Bu inanca karşıt fikir ve görüş ortaya koyacakların vay haline!!!
Ulus ve ordu, padişah ve halifenin ihanetinden haberi olmadığı gibi, o makama ve o makamda bulunanlara karşı, yüzyılların kökleştirdiği dinsel ve geleneksel bağlarla içten gelerek boyun eğmekte ve sadık. Ulus ve ordu bir yandan kurtuluş yolunu düşünürken bir yandan da yüzyıllardır süregelen bu alışkanlığın güdüsüyle kendinden önce, yüce halifet ve saltanat makamının kurtarılmasını ve dolunulmazlığını düşünüyor. Halifesiz ve padişahsız kurtuluşun anlamını kavramak yeteneğinde değil... Bu inanca karşıt fikir ve görüş ortaya koyacakların vay haline! Derhal dinsiz, vatansız, hain ve dışlanmış kişi olur...
Abbasi de Halifelik
Hilafetin kudreti aldığı yeni unvanlarda kendini göstermektedir: O artık Halifet-u Resulullah değil, doğrudan doğruya kudretini Allah'tan aldığını iddia eden Halifetu'l Allah idi. Dört halife ve Emevi halifelerine isimleri ile hitap edilir ve yanlarına rahatlıkla gidilir iken , Abbasi halifeleri bir saray hiyerarşisinin teşrifatı ve debdebesiyle halktan ayrılmıştı. Onlara ancak mabeyincileri aracılığıyla yaklaşılabiliyordu.
Sayfa 259Kitabı okudu
Reklam
TAM DA BUGÜNLERİ ANLATMIŞ …
Halifet Gazi : ‘Müslümanların birliği hakkında ne düşünüyorsunuz?’ Muhyiddîn-i Arabî : ‘Eshâb-ı Kirâmdan Ebû Hüreyye (r.a.) hazretlerinin haber verdiği hadîs-i şerîfte , “Bir zaman gelir ki , müslümanlar birbirinden ayrılır, parçalanırlar. Şerî’ati bırakıp , kendi düşüncelerine , görüşlerine uyarlar. Kur’an-ı kerîmi mizmarlardan , yani çalgılardan şarkı gibi okurlar . Allah için değil, keyf için okurlar . Böyle okuyanlara ve dinleyenlere, hiç sevâb verilmez . Allahü teâla bunlara la’net eder. Azâb verir.’ Buyuruldu.
Muhyittin Arabi :’Daima Allah’tan başkasını unut, zakir olursun. Böyle olan bir kimse her yerde ‘zakirdir.’ Kalb ve lisanıyla Allah’ın zikrine devam edenlerin kalbine Allah, zati ahaddiyetine karşı iştiyak nuru ilka eder. Gözü açılana ise hayâ gelir… Hayâ makamında fetih başlar. Fetih kalb gözünün Tevfik-i Rabbani ile açılmasıdır. Bu göz açıldı mı ahlak, fazilet, doğruluk o kimse için asla değişmeyen , değiştirilemeyen bir haslet olur , onsuz yaşayamaz…’
Sevmeyene karınca yük , Sevene filler karınca ; Dağı bile taşır insan Âşık olup , inanınca.
Ne demişti Şems : ‘Biri gelir seni sen eder , biri gelir seni senden eder.’
Reklam
22 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.