Şükür sebepleri çok mühim tabi :/
İnsanı kudretli hissettiren güçlü bir duygu, her şeyi bilip hiçbir şeyden korkmamanın getirdiği bir duygu ve bunların hepsi kuralları çiğneyip bir şeyleri öldürmekle ilişkili. ... ayıp sözler, çöplüğün ekşi kokusu, gazlı limonatanın tadı ve insanı geğirtmesi, yavru kuşları ayaklarımızla ezmek, oltaya takılan balığın verdiği his... hepsi bunun bir parçasıydı. Tanrı'ya şükür erkeğim; hiçbir kadın bunu yaşamamıştır çünkü.
''... Yaşlı kadın yelpazeyi aramaya koyuldu. Yelpaze hemen Sör Lionel'in elinin altındaki mermer bir sehpanın köşesinde duruyordu. Lionel onu alıp zenci kadına verdi, kadın çıktıktan sonra parmaklarında hala yelpazeden kalan parfümün kokusu vardı. Parfümün Lionel üzerinde büyüye benzer bir etkisi oldu. Sinir sistemi kalbine kadar tesir eden bir sarsıntıya uğradı ve içinin ürperdiğini hissetti. Bu Lavinia'nın en sevdiği parfümdü... Lavinia eskiden de kıyafetlerine ve eşyalarına bu kokuyu sürerdi. Patchouli adı verilen bu koku hatıralarla doluydu, aşkın ta kendisiydi; Lionel için aşık olduğu kadın demekti. Başı dönmeye, kalbi hızla çarpmaya başladı; etrafı sanki bulutlarla kaplanmıştı ve bulutların arasında on altı yaşında, esmer, ince, hem canlı hem de tatlı bir genç kız, ilk aşkı, Yahudi kızı Lavinia beliriyordu...''
Sayfa 28 - Can Yayınları
Reklam
En saçma,düşmanca ve acımasız sözleri,gerçek bir akıl pırıltısı ya da isyan olsun,içimde birşeyleri harekete gecirebilirdi.Merhamet değildi bu, çünkü merhamet tek başına gelir geçer ve hiç bir şeye faydası olmaz.Ama bana her şeyi farklı gözle görebilecek bir anlayış katabilirdi.
Işık sessizdir. Hem de iğrenç bir sessizlik.Oysa yağmur ses yaratır. Yağmur varken nerede olduğunu iyi bilirsin.Eve takılıyken ya da herhangi bir kapının altındayken.
Savaşta Kadın Olmak!..
...Pudralığı açtım; gece vakti dört bir yandan ateş edilirken, mermiler patlarken pudra kokusu duymak... Öyle garip bir şeydi ki... Şimdi bile ağlayasım geliyor...
Sayfa 265 - KAFKA, Epsilon Yayıncılık, 1. Baskı: Ekim 2016Kitabı okudu
Tanıdık geldiler.
“…tarihten habersiz biri… Şiirin hoşa giden ahengiyle kendinden geçmemiş, heyecanlar, taşkınlıklar, esrimeler geçirmemiş… Güzel sanatların güzellikleri karşısında dünyayı unutup kendi içine dalmamış… Tabiatın güzelliklerine tapmayı öğrenmemiş… İnsan dehasının olgunluk belirtilerinin hiçbirinden zevk ve güzellik kokusu almamış… İçe doğan şeylerin gönül açıcılığından ruhu bir şey duymamış… Dünyanın ufkunu bulunduğu kafesin aralıklarından görüldüğü kadar zannetmiş… Kafesi içinde doğan, hapsolduğundan habersiz ve ince güneş ışınıyla coşan kanaryanın gafilane neşesiyle ömrünün baharında yalnız kaderindeki kocasına karşı aşk türküleri söylemiş… Kafesi içinde çocuk yetiştirmeye uğraşmış… Kocasının gönül almalarını ortaklarıyla paylaşmaya, kendine iltifatlardan az pay düştüğü zamanlar ağlamakla yetinmeye alışmış bir kadın…”
Sayfa 337Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.