Erkek korksun kadından, kadın sevdiğinde: o zaman her şeyi feda eder kadın ve başka hiçbir şeyin değeri kalmaz gözünde.
"Düşüncelerinde hep gizli bir hayat yaşadığını hatırladı. Bu düşüncelerini paylaşmayı denemiş ama onu anlamaya yeterli bir kadın veya erkek bulamamıştı. Zaman zaman denemiş ama dinleyenlerin aklını karıştırmaktan başka bir sonuç alamamıştı. Demek ki diye düşündü o an, fikirleri onların ötesindeyse, kendisi de ötesindedir."
Sayfa 63 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Kadın için utanç kaynağı olanı erkek için de alçaklık addedene kadar asla adil olmayacaksınız;
Sayfa 40 - İş BankasıKitabı okudu
Kişileri nesne mi yoksa özne olarak mı görüyoruz?...
Kişileri nesneleştirmek o kadar sinsi ve içselleştirilmiş bir insanlık durumu ki bunun farkına bile varmayız... ....... Sevdiği, sevdiğini sandığı eşini, sevgilisini, dostunu, yakınını meğerse yıllardır bir nesne olarak görmüş olduğunu kim kabul etmek ister? Kimimiz hayatımız boyunca hiç kimseyi özne olarak görmeyi başaramayız. Bu durum bizim açımızdan gerçek bir talihsizlikse, asıl , çevremizdekiler için tam bir felakettir. Galiba birini özne olarak kabul etmek, öncelikle kafamızda o kişiyi ait gördüğümüz insan kategorisiyle ("eş", "dinci", "evlat", "Yahudi", "Kürt", "baba", "erkek", "Galatasaraylı", "feminist", "sevgili", "köylü", "Arap", "Laz", "kadın", "Hıristiyan", "Kemalist", "anne", "eşcinsel", vb.) asla bağlantılandırmamaktan geçer. Yani onu hiçbir kategoriye sokmamaktan Yani ona hiç ama hiçbir rol biçmemekten.
Sayfa 87 - ALFA, 1. Basım, Temmuz 2017Kitabı okuyor
152 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 5 days
Servet-i Fünun yazarlarından olan Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın Gönül Bir Yel Değirmenidir Sevda Öğütür'den sonra okuduğum ikinci eseriydi. Dönemdeki diğer yazarlarının aksine topluma hitap eden eserlere sahip. Topluma, okuyucuya bir ders verme kaygısında. Toplum için sanat anlayışı diyebiliriz kısaca. Bu eserinde hurafelerin, dedikoduların saçmalıktan ibaret olduğunu, bunların insanları yanlışa yönlendirdiğini ve kötü sonuçlara sebebiyet verdiğini anlatıyor. Yanlış bilginin hızlı ve kolay bir şekilde yayılmasının nedeni cehalet. Burada ana karakterimiz İrfan Bey devreye giriyor. İrfan Bey aşk hayatında bahtsızdır, kadınlardan yana yüzü hiç gülmemiştir. Romantik bir aşk ilişkisi için attığı her adımda başarısız olmuştur. Bu başarısızlıklarının sonucunda kadınlara karşı cephe almıştır. Kadınları aşağılayan yazılar yazmış, kadınların eğitimsizliğinden faydalanıp asılsız bilgileri sunduğu "konferanslar" düzenleyip onlarla adeta dalga geçmiştir. Kadınlara olan nefreti gün geçtikçe daha çok artmıştır. Ta ki hiç beklemediği bir günde gizemli bir kadından mektup alana kadar... Yazar dönemin insanlarını (özellikle kadınlarını) çok iyi analiz ediyor ve yansıtıyor. Kadınla erkek arasındaki fırsat eşitsizliklerinden dem vurarak kitapta Feriha isimli kadın ana karakteri üstünden feminist söylemlerde bulunuyor. Eğlenceli üslubuyla sıkılmadan, keyifle okuyacağınız bir roman.
Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç
Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaçHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202117.3k okunma
Annemle olan ilişkisini "yenileştirmek" için ne tür müca­deleler verdi bilmiyorum. Kadın erkek ilişkileriyle, özellikle de heyecanın yok olması konusuyla bütün bilimler el ele verip ilgilense yeridir bence!
Reklam
"İnancın kalesidir bilim ve düşünce dünyası."
