Kartaca, Dido adlı son derece güzel bir kadın tarafından kurulmuştu. Aineias'ın da yakışıklı biri olduğunu biliyordu Hera. İkisini ilk görüşte birbirine aşık etmek, böylece de Aineias'ın Kartaca'ya yerleşmesini sağlamak istiyordu. Troialı kahraman, Kartaca'ya yerleşirse Hesperia'ya (İtalya) gidip Roma'yı kuramazdı.
Sayfa 169 - Varlık Yayınları
Evet,kadın hastaydı.Günden güne eriyor,sararıyordu.Nasıl bazı ağaçlar yerleri değiştirildiği zaman-usta bir bahçıvan elinde bile olsalar-yaşayamazlarsa,genç kadın da burada yaşayamayacaktı.
Sayfa 55Kitabı okuyor
Sanırım bir kadın kaç yaşına gelirse gelsin her daim şımarık bir çocuk gibi davranmak istiyor.
Sayfa 99Kitabı okuyor
Madam Pera
Bu türün kadın cinsi, özellikle anneliği tadanlar, onları kuşatan dünyanın sadece gördüklerinden ve duyduklarından ibaret olmadığını; rüyaların, rüzgârların, seslerin, bulutların, ışığın, karanlığın, yıldızların, yaşanan ve yaşanması muhtemel olayların, tesadüflerin, çevresindeki diğer canlıların tavır ve davranışlarının çok daha zengin ve öngörülemez bir gerçeklikle ilişkili olduğunu seziyorlardı. Ve tabii, sezgilerini doğrulama yolunda farklı yöntemlere müracaat ediyorlardı. İşte hakikat buydu. Bendeniz buna birçok kez tanıklık ettim...
Cinsel gücünü bir kadın üstünde göstermekten haz almayacak tek bir erkek olsun yoktur. Doğrusunu söylemek gerekirse, kadına duyulan düşmanlık, kişinin büyüyüp olgunlaşmayı beceremeyişi nedeniyle tam bir erkek haline gelemediği için bir türlü üstünden atamadığı kendi cinselliğine yönelik nefretinden daha başka bir şey değildir.
Tüm tanıdıkları onu gıpta edilecek bir kadın gibi görürlerdi, ama bu görüntüyü sağlamak,kendisi için yarattığı bu imaja uygun davranmaya çalışmak hemen hemen tüm enerjisini tüketmişti. Bu yüzden kendisi olmak için gereken enerji hep eksik kalmıştı.
Sayfa 78Kitabı okudu
"Seni Yeyeceğim... Bana opsene" abimizin aşkının açıklaması:D
"Bakmak yetişmiyor, koklamakla doyamıyorum, tadına bakmak beni kandırmıyor, elimde veya kucağımda tutmak, öpmek, yoğurmak, hatta dişlerimin arasına almak, çiğnemek yutmak bile az, boş, hiç!
Keşke başka çeşit birkaç duygu kabiliyetimiz daha olsaydı da böyle, miskincesine kollarımız yanımıza düşmese ve hevesimiz içimizde kalmasaydı!"
Sayfa 18 - İNKILÂPKitabı okuyor
Uzun bir süre kimseyle konuşmadım; içime döndüm. Dünya ile arama uzaklık koydum. Dünya güzeldi, içim de güzel olsun istedim.
İnsanın, daha sonra neye dönüşürse dönüşsün, bir çocukluğu olmuştur..
Her erkek kendi kadınını yaratır, belki kendisi için iki ayrı kadın: bir fahişe, bir anne.