Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cafer Akkaya

Cafer Akkaya
@kagansulu
(İbn Sad-Tabakat cilt3-S:36 açıklaması) Muhammed Zeyd'i azat edip evlat edindikten sonra, yanında Zeyd olduğu halde halkı Kabe'de toplayarak ''Ey burada hazır olanlar! Zeyd benim oğlumdur, ben ona varis olurum, o da bana varis olur.'' Muhammed bu varisliği Zeyd'in karısına kadar götürür. Gelini ile evlenen Muhammed'i ahlak ve vicdan sahibi insanlara ayıpladılar. Ve ''Muhammed oğulların eşlerini haram kılıyor ama kendisi oğlu Zeyd'in hanımı ile evleniyor.'' dediler. Bunun üzerine Muhammed Kuran'a Ahzab suresi 40. ayetini ''Muhammed erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir. Ama O Allah'ın son peygamberidir.'' koyarak olayı Tanrı katında aklamaya çalışır. Muhammed Zeyd'in evine gidiş gelişlerde gelinine göz koymuştur. Muhammed'in bu tutumu bununla da sınırlı değildir. Ebu Bekir'in evine gidiş gelişlerde de 5-6 yaşındaki Ayşe'ye göz koymuştur.
Reklam
Miraç kandili ile bağlantılı olarak Kuran içerisinde yer alan, ''yedi kat gök'' ayetleri. Allah adlı tanrının gerçek olmadığının kanıtıdır. Çünkü Miraç ve yedi kat gök ayetleri o dönemin aklın ortaya koyduğu evren modeli ile sınırlıdır.
(İbn Sad-Tabkat-cilt 3-S: 107) Hicr Suresi 47. ayeti Ali, Zübeyr ve Talha içindir. Ayette, ''Biz o cennetliklerin gönüllerindeki kini söküp attık. Onlar artık koltuklar üzerinde karşılıklı oturan kardeşler olacaklar'' denir. Cemel savaşında Talha ve Zübeyr, Ali tarafından öldürülmüştür.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
(İbn Sad-Tabakat-cilt 3-S:33 alıntılı açıklama) Alevi kardeşlerimizin rehber edindiği Ali'yi öldüren Abdurrrahman bin Mülcem, Ali'nin çocukları tarafından kısas kısas gereği işkence ile öldürüldü. Önce onun ellerini ve ayaklarını kestiler, kızgın büyük çivi ile gözüne mil çektiler, gözlerinin akmasını beklediler, sonra onun dilini kestiler, en sonunda kamıştan yapılmış bir hurma sepetinin içine koyarak yaktılar. (Muhammed'in torunlarının babalarından ve dedelerinden öğrendikleri işkence ile insan öldürmek.)
(İbn Sad-Tabakat-cilt 3-S:10 alıntılı açıklama) Ali, Muhammed'e dedi ki: ''Amcan Hamza'nın kızıyla evlenir misin? Çünkü o Kureyşin en güzel genç kadınıdır. Muhammed dedi ki: ''Ey Ali bilmez misin ki, Hamza benim sütkardeşimdir ve Allah nesepten dolayı haram kıldığı akraba evliliklerini, sütkardeşliği ile meydana geldiğinde de haram kılmıştır.'' (Buradan anladığımız kadarıyla İslam öncesi Arap geleneklerine göre akraba evliliği hoş karşılanmayan bir durumdu. İslam ile beraber meşru yapılan akraba evlilikleri sonucu doğan milyonlarca çocuk problemli olarak hayatını devam ettirmek zorunda kalmıştır.)
Reklam
(İbn Sad-Tabaka-cilt 2-S.252 alıntılı açıklama) Ömer arkadaşlarının yanına gelerek onlara, ''Bugün yaptığım bir şey hakkında bana fetva verin.'' dedi. ''Nedir ey emir-ül Muminin.'' dediler. ''Yanıma bir cariyem geldi. Gönlüm onu arzuladı ve oruçlu iken onunla yattım.'' dedi. Oturanlar olayı büyüttüler. Ali ise konuşmuyordu. Ömer ona, ''Ey Ebu Talip oğlu! sen ne dersin?'' diye sordu. Ali ona, ''Helal olan bir şeyi yaptın. Bir gün yerine başka bir gün tutarsın.'' dedi. Ömer ona, ''Sen bunların içinde en iyi fetva verensin.'' dedi. (Cariye başkalarının karısı, kızı ve kız kardeşidir bu masum cariyenin hiçbir değeri yoktur. Her an elinin altında hazırdır. Problem günümüz de olduğu gibi oruç bozulmuş mudur yoksa bozulmamış mıdır. Ali en iyi fetvayı vermektedir. Çünkü kendisi de masum cariyelere tecavüzde ustadır.)
