Işıklarını topluyor güneş
gitti yıllar anlımda unuttu yollarını
göz acısı bundan sığmaz avuç sarnıcına
ışıklarını topluyor güneş,
kapansın diye uykusuna sarmaşık.
doyamadan gözlerim denize kapaklarına saklanacak
canım sende kaldı belce
yine de yüreğin sıkılmasın.
dert oldu içime esrarın
göğsüme asılı çırağım söndü.
ateşini harla aynı balçıktanız
eşitimsin unutma yaşam eşitim.
yardım istedi gözüm karanlığından
kim ateşe verdi güneşi ufukda kim
bak tahtına kuruluyor karanlık
kalbim sonsuz uyusa solunda bari.
şair güldür giysisi diken.
görme ve işitme duvarını aşar,
dizelerimdeki tatlar kokular.
ve bulaşıcı oldukça yaşar bilirim.
"Hiç unutmadım beni senden uğurlarken söylediklerini. Ömür denen yolda hep ayaklarımın altına seriliydi o sözler. Hâlâ o yolda ve kelimelerinin üzerinde yürüyorum, biliyor musun? Evet! Kelimelerinde yürüyorum, ayaklarımda kesikler.. Şimdi uzansam şöyle anıların üstüne... Biraz kendimi dinlesem, biraz kendimsizliği. Diner mi acaba bedenimin bu yorgunluğu, bu bitkinliği? Bedenim dinlense ne çıkar, ruh komada değil mi? Seni sevmek, bir şiiri kumlara yazmaktı silineceğini bile bile. Silindi ve gitti her şey seninle. Geriye senden alacaklarım kaldı. Hiç geri vermeyecek olsan da bir de sende kalan kalbim vardı.
Oluruna bıraktım seni; olmazların bende kaldı."