120 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 2 hours
  Evet çok güzel bir şiir kitabının daha sonuna geldim. Şiirler birbirinden harika, okurken insanın hayallere dalıp gidiyor. Okumak isteyenler bence okumalı, Zaten başlayınca bitirmeden kalkmak imkansız gibi bir eser . Sana gitme demeyeceğim. Genede sen bilirsin. Yalanlar istiyorsan Yalanlar söyleyeyim İncinirsin” Keyifli okumalar.
Sen Bana Bakma, Ben Senin Baktığın Yönde Olurum
Sen Bana Bakma, Ben Senin Baktığın Yönde OlurumÖzdemir Asaf · Yapı Kredi Yayınları · 20192,111 okunma
82 syf.
·
Not rated
Belh'in Değil Gönüllerin Sultanı
Necip Fazıl, dilin son üç silahşorundan biri olma yetkinliğine ve talihine sahip oluşuyla; edebiyatımızda ve bizim mahlede çok nadide bir yer teşkil ediyor. Dile hakimiyetin, kuytu köşede kalmış kelimelerin podyuma çıkarılma merasimi oluşundan ziyade; usulca gediğine oturtma operasyonu olduğunu görüyoruz; Üstad Necip Fazıl'ın kaleminde. Piyes yazarken ki sadeliği, aktarmaya yeltendiği malumatın büyüklüğüyle orantılı. Üstad bu defa çok ama çok iddialı bir isimle çıkıyor karşımıza... " Ebû İshâk İbrâhîm b. Ethem b. Mansûr.. Kısaca İbrahim bin Ethem Hazretleri" Anadolu'daki her dergahta dinleyebiliriz onun hikayesini. Gönül Sultanları'nın ağzındaki lezzet olur İbrahim Ethem Hazretleri'nin menkıbeleri. Marvel karakterlerini izlerken nefes almayı unutanlar, elbette inkar edecektir İbrahim Ethem'in makamını. Yine onlara en iyi cevabı Âşık Yunus'umuz verecektir; "Bilmeyen ne bilsin bizi/Bilenlere selam olsun..." Malumdur ki; piyes bir yazarı alabildiğine kısıtlar. Altından kalkmak ve üstesinden gelmek oldukça zordur. Ele aldığınız konuyla veya şahısla beraber bu zorluk derecesi artış gösterir. Söz konusu İbrahim Ethem Hazretleri olunca, beklenti haliyle kehkeşanlara çıkıyor... Uyarlama olduğu için, okurken mutmain olmak güç. Amma ki bir roman yakışırdı.. Üzerinde fazla durup da spoiler vermek istemiyorum. Son olarak şunu söyleyebilirim: Eminim Üstad, bu piyes vesilesiyle birçok kişiye tanıttı İbrahim Ethem Hazretlerini. Allah cennette dost eylesin... Şöyle bir toplansak da şu piyesi bir oynasak ya? (Ben Balıkçı olurum)
İbrahim Ethem
İbrahim EthemNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 2009980 okunma
Reklam
304 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
Frida.. Yaşamı acı, ağrılar, ihanet ile dolu. Çocukluğunda başlayan hastalıklar ölümüne değin yakasını bırakmamış. Çocukken geçirdiği çocuk felci ile yaşamın zorlu yılları başlamış oldu. Bir bacağı diğerine göre ince ve güçsüz kaldı. Ama o, bu hastalıkların yaşamını gölgelemesine izin vermeyecekti. Okuluna devam etti, mutluydu. Ve ilk aşkı
Frida Kahlo
Frida KahloRauda Jamis · Everest Yayınları · 20184,716 okunma
267 syf.
·
Not rated
·
Read in 23 hours
Anatole France, Tanrılar Susamışlardı (Les Dieux ont soif) romanını 1912 yılında kaleme alır. Birinci Dünya Savaşı’nın neden olacağı büyük yıkımı önceden sezen yazar, sadece Fransa tarihini değil, dünya ülkelerinin toplumsal düzenini değiştiren “Büyük Devrim”i konu alarak, “özgürlük-eşitlik-kardeşlik” ilkelerinin ardında insanlık onurunun nasıl
Tanrılar Susamışlardı
Tanrılar SusamışlardıAnatole France · Sentez Yayınevi · 2003639 okunma
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 16 hours
—“Sayfalarımı çevirin.”
