“Bazen insanlar için hâlâ zevk olarak kalan, güzel sofranın etrafında bütün açık kalplilik, içtenlikle şakalaşmak, uygun bir zamanda araba gezintisi, dansa kalkmak bana çok iyi geliyor.”
Sayfa 10·Kitabı okuyor
Bazen tekrardan ayağa kalkmak için bir çift lafa yada ufacık bir gülümsemeye ihtiyaç duyarsın fakat bunları hayatın biraz tozpembe olduğunu düşündüğün zaman beklersin bu yüzden daima kendi elimizden tutan ilk biz olmalıyız en kötü dönemde bile:)
Reklam
BOZKIRDA BÜYÜMÜŞ gri Çerkessk ineği ahırda yalnız başına yaşıyordu. Dışı boyalı tahtalardan yapılma ahır, demiryolu bekçisinin küçük avlusunda bulunuyordu. Ahırda odun, kuru ot, darı sapı ve miadı
ben bu hayreti kimden aldımdı ilkin unuttum, hayret bu adamdan böyle şiir, bu ırmak bu denize nasıl tutulmayan sözleri mezarlıktan sayan şair ey bir söz neresinden tutulurdu unuttum, hayret neydi hayret? kafayı kaldırmak, oturduğu yerden kalkmak sözün düştüğü bir ülkede sözden şehirler kurmak ölürüm sana diyenlerden öldürme dersleri almak çiçekleri bırakıp şiirde onlarca mastar eki ağırlamak bu hayreti ilkin kimde gördümdü unuttum, hayret musa mıydı hızır mıydı yollarda üç atsız ve silahsız herkes herkese yol olamaz, yollanamaz dediydi birimiz yoldan çıkmak yola çıkmaktan daha kolaymış, hayret abim miydi ablam mıydı unuttum, hayret çarşamba pazarlarından hayretle dönerdi hep açar açmaz kapıyı zangır zangır bir ayet: "güneş dürüldüğü, yıldızlar söndüğü, dağlar yürütüldüğü zaman" ben bu hayreti nereye gömdümdü unuttum, hayret çıkarıp tazelenmem lazım, bulacağım ha gayret
Sayfa 7
Ressam Yusuf
Aynı gün öğleden sonra, beni istihbarat subayının önüne çıkardılar. Adam masrafları onlardan olmak üzere, beni bir aylığına turist olarak Tel-Aviv'e göndermeyi ve İsrailli sanatçılarla tanıştırmayı teklif etti, ama kuşkusuz bir koşulu vardı: Ona işgale karşı direnen ve aşırıcı fikirleri olan Filistinli sanatçılar ve aydınlar hakkında bilgi vermemi istiyordu. Tabii ki reddettim. "O zaman istihbarat subayı bana 'Resim yaparken hangi elini kullanıyorsun?' diye sordu. Bu soruda kötü bir şeyler sezdim. Ona sol elimle resim yaptığımı söyledim. 'Çok güzel, öyleyse benim bir portremi yap' dedi. Allahtan zamanında iki elimle de resim yapmaya çalışmıştım. İyi kötü bir portresini çizdim. Resim bitince, 'Güzel olmuş, gidebilirsin' dedi. "Ayağa kalkmak için ellerimi masaya koyduğumda, tüfeğinin dipçiğiyle sol bileğimi kırdı. "Sonra beni, benim gibi serbest bırakılmış diğer adamlarla birlikte bir otobüse tıktılar. Bizi gecenin bir yarısı Ramallah barikatının yakınlarında bir yerde otobüsten attılar. Burası çok tehlikeliydi, çünkü sokağa çıkma yasağı vardı ve askerler hiç uyarmadan ateş açabilirdi. Barikatın etrafindan dolanmaya hazırlandık, ben bileğimi sağ elimle tutuyordum, korkunç acı çekiyordum. Bir arkadaşın yardımıyla eve dönebildim. Hastaneye ancak ertesi gün gidebildim. Şimdi aşağı yukarı iyileşti, ama eski esnekliği yok tabii."
Sayfa 80 - Everest Yayınları·Kitabı okuyor
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.