"Sevda'cığım hiç boşuna uğraşma, her Türk ailesi erkek çocuğunu kayırıyor, bak bizim aileye; erkek kardeşime avrolar, dolarlar bana salatalıklar hıyarlar."
Bir şeyin üstüne peçe örtmek, onun etkisini ya da duygularını güçlendirir. Bu dört bir yandaki kadınlar arasında iyi bilinir. Büyük annemin kullandığı bir deyiş vardı:"Tasa peçe takmak. " Bu, ekmeği kabartmak için bir tas yoğrulmuş hamur üstüne beyaz bir bez sermeyi anlatır. Ekmek için peçe ile psişe için peçe aynı amaca hizmet eder.İniş sırasında kadınların ruhlarında güçlü bir mayalanma olur. Güçlü bir fermantasyon süregider. Peçenin ardında olmak kişinin mistik içgörüsünü artırır. Peçenin ardında bütün insanlar sis varlıkları gibi görünür;bütün olaylar, bütün nesneler bir şafaktaymış, bir düşteymiş gibi renklenir.
Hele kadınların çoğunlukla pek sakin olduklarına inanılır ama kadınlar da tıpkı erkekler gibi duygu sahibidir. Erkekler gibi onlar da zekalarını, yeteneklerini işletmek için bir uğraş, eylem alanına gereksinim duyarlar. Üzerlerindeki baskı pek ağır, sürdürdükleri yaşam pek durgun olursa acı duyarlar bundan, zarar görürler. Onlardan daha ayrıcalıkllı olan erkeklerin, "Kadınlar yemek pişirip çorap örmekle, piyono çalıp nakış işkenekle yetinsin," demeleri dar kafalılıktır!!! Bir kadın geleneklerin kendisi için yeterli saydığı şeylerden daha fazlasını yapmak, öğrenmek isterse onu kınamak alaya almak düşüncesizliktir