Bir kitap okudum ki; kendine rehber niteliğinde cümleler arayanların,kaybolduğumda okuyayım,kendimi bana hatırlatsın diyenlerin gönlüne bayrağını dikecek cinsten: Siddhartha... Kitapta konu olarak Budizm felsefesinin içeriğinin ele alındığı düşünülsede bence bu sadece bir yanılsama ve kılıftır aynı zamanda. O kılıfı soyduğumuzda insanın anlam arayışı çıkar karşımıza.Hangi inanışa sahip olursa olsun, acısı dinmeyen boşluğu doldurmak için kimi zaman dikenli olduğunu bildiğimiz yollara saparak,kimi zaman tecrübelerden faydalanarak,kimi zaman tekrar tekrar aynı hataları yaparak.Bazen düşerek ama hep yeniden ayağa kalkmak için son bi gayret göstererek...Durmadan,hiç yılmadan yola devam ederek...Hep yolda kalarak aramaktır alemin gizini. İşte Siddhartha senin benim gibi; kendine rehber ararken,bazen kaybolan,bazen ormanda yaşayan Samana,bazen de Buddha öğretisinin yolundan giden bir “Ben” arayışcısı. Siddhartha hem yol,hem yolcudur,hem de yolda karşılaşılandır.Hem öğretmen hem öğrencidir,hep arayan,hem bulan hem de bulamayandır.Şimdi, geçmiş ve aynı zamanda gelecek olandır. Tıpkı bir ırmak gibi; “Irmak aynı zamanda her yerdedir,kaynadığı yerde,döküldüğü yerde,çağlayanda,kayıkta,akıntı yerinde,denizde,dağda,aynı zamanda her yerde ve onun için yalnızca şu an vardır,geçmişin gölgesi diye bir şey bilmez ırmak,geleceğin gölgesi diye bir şeyde bilmez.” Bir ırmaktan çok şey öğrenebilir insan eğer isterse... Başucu kitabı arayanlara fısıldıyor usulca Siddhartha : “Ben buradayım sayfalarımı çevirin.” Sevgi ve Muhabbetle..
Siddhartha
SiddharthaHermann Hesse · Can Yayınları · 202038.1k okunma
438 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 44 days
Kahraman olma ve macera aşkıyla yaşayan Bi karekterimiz var. Hayatını Bi kral olmasına rağmen iyi ve huzurlu geçiremediğinin farkında ve bu yüzden bulduğu ilk fırsatta aslında o kadar da büyük görünmeyen Bi maceraya atılıyor. Bilinmeyeni keşfetme heyecanı ya da birini kaybetme korkusuyla kendini hep sonucunu düşünmeden ya da umursamadan başka yönlere adım atarken buluyor. Bazen en başa dönüyor bazen bir adım geri gitmiş oluyor. Aslında ne aradığını bildiğini ve kim olduğunun farkında olduğunu sanıyor fakat tüm yaşananlardan sonra hayatı boyunca bu bilgilerden yoksun olduğunu fark ediyor. Yani kahraman olacağını ve bunu yaparken kişiliğini ve elinde olanları kaybetmeyeceğini sanıyor. Oysa kahramanlığın mutlaka ondan Bi şeyler alacağına ve alacağı şeylerin hayatını gerçekten derinden etkileyeceğine inanmıyor veya algılayamıyor. Her şey bittiğinde ve gerçek Bi kahraman olduğunda ise hayatında değer verdiği herkesi ve her şeyi kaybettiğini ve çabalamak için ayağa kalkmak için artık onu iten Bi gücün olmadığını fark ediyor. Ancak o zaman gerçek Bi kahraman olmanın ne demek olduğunu anlıyor. Hayatını, geçmişi ve geleceğiyle birlikte adadığı şeye ulaşınca bu noktadan sonra ne yapması gerektiğini ya da yapacak ne kaldığını bilmiyor. İstediği yöne gidebilecek kadar seçeneği var yalnız daha fazla yaşamak için Bi amacı yok.
Büyücü Kral
Büyücü KralLev Grossman · Pegasus Yayınları · 201472 okunma
Reklam
224 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Şimdiki çocuklar da hep üstün zekalı
Dünden beri gül gül öldüm.. Kitap ders verme maksadıyla yazılmış ama nasıl da güldürüyor. İstemsiz kahkahalar attım, kitabı okurken, telefondan okuduğum için de bir takım yanlış anlamalara sebep oldum. İki çocuğun mektuplaşmaları ile oluşturulmuş bu kitapta aileler, öğretmenler eleştiriliyor. Aziz Nesin'n usta kalemi ile... Dördüncü sınıfa kadar birlikte okuyan Zeynep ve Ahmet, Zeynep ailesi ile Ankara'ya taşınınca mektuplaşmaya ve başlarından geçenleri birbirlerine yazmaya başlıyorlar. Her mektup bir olay, hepsi de birbirinden komik. Hiç alıntı paylaşmadım sayılır, çünkü öyle cümle ya da paragraf olarak paylaşılacak bölümler yoktu. Bir mektubun tamamını paylaşınca anlamı olurdu ki buna da gerek yok, tabii. Zübük'ten sonra biraz kırılmıştım, Aziