Bir yerde küçük adamların gölgeleri büyüyorsa orada güneş batıyor demektir.
İstanbul'da hiç aşık olmadıysan, İstanbul'a da mı aşık olmadın!
Tecrübe
..Adamın birine sormuşlar. Efendim nasıl oluyorda hep başarılı oluyorsunuz? diye.
Adam demiş ki "doğru kararlar evlat doğru kararlar..." Peki nasıl oluyorda hep doğru kararı verebiliyorsunuz? " tecrübe evlat tecrübe " demiş... Tabi hemen devam etmişler. Peki bu kadar tecrübeyi nasıl elde ettiniz. " yanlış kararlar evlat, yanlış kararlar " demiş.....
Sayfa 135Kitabı okudu
Gizli eller ve gizli beyinler oyunlarını oynatırken, ortaya çıkacak olan sonucun gizli kasaları besleyeceği belliydi.
Sayfa 142Kitabı okudu
Politikada hiçbir şey tesadüf olmaz, eğer oluyorsa, öyle planlandığına emin olabilirsiniz.
Sayfa 145Kitabı okudu
Reklamlar, gizli elin kullandığı en etkin savaş malzemesiydi.
Sayfa 146Kitabı okudu
"Toprak, yüreğine tohum düştükten sonra filize engel olabilir mi abi?"
Sayfa 140Kitabı okudu
Koltuklar sandalyeye benziyordu. Başının üstüne koyarsan seni alçaltır, ayaklarının altına alırsan seni yükseltirdi.
Sayfa 15 - Truva YayınlarıKitabı okudu
Çelebi'nin Mevlid'inde, Yunus'un Divanı'nda ve Mevlana'nın "Gel!" çağrısında duman izi var. Çelebi'ye "Kandım", Yunus'a "Hamdım", Mevlana'ya "Yandım" dedirten ateş, bir sevgiliye duyulan aşkta saklıdır. Ham olan yanmakla pişer, pişen kanmakla huzur bulur. Yananın ilacı ise, sevgilinin "Gel!" çağrısına verdiği cevapta gizlidir.
Sayfa 29 - Truva YayınlarıKitabı okudu
Çelebi'nin gönlü kanmaz oldu; Yunus'un divanında aşk geçmez oldu; lakin gören göz dumandan görmez oldu. Kevser Irmağı içilmez, gönül pınarı geçilmez oldu; lakin aşığın yüreği pişmez oldu. Hamken pişmemenin, açken içmemenin, bakarken görmemenin esrarı, dünyadaki sevgilinin "geliyorum" cevabında saklıdır...
Sayfa 46 - Truva YayınlarıKitabı okudu