“Ey İnsanlar Rabbinize karşı sorumluluk bilinci taşıyıp ondan korkun. Çünkü kıyamet vaktinin depremi sarsıntısı gerçekten korkunç olacak. Onu gördüğünüz gün emziren analar çocuklarını bırakıp unutacaklar ve her gebe kadın da çocuğunu düşürür. İnsanları sarhoş olmadıkları halde sarhoş gibi alıklaşmış göreceksin. Çünkü Allah’ın azabı şiddetlidir.” (22 Hacc 1-2)
Ebu Hüreyre (Allah Ondan razı olsun)’den rivayet edildiğine göre Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: “Bir kadın kocası yanındayken onun izni olmadan nafile oruç tutamaz, kocasının izni olmadan bir kimseyi evine alamaz.” (Buhari, Nikah 86, Müslim, Zekat 84)
Reklam
” Sahabîler: Ey Allah’ın Rasûlü bizim için hayvanlardan dolayı sevap var mıdır? dediler. Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) de: “ (Evet! kendisinde hayat eseri olan canlının) her yaş ciğer (i sulayan için) de mükafaat vardır, buyurdular. Bir başka rivayette: “Allah ona teşekkür etti (ondan memnun oldu) ve onu bağışlayıp cennetine koydu” denilmektedir. Bir diğer rivayette ise şöyle buyurulmaktadır: “Susuzluktan ölmek üzere olan bir köpek bir kuyunun etrafında dolaşıp duruyordu. İsrailoğullarından ahlaksız bir kadın onu gördü hemen çizmesini çıkardı, köpek için kuyudan su çekerek onu suladı, bu sebeble o kadın bağışlandı.” (Buhârî, Enbiyâ 54; Müslim, Selam 155)
Ebû Hureyre (Allah Ondan razı olsun)’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: “Ey müslüman hanımlar hiçbir komşu kadın komşusunun verdiği koyun paçası bile olsa yaptığı iyiliği almamazlık yapmasın ve küçümsemesin.” (Buhârî, Hîbe 1; Müslim, Zekat 90)
İmam Gazâli hazretleri Mükâşefetü'l-Kulûb'da şöyle bir hikâye anlatır: "Adamın biri bir kadına tutulur. Kadın bir ihtiyacı için yola çıkar. Adam da onun kervanına katılır. Çölde kervandakiler uyuyup da kadın ile başbaşa kalınca ona sırrını açar. Kadın ona şöyle der: -Git bak bakalım insanların hepsi uyumuşlar mı? Kadının bu sözü üzerine adam sevinir, isteğine olumlu cevap vereceğini zanneder. Kalkar, kafilenin etrafını dolaşır, bütün insanların uyuduğunu görerek kadının yanına gelir ve, -Evet kafilenin hepsi uykuda, der. Bunun üzerine kadın, - Peki Allah Teâlâ hakkında ne dersin? Acaba O da şu anda uykuda mıdır, diye sorunca adam der ki: -Şüphesiz Allah Teâlâ uyumaz. O'nu ne uyku tutar ne de uyuklama. Bunun üzerine kadın, -Her ne kadar insanlar bizi görmüyorsa da, hiçbir zaman uyumayan Allah bizi görüyor. Öncelikle bizim her halimizi gören Alah 'tan korkmamız gerekir. Bunun üzerine adam intibaha gelir, kadının yanından ayrılır, tövbe eder ve memleketine döner. Vefat ettikten sonra onu rüyada görürler. -Cenâb-ı Hak sana nasıl muamele etti, diye sorarlar. Der ki: -O'ndan korkup o günahı terketmem sebebiyle beni affetti."
Sayfa 179Kitabı okudu
Ey oğul! Bu dünya, imtihan ve iptila mahallidir. Onun yüzü yaldızla ve çeşitli süslerle tezyin edilmiştir. Sureti nakışlıdır çirkin bir kadın gibi. Kaş çekilmiş, yanaklar boyanmıştır. İlk nazarda tatlı gelir; göze tazelik ve canlılık hayali verir. Lakin hakikatta o üzerine koku atılmış cifeye benzer. Sineklerin ve kurtların içinde olduğu bir mezbele gibidir. Su gibi görünür, o bir seraptır. Sekir suretinde zehirdir. Onun harap, pis ve kötüdür. O; bu boyası, süsü ve hayasızlığı ile söylenenlerin ve anlatılanların tümünden şerlidir.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.