İçindeki her şey çoktan ölen bu kadına dair hatıralar...
Sayfa 38Kitabı okuyor
Modern zihniyet, 'anne' rolüne düşkünlük izafe ederken, kadının 'dişiliği'ni yüceltir.
'Anneliğin değil, 'dişiliğin bir değeri vardır buna göre.
Annelik sıradan, 'dişilik özeldir.
Annelik ayak bağı, dişilik özgürlüktür.
Feminizmin söyleminde de bunu görürüz; kadına dair modanın inşa ettiği imajda ve medyanın inşa ettiği dilde de.
Bu çizgide kadın 'anne'likten uzaklaşıp 'dişileştiği oranda 'değer' kazanırken;
erkek, 'dişinin beğenisini cezbettiği oranda değer kazanır.
Sayfa 76Kitabı okuyor
Hayatlarımızın başında kadına özgü bakış açımız çok safdildir, yani örtük şeylerle ilgili duygusal kavrayışımız çok zayıftır. Ama bir kadın olarak hepimizin yola çıktığı yer burasıdır. Safdilizdir ve kendimizle konuşa konuşa, kendimizi son derece karmaşık durumların içinde buluruz. Bu meselelere dair yöntemlerde erginlenmemiş olmamız, hayatımızın henüz yalnızca aşikâr olanı seçebildiğimiz bir döneminde olduğumuzu gösterir.
Sayfa 63 - Ayrıntı Yayınları
Divan'da sevgi ve aşka dair ifadeler de epey yer bulmuştur. Buna göre bir erkeğin kadına iltifat etmesi ve onun güzelliğinden bahsetmesi "Tuzak" kelimesiyle karşılanıyordu. Bu kelime aynı zamanda avda kullanılan ağ anlamına geliyordu.
Sayfa 63Kitabı okudu
Evliliğe ve aşka dair
Evlilik, Devlet'i ve Kilise'yi her yönüyle besleyen bir kurumdur; hayatın insanları geliştirip incelten bir alanda tuzağa düşürmek hem Devlet'in hem de Kilise'nin eski çağlar dan beri hiç bıkmadan peşinde kovaladığı bir av olmuştur. Aşk, ezelden beri insan ilişkilerinin en güçlü faktörüdür; aşk, insan eliyle yapılan her türlü yasadan üstün gelmiş ve Kilise'yle ahlakın dayattığı demir parmaklıkları her çağda kırıp atmıştır. Evlilik ise genellikle salt ekonomik bir düzenlemedir; kadına süresi ömür boyu olan bir sigorta poliçesi sağlar, erkeğe de kendi türünü devam ettirmesini sağlayacak tatlı bir oyuncak. Yani evlilik, ve bu yolla sağlanan eğitim düzeneği, kadını asalakça, bağımlı olarak ve çaresiz bir hizmetkarmış gibi sürdüreceği bir hayata hazırlarken, erkeğe bir insanın hayatını tapulu mülkmüş gibi sahiplenme hakkını tanır.
••
Onu duvara yapıştırmanın aslında, yapmak istediği şeyin tam aksi olduğunu bilmiyordu henüz. Kadına vermek istediği dersin Mars'a değil Venüs'e dair dersler olduğunu da bilmiyordu.;Sezar'ın Galya Savaşları'na değil, Ovid'in Aşk Şiirleri'ne dair dersler olduğunu da..
••
Sayfa 67 - EpsilonKitabı okuyor
"Ancak kendi doğasıyla barışık bir kadın, karşısındaki erkeğe erkek olma cesareti ve ancak kendi doğasıyla barışık bir erkek, karşısındaki kadına kadın olma cesareti verebilir."
KABULJAN MURZAEV
Sayfa 79Kitabı okuyor
Gitme diyemedim sana, demeyeceğim de… Beni sevmek hakkını tanıdığım ilk kadına “gitme” diyemem, anlıyor musun?
Sayfa 225Kitabı okudu
Tarihöncesi dönemdeki kadına dair hakikat, 19. yüzyılda sahip olduğumuz klişelerin kesinlikle çok uzağında! Antropoloji alanında yapılan araştırmalar, hâlihazırdaki avcı toplayıcı tüm topluluklarda kadınların çok çeşitli işleri olduğunu, tüm gün bebeği emzirmek için evinde oturup birileri yemek getirsin diye beklemediğini gösteriyor.
Sayfa 28Kitabı okudu