(İbn Sad-Tabakat cilt 2-S:213 alıntılı açıklaması) Muhammed kendisini öldükten sonra Ali'den başka kimsenin yıkamamasını vasiyet ederek, ''Benim avret yerimi görecek kimse mutlaka kör olur.'' dedi. Ali dedi ki: ''Üsame ve el-Fadl perdenin arkasından gözleri bağlı olarak bana suyu verdiler. Yıkamasını bitirene dek her uzva elimi attığımda sanki benimle beraber otuz kişi çeviriyordu.''
(İbn Sad-Tabaka- cilt2-S:208 alıntılı açıklaması) Muhammed öldükten sonra yerine geçecek birisi konusunda kıyasıya bir mücadele vardır. Ebu Bekir Muhammed'in yerine geçmek için ayet bile uydurur. Bu ayet sonradan Kuran'da ki yerini alacaktır. Şöyle ki; Ebu Bekir Muhammed'in ölümünden emin olduktan sonra yanından çıkar. Bu sırada Ömer insanlarla konuşuyordu. Ebu Bekir ona, ''Otur'' dedi. Ömer oturmayı reddetti. Tekrar ''otur'' dedi. Ömer yerine oturmayınca Ebu Bekir ayağa kalkıp söze başladı. Bunun üzerine insanlar Ömer'i bırakıp ona yöneldiler. Ebu Bekir, ''Ey insanlar! Sizden kim Muhammed'e tapıyor idiyse bilmiş olsun ki Muhammed ölmüştür. Kim de Allah'a tapıyor idiyse Allah haydır, ölmez. Allah, ''Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim gerisin geriye dönerse, Allah'a hiçbir zarar vermez. Allah şükredenleri mükafatlandıracaktır.'' Sanki insanların, Ebu Bekir bu ayeti okuyuncaya kadar Allah'ın bu ayeti indirdiğinden haberleri yoktu. Ebu Bekir bu ayeti okuyunca herkes bu ayeti okumaya başladı. Ebu Bekir'in o an uydurduğu ayet Ali İmran Suresi 144. ayetidir.
(İb Sad-Tabakat cilt 2-sayfa 185 alıntılı açıklama) Muhammed hastalandı ve bayıldı. Uyandığında kadınlar ona ilaç damlatıyorlardı. Uyanınca, ''Amcam Abbas hariç evde bulunanlardan ilaç kullanmayan kalmasın'' dedi. Kadınlar birbirlerine ilaç damlatmaya başladılar.
(İbn Sad-Tabakat cilt 2-Sayfa 171 alıntılı açıklama) Muhammed hastalandığında Allah, cibril ve evdekiler kurtarmak için seferber oluyor ama ölmesini önleyemiyorlar. Seferber olmayan ve uzaktan izleyen iki kişi var. Ömer ve Ebu Bekir, bu ikili kendi aralarında anlaşarak halife oluyor.
Reklam
(İbn Sad-Tabakat-cilt 2-Sayfa 148 alıntılı açıklaması) Muhammed veda haccında Kabe'yi tavaf ettikten sonra Zemzem'e gelerek, ''Bana su verin.'' dedi. Ona bir kova su verdiler. Ondan içti; sonra ağzına bir yudum alıp çalkalayarak kovaya bıraktı ve kuyuya (Zemzem kuyusuna) boşaltmalarını söyledi.
(İbn Sad-Tabakat-Cilt2-Sayfa 118 alıntılı açıklaması) Muhammed ''Kim müşriklerden birini öldürür ve öldürdüğüne dair bir delil getirirse onun eşyaları öldürenindir.''
(İbn Sad-Tabakat cilt 2-Sayfa 117 alıntılı açıklaması) Muhammed Batnı Nahle soygunu için adamlarını gönderdiğinde şöyle demiştir. ''Mescid görmezseniz ve ezan duymazsanız öldürün.'' Oracıkta bir adam gördük. ''Adam kafir misin yoksa Müslüman mısın diye sorduk.'' Adam ''Kafir olsam ne olacak?'' dedi. Ona, ''Eğer kafirsen seni öldüreceğiz.'' dedik. Adam, ''Bana, izin verin! Kadınların bir ihtiyaçları var, onu gidereyim.'' dedi. Kadınlardan birisine yaklaşarak ona, ''Ey Hubeyş! yaşam bitti, Müslüman ol.'' dedi. Kadın ona şöyle cevap verdi. ''Sana on ve yedi kez tek tek ve sekiz kez çift olarak selam olsun!'' Sonra adama yaklaştık ve boynunu vurduk. O kadın adamın yanına geldi ve ona sarıldı; dövünerek onun için oracıkta öldü. Süfyan: ''Etine dolgun bir kadındı.''
(İbn Sad-Tabakat 2.cilt-sayfa 42 açıklaması) Muhammed'in genel taktiği kendisine muhalif olanları hile öldürtmektir. Öldürenler günümüzün intihar bombacılarının ilkel şeklidir. Hile ile öldürülenlerden biride Sufyan b, Halid'dir. Sufyan b, Halid'i öldürmek için Abdullah b, Uneys'i görevlendirir. Abdullah b, Uneys, Muhammed'e ''onu bana tanıt.'' dedi. Muhammed ona, ''''onu gördüğünde ürker, korkar ve şeytanı hatırlarsın.'' dedi. Abdullah dedi ki: İnsanlardan korkmazdım. Muhammed'den yalan söylemem hususunda izin istedim. Bana izin verdi. Bunun üzerine kılıcımı aldım ve Huzaa kabilesine doğru yola çıktım. Urene bölgesinin tam ortasına vardığımda, onun arkasında bir kalabalık ve kendisine uyanlarla yürümekte olduğunu gördüm. Onu tanıdım ve ondan ürktüm. Onu gördüğümde terlemeye başladım. Ona, ''Ben Huzaa'dan bir adamım. Muhammed'e karşı adam topladığını duydum; sana katılmak istedim.'' dedim ve onunla konuşmaya başladım. Konuşmalarımdan hoşlandı ve çadıra kadar onunla yürüdüm. Etrafındaki arkadaşları dağıldı ve çevre sakinleşip insanlar uyuyunca fırsatını bulup onu öldürdüm ve başını kesip aldım. Sonra dağda bir mağarada saklandım. Örümcek mağaranın girişine ağ örmüştü. Beni bulmak için gelenler bir şey bulamayıp döndüler. Bende geceleri yürüyerek, gündüzleri gizlenerek Medine'ye ulaştım. Muhammed'i mescitte namaz kılarken buldum. Beni görünce ''yüzün aydın olsun.'' dedi. Ben de ona, '' senin yüzün aydın olsun.'' diyerek kesik başı önüne bıraktım ve yaptıklarımı ona anlattım. Bunun üzerine Muhammed bana, bir asa verdi ve '' Bunu al! cennette koluna takarsın.'' dedi.
Uhud savaşına katılan İslam'ın Tanrısı Allah, Übey b, Halef el-Cumahi adlı birisine mızrak atarak yaralıyor ve ardından Enfal suresi 17. ayetini gönderiyor: '' Sonra onları siz öldürmediniz, lâkin Allah öldürdü. Attığın zaman da sen atmadın, lâkin Allah attı. Bu da müminlere güzel bir imtihan geçirtmek içindi. Allah işitendir, bilendir.'' İslam'ın Tanrısı Allah'ında savaşa katılmasına rağmen elçisi kendisini zor kurtarıyor ve azı dişi kırılıyor, yüzü yaralanıyor ve miğferi başındayken parçalanmıştı. Mekkeli insanları takdir etmemek için akıl tutulması yaşamak gerekir.
664 öğeden 646 ile 660 arasındakiler gösteriliyor.