Her kişi, gücünün yettiğince bilim yolunda ilerlemek borcundadır. "Hiç, bilenle bilmeyen bir olur mu?", "Hakikat, mü'minin kaybolmuş malıdır. Nerede bulursa alır.", "İlim, Çin'de de olsa, elde etmeğe çalışınız." "İlim, kadın, erkek, her müslümana farzdır." gibi ana ölçüler bu yapıya yöneltmektedir İslâm Toplumunu. Mânevî bilimler, matematik, pozitif bilimler, müslümanın bilim dünyasının temel taşlarıdır. İnancın kalesidir bilim ve düşünce dünyası. İslâm bilinci, bilimle kökleşir. Geçmişi ve şimdiki zamanı incelemek, öğrenmek ve bilmek, ibadet olarak benimsenecektir, Diriliş Nesli ve Toplumunca.
Sayfa 61 - Diriliş yayınları, 47. Baskı
Özgürlük diye diye neye dönüştü kadınlar:
Kadın ve işdüzeni, kadının özelliğini ve iç özgürlüğünü yok etmeyecek biçimde yeniden düzenlenecek, bugün görülen, kadının özgürlüğü adı altında, yedek bir erkek türüne dönüştürülerek yozlaştırmaya gidiş önlenecektir.
Sayfa 56 - Diriliş yayınları, 47. Baskı
Faizin gölgesi bile yok edilecektir Diriliş Toplumunda...
Faiz, faizin benzeri ve faizin gölgesi bile yok edilecektir Diriliş Toplumunda. Zekât, maldan ve kazançtan âdeta fizik ve kimyasal bir zaruretle ayrılarak Devlet veya Toplum hazine ve kasasında toplanacak ve oradan tekrar kişilere ve kurumlara dönerek toplumda sosyal adaletin ve seyyaliyetin düzenlenmesini sağlayacaktır. Fiyatlar, kârlar, malın yapımı, kalitesi tam bir denetim altında olacak ve kesin ve etkili müeyyidelerle bu denetim güçlendirilecektir. Para âtıl tutulmayacak, işsizliğe imkân verilmemek için bütün tedbirler alınacaktır. Kadın ve işdüzeni, kadının özelliğini ve iç özgürlüğünü yok etmeyecek biçimde yeniden düzenlenecek, bugün görülen, kadının özgürlüğü adı altında, yedek bir erkek türüne dönüştürülerek yozlaştırmaya gidiş önlenecektir.
Sayfa 56 - Diriliş yayınları, 47. Baskı
Neden dost olmadan, erkek-kadın, karı-koca olmaya çabalıyoruz?
Reklam
Kadın, saçı uzun aklı kısa mı adın?
Türklerde Kadın Saçı Uzun Aklı Kısa mıydı? Değildi. Ne oldu da bizim Türk kadınları böyle hakarete layık oldu? Kadın, saçı uzun aklı kısa mı adın? Kadınların saçlarını da dine alet ederek bir bez parçasının içinde saçlarını uzattılar. Aklını örten her kadın o örtüyü kaldırabileceği bir donanıma sahip olmadığı için sömürüldü erkek egemen
Kimi kadın, kimi erkek sever. Kimi mülk ve bark sever. Kimisi para, dükkan sever. Bu dünyanın durumu çeşit çeşittir.
Ben ne okudum böyle?
Kimse seks hakkında, kendi bedenleri ya da öteki cinsin bedeni hakkında her şeyi bilerek doğmaz. Benden büyük bir kuzenim var, Leonard, o da doktordur ve bir gün bana tıp fakültesinde anatomi sınıfındaki bir kadınla ilgili bir hikâye anlatmıştı. Leonard ve bu hanım arkadaşı erkek cinsel organı üzerinde çalışıyorlarmış, kadın organı kestikçe kesiyor, gittikçe daha küçük parçalara ayırıyormuş. Sonunda Leonard dayanamayıp "Ne peşindesin sen?" diye sormuş. Hanım arkadaşı "Kemiği arıyorum" demiş. Tabii Leonardo gülmekten yerlere yıkılmış. O bunu anlatırken ben de içimden "Kemik yok mu gerçekten" diye düşünmeden edemedim.
Sayfa 90 - Chiviyazıları YayıneviKitabı okuyor
«Evlilikte kadın-erkek olmanın yanı sıra "insan insana" bir bağın da var olduğunu anlamak ilişkinin sağlığı için önemlidir.»
Sayfa 95
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.