tuhaf bir adam oldum
kendimle konuşuyorum evin içinde
biraz da şu koltuğa oturayım, diyorum
perdeleri ne kadar zamanda yıkardın, diyorum
bir gün olsun açık bırakmıyorum yatağımızı
el ayak değmeyen yerler nasıl tozlanıyor böyle
merak etme, mutfağı tertemiz ettim
terlikler senin istediğin gibi duruyor
çamaşır ipini silmeden asmıyorum çamaşırı
bir kahve yapayım diyorum
iki fincan koyuyorum, süt hazırlıyorum sana
sessizlikten mi nedir
bütün bunları yüksek sesle söylüyorum.
insan başka nasıl katlanır ölüme, bilmiyorum.
Türkiye'de 2012-2013 döneminde kişi başına 595 gram olan kahve tüketimi, 2015-2016'da 920 grama ulaştı. Türkiye'nin kahve ithalatı yarım milyar dolara yaklaştı.
Artık. . . Marketlerde paketlenmiş demlemeye hazır kuru kahve satışı, marketlerde ve benzin istasyonlarında içilmeye hazır sıcak-soğuk kahve satışı, marketlerde içmeye
Yeni bir algı operasyonu var: "Sağlığınız için çay kötü kahve iyi" diyorlar!
Hedefte Karadeniz'in çayı var!
Son 20 yıldır, kahve kültürü dünyada hızla yayıldı. Küresel markalar kahve kültürünü yayıyor. Kimilerimiz sabah kahve içmeden kendine gelemediğini söylüyor! Kahve içmezse uya namayacağına ve işte verimli olmayacağına, hatta sindirim-bo şaltım sisteminin çalışmaya başlamayacağına inanan insan sayısı ne çoğaldı? Bunlar sonucu...
Kahve endüstrisi dünyada çok büyük bir sektör oldu.
500 yıldan beri cezvelerin kaynadığı Türkiye coğrafyası 1980'lerde çözünebilir hazır kahveyle, 1990'larda da filtre kah veyle taruştı.
Yeni bir algı operasyonu var: "Sağlığınız için çay kötü kahve iyi" diyorlar!
Hedefte Karadeniz'in çayı var!
Son 20 yıldır, kahve kültürü dünyada hızla yayıldı. Küresel markalar kahve kültürünü yayıyor. Kimilerimiz sabah kahve içmeden kendine gelemediğini söylüyor! Kahve içmezse uya namayacağına ve işte verimli olmayacağına, hatta sindirim-bo şaltım sisteminin çalışmaya başlamayacağına inanan insan sayısı ne çoğaldı? Bunlar sonucu...
Kahve endüstrisi dünyada çok büyük bir sektör oldu.
500 yıldan beri cezvelerin kaynadığı Türkiye coğrafyası 1980'lerde çözünebilir hazır kahveyle, 1990'larda da filtre kahveyle tanıştı.
"Hemen hemen her zaman yalnızım. Evden pek çıkmıyorum. Ev üç göz. Arka tarafta ufak bir yatak odasıyla banyo var... Oradan mutfağa geçiyorum. Kahve, kızarmış ekmek - sonra büyük oturma odası ve çalışma masam, çalışıyorum."
Tuhaf bir adam oldum
Kendimle konuşuyorum evin içinde
Biraz da şu koltuğa oturayım, diyorum
Perdeleri ne kadar zamanda yıkardın, diyorum
Bir gün olsun açık bırakmıyorum yatağımızı
El ayak değmeyen yerler nasıl tozlanıyor böyle
Merak etme, mutfağı tertemiz ettim
Terlikler senin istediğin gibi duruyor
Çamaşır ipini silmeden asmıyorum çamaşırı
Bir kahve yapayım diyorum
İki fincan koyuyorum, süt hazırlıyorum sana
Sessizlikten mi nedir
Bütün bunları yüksek sesle söylüyorum.
Kahvenin sarhoşluğu giderdiği fikri, doğruluk payı fazla olamasa da, bugün de yaygındır; kahve, alkol içen birinin kendisini daha uyanık hissetmesini sağlar, fakat aslında alkolün kandan atılma hızını düşürür.
Kahve, alkolün antitezi, sarhoş edici değil ayıltıcı, duyuları donuklaştıran ve gerçekliği bulanıklaştıran şey değil algılamayı yükselten içki olarak görülmeye başlandı.
Kahve, açık havada fiziksel çalışmadan çok, masa başında oturarak zihinsel iş yapan ve kahvenin zihinsel yeteneklerini keskinleştirdiğini fark eden bilim insanlarının, entellektüellerin, tüccarların ve kâtiplerin tercihli içkisi oldu.