidişler, dönemeyişler, bir gün mutlaka olacak olan o dönüşlerin bir kabus gibi yakasına yapışıp kaldığı insanlar salınıyor satırlarda. Belki bu yüzden, kitap boyunca uzaktaki evimizin bahçesindeki dut ağacını düşünüp durmam, ve yüreğimin üstüne oturan o taş, bu yüzden. Neydi o, “Bu hayatta mı olur artık, yoksa başka bir hayatta mı? Evime döneceğim.” Ağlat bari kadın! Yani işte, Kristof her zamanki gibi. Karanlıklarda durmuş, yine yaşadıklarına tırnaklarını geçirir gibi yazmış, tükürür gibi, dişlerini sıkar gibi, intikam alır gibi, okuyanın da huzuru kaçsın ister gibi yine. Öyle.
Önemi Yok
Önemi YokAgota Kristof · Can Yayınları · 2023495 okunma
568 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Gerilim - Polisiye Sevenlere
Bir kitap değil de sanki, bir gerilim filmi izlediğinizi hissedeceksiniz. Kitabı olurken bir sonraki sayfayı gerçekten merakla çevirecek ve bitirmeyi hevesle isteyeceksiniz. Keyifli okumalar.
Kabus
KabusJeff Gunhus · Arkadya Yayınları · 2017279 okunma
%75 (234/312)
1/10 puan verdi
Okuyucunun zihniyle durmadan oynayan yazar, okura finale kadar yaşananların gerçek mi hayal mi olduğunu sorgulatıyor. Finale gelene kadar yaşananların gerçek mi olup olmadığını anlayamadığınız bir kitap Problemli bir ailede sevisiz büyüyen Emma küçüklüğünden beri en büyük darbeyi kolerik ''çabuk öfkelenme'' rahatsızlığından
Paket
PaketSebastian Fitzek · Pegasus Yayınları · 20191,318 okunma
296 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
NE YAZSAK BİR EKSİK KALACAK
Sıradan, vurucu, akıcı, samimi, buz gibi, acı, gülünç, derin, sancılı, ağır, kuş gibi, tam bir kâbus, umut.... Aynı anda ne kadar çok şey var kitabın içinde. Okurken su gibi akıyor zaman, birden fazla giriş kapısı var ama çıkışı bulamıyor içinde kayboluyorsun. Ucu açık soruların bıçak gibi kesen yanıtlarıyla kanıyor, dimdik ayağa kalkıyor gitmeye
İkinci Yarısı
İkinci YarısıEce Temelkuran · Can Yayınları · 2016321 okunma
Reklam
200 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Ötekini oku,derinde dipte duranı” diyordu. İnceliklerin annesi Gülten Akın. Görünene göre hüküm vermek kolaydır her zaman. Oysa bazen gülüşlerin ardında ne bilinmezler saklıdır. Bu yüzden her madalyonun bir de öteki yüzü vardır. “Bütün mutlu aileler birbirine benzer,her mutsuz ailenin mutsuzluğu kendine göredir.”diyordu Tolstoy. Şermin Yaşar
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20233,864 okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Dünyanın En Güzel Şiirine...
Vâreden’in adıyla insanlığa inen Nûr Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından Rahmet vadilerinden boşanır âb-ı hayat En müstesna doğuşa hâmiledir kâinat Ne güzel bir giriş, dünyaya ne güzel bir geliş... Toprağı kirlerinden arındıran o Yağmur için, rahmet vadilerinin
Yağmur
YağmurNurullah Genç · Timaş Yayınları · 20192,373 okunma
188 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitabın ismi Okuyucu değil de başka bir isim olabilirdi
Hanna`yı görüyorum cıvıltılar içinde. Sessiz sedasız bazen de iniltiler içinde sevişen kuşların düzenli ötüşünü. İyi giden her günün ardından fırtınalara hazırlık yapan geminin çaresizliği düğümleniyor boğazıma. Bir yola çıkıldığında beklenmedik yaşantılara maruz kalıyoruz inanmasak, inanmak istemesekte. Bazen toplu bir ölümün kiyısından izliyoruz kendimizi. Bazen bu toplu kıyımın içinde imza atan suçlu oluyoruz istemsizce. Yeşeren ne kadar ağaç, çicek ve ötüşen, sesleri duyulmayan canlılar varsa o oluyoruz. Ölüm soluğunu tutupta bize varana dek yaşıyoruz esir edilmiş hücrede avazımız çıkıncaya kadar bağırsakta duyuramıyoruz sesimizi kendimize bile. Hanna`nın delikanlılığa yeni adım attığı yaslarda bir genç ile ilişkisi ile başliyor her şey. Sonra rüyalar yerini kabusa alıyor ve kabus giderek derinlesiyor adeta. Hanna için mi bu kabus yoksa başlayacak yoksa Hanna`nın gidişeyle mi Michael hayat anlamını yitirecekti. Michael Hanna`yı sonraları bulacaktı. Hicbir şey eskisi gibi ne olacaktı ne de olması için sebepler peydah olacaktı. Güzel bir aşk hikayesinden hüzünlü yolculuklar baş gösterir. Umutsuz bir vedadır belki hayat. An`ın en güzel yasantısıdır sevişmek. Bir daha geri gelmeyecek hayatlar, ardında kalmış hisler, buruk geçmiş bulacak herbirimizi. Kimilerimiz okumadan keyif alacak, kimimiz o kadar da iyi değilmiş diyeceğimiz romanın adıdır "okuyucu" Çok nadir etkilendiğim kitaplardan biri oldu diyebilirim. Mutlaka okumalısınız demiyorum. Okuyupta keyif aldiğım nadir kitaplardan birisiydi diyebilirim. Mutlu kalın, keyifli zaman dilerim.
Okuyucu
OkuyucuBernhard Schlink · İletişim Yayıncılık · 20143,186 okunma
296 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Her şeyden o dedikoducu kadın sorumluydu.Savaş'la Yüsra'yı yan yana gördüğü gün o asılsız dedikoduları çıkarmasaydı tüm bunlar başlarına gelmeyecekti.Alınan hiçbir kararda Yüsra'nın fikri sorulmadığı gibi yıllarca abi dediği adamla zorla evlendirilmek isteniyordu.Bu bir kâbus olmalıydı ve Yüsra gözünü açtığında Savaş ona "ufaklık" diye seslenmeliydi. Adının anlamı kolaylık olmasına rağmen Yüsra'nın hayatında hiçbir şey kolay olmamıştı,olacağa da benzemiyordu...
Sert Çehre
Sert ÇehreHacer Koç · Epsilon Yayınevi · 202216 okunma
Resim