Bir kadının gittiği, evden belli olur. Kadın giderken düzeni götürür bir kere. Yaşayan ev sarsılır. Ev dediğiniz şey küçük büyük elementlerden oluşur. Kadın olan evde, erkeğin anlayamayacağı bir denge vardır elementler arasında. Erkek her birine vakıf olduğunu düşünse bile, onların nasıl bir uyumla işlediğini bilemez. Kadın gidince evin dokusu bozulur, susuz kalmış çiçeğe benzer, solar. Küçük şeylerin izi silinir. Eşyanın dili tutulur, ev sağırlaşır.
Kadın ve erkek, genellikle aynı sevgi dilini konuşmazlar.
Sayfa 16
Reklam
Sözün bastırılması bir kendi içine kapanma halinin, bazen çift ilişkisinde şartlar eşitsizliğinin ifade bulmasının bir sonucudur. Bu durumda, sessizlik, erkeğin içindeyken yalnızlığını duyumsadığı bir ilişkiyi nasıl onaracağını bilemediği için kaçıp kurtulamadığı bir ıstıraba dönüşür. Kimse bu konuda ayrıcalıklı veya dramatik durumda olmamasına rağmen, sessizliğin ayrıcalık tanıdığı bir cinsiyet vardır. Şaşırtıcı biçimde çok sayıda geleneksel referans, kadınların gevezeliği, boş konuşmaları ve dili hunharca kullanışları üzerinde durur. Kadın hiçbir şey söylemediği zamanlarda dahi açıkça çok konuşmaktadır. Dili bir cinsiyetin tekeline bırakan paradoksal bir duruş.
Boynumuza dokunmak ve/veya belli belirsiz okşamak, kendimizi baskı altında hissettiğimiz zamanlarda kullandığımız en belirgin ve yaygın yatıştırıcı davranışlardan birisidir. Kadınlar yatışmak için bu davranışı gösterdiğinde, çoğu zaman boynun altındaki çukur bölgeye (ademelması ile göğüs kemiği arasında kalan çukurluk) elleriyle dokunur ya da örterler. Bir kadın boynunun bu kısmına dokunur ve/veya eliyle örterse, bu davranış genellikle kendisini baskı altında, rahatsız, güvensiz hissettiğini ya da korktuğunu gösterir. Diğer işaretlerin yanında kişi yalan söylediğinde veya önemli bir bilgiyi sakladığında hissettiği rahatsızlığın davranışsal bir ipucudur bu.
GÜNIŞIRKEN TEREDDÜT
kaldım gitmenin yoksul günlerinden yolların sabah uykusuyla çayırları koşan atların soluğunda gittim ve gördüm ellerin telaşla çırpınışını yazlar verdim sırtını bahçeme yaslayan dağa bulutlar işaretledim dili çözülmüş haritadan
Güzelliğin, insan sesinden çok daha yukarılara çıkan Tanrısal bir dili olduğunu biliyormuşçasına koruyordu sessizliğini. İnsanlığın bütün şarkılarını ve dönüşümlerini sessiz bir duygu halinde içeren ebedi bir dil; coşkuyla akan dereleri kendine çeken ve onları ebedi bir sessizliğin huzuru içinde sonsuzluğa götüren sakin bir göle benzer bir dil! Güzellik, sadece ruhlarımızın büyülenmek için algılayabileceği bir gizemdir; muhakememizi felce uğratır, altüst eder, çünkü muhakeme yoluyla güzelliğin gerçekliğini sözle ifade edemeyiz. Güzellik, bakan kişi ile bakılan kişi arasındaki bakışta saklı bir akıştır. Gerçek güzellik, yeryüzünün derinliklerinden gelen, çiçeğe rengini ve kokusunu veren hayat gibi ruhun en gizli yanlarından yayılan ve bedeni Işıtan bir pırıltıdır. Gerçek güzellik, bir erkekle bir kadın arasında o tutkuyu yaratan ve onu bütün diğer tutkuların üzerine çıkaran dolaysız ve eksiksiz bir uyumdur aynı zamanda, aşk adını verdiğimiz o ruhsal çekiciliktir.
Sayfa 15
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.