KİTAPİLİZM

KİTAPİLİZM
@kaldirimuhendisi
Edebiyata olan düşmanlığı harflerin harbi paklar ancak , bunun için çok okumak lazım. Okuyup anlamak, bilmek lazım. Çünkü insan en çok bilmediğine düşmandır...
“Ölüm varken ben yokum. Ben varken, ölüm yok. O halde üzülecek ne var?"
Reklam
Hiç Olmazsa Kendi Yıkımımı Kendim Yönetiyorum !!
Bir keresinde, kendine korkunç işkenceler yapan bir hastam olmuştu. Ona neden böyle şeyler yaptığını sorduğum zaman, 'Bunları bana dünya yapmasın diye, karşılığını vermişti. Sonra, 'Dünyanın neler yapacağını görmek için biraz beklesenize,' demiştim. O da, 'Anlamıyor musunuz? Eninde sonunda oluyor bunlar, bu şekilde hiç olmazsa kendi yıkımımı kendim yönetiyorum.
Metis EdebiyatKitabı okuyor

Reader Follow Recommendations

See All
•Sana Gül Bahçesi Vaddetmedim•
Sana hiçbir zaman gül bahçesi vadetmedim ben. Hiçbir zaman kusursuz bir adalet vadetmedim... Ve hiçbir zaman huzur ya da mutluluk da vadetmedim. Sana ancak bütün bunlarla savaşma özgürlüğüne kavuşmanda yardımcı olabilirim. Sana sunduğum tek gerçeklik savaşım. Ve sağlıklı olmak, gücünün yettiği kadarıyla, bu savaşımı kabul edip etmemekte özgür olmak demektir. Ben yalan şeyler vaddetmem hiç. Kusursuz, güllük gülistanlık bir dünya masalı koca bir yalandır…
Sayfa 122 - Metis EdebiyatKitabı okuyor
Uzak
...Deborah dağınık büroya şöyle bir göz gezdirdi. Dünya yaşayanlar için, pencerelerden içeriye gün ışığı sızıyordu, ama o işığın parıltısı ve sıcaklığı algılayamayacağı kadar uzaktı ona. Onu çevreleyen hava hâlâ soğuk ve karanlıktı. Acı kaynağı, etini yakan ateş değil, işte bu sonsuz yabancılaşmaydı..
Metis YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Dünyada Ağustos
"hâlâ üşüyor musun?" "evet, o yağmurlar yağmaya ve buzlu sisler çökmeye başladığından beri üşüyorum. koğuşta kaloriferi hiç yakmıyorlar." "eh, dışarda -dünyada- ağustos ayı. Gökyüzü açık ve güneş de kavuruyor. korkarım, bu soğuk ve sis senin içinde."
Metis EdebiyatKitabı okuyor
Yolda yürümek bile :)
"... gülebilen, güldürebilen ya da güzelleşebilen ve yıldızlara bakarak ezbere şiir okurken insanı ağlatabilen biriyle beraber eve yürümek güzel bir şey."
Sayfa 260 - Metis EdebiyatKitabı okuyor
Küçük ama büyük
"Tulumdayken gözüne bir saç telinin girdiği oldu mu hiç?" diye sordu Deborah. Zaman zaman gözüne bir saç teli ya da toz girdiğinde çektiği sıkıntılar gelmişti aklina. İnsan ellerini uzatamayınca, bu lanet olası küçük rahatsızlıklar dünyanın en büyük sorunu haline geliyordu. "Ben kendim gözümün içindeki saç teliyim." dedi Helene sakin bir sesle, "Sen de öylesin."
Sayfa 244 - Metis EdebiyatKitabı okuyor
Dikkat! Uykusuzluk Yapar
Hiçbiri benden özür dilemedi; biri bile. Ne öyle duygusuzca içime girdikleri için, ne bütün o sancıları çekmeme ve bundan utanç duymama neden oldukları için, ne de benimle alay edercesine bu kadar uzun bir süre ve bu kadar aptalca yalanlar söyledikleri için. Bu yaptıkları için onları bağışlamamı hiçbir zaman istemediler benden, ben de onları hiçbir zaman bağışlamadım."
Metis edebiyatKitabı okuyor
Reklam
Unutt Gitsinn
Anılar biçim olarak değişmeyebilir, ama yıllar boyu önemlerinin vurgulanması onlara korkunç boyutlar kazandırabilir. Terk edilmenin yarattığı soğuğu, parmaklıkları ve yalnızlığı sık sık aklına getirirsen, her seferinde, içinin derinliklerinden, sana, 'görüyor musun? gene de yaşam böyle işte' diyecektir bu deneyim
Sayfa 114 - Metis EdebiyatKitabı okuyor
Artık çocuk olmadığımı biliyordum ama 'yetişkin' de değildim. Çocukluğun neşeli umursamazlığı ve yetişkinliği acısı ve hayal kırıklığı arasında asılı kalmıştım. Eskisi gibi umursamaz ve mutlu olmak istiyordum. Ama çocukluğun sona erdiğini biliyordum. O gün arka bahçede bir çocuk bana acıma bakışı fırlattığında, geleceğimin umutsuzluğunu ve belirsizliğini görmüştüm.
Hiçbiri o eski mutlu çocuğu geri getiremiyordu. O artık yoktu. O çocuk gitmiş, yerine sinirleri kırık bir cam parçası gibi keskin ve telgraf telleri gibi gergin, sessiz, koca gözlü bir yaratık gelmişti.
Tony, bana dünyadaki her şeyi Tanrı'nın inşa ettiğini söylediğinde, ona pis bir yalancı olduğunu söyledim, çünkü babam, evleri sadece duvar ustalarını yapabileceğini söylemişti ve Tanrı'nın duvar ustası olmadığını biliyordum.
"...işçi sınıfı öğretisi ahlakıyla yoğrulmuş bir ortamda büyüdüm. Bütün dünyanın da bildiği gibi, edebiyatın amacı... Bilgi, insan ırkının bu sınıfı tarafından pek kullanılamaz... Entellektüellik, bu ırkın bir özelliği değildir..."
120 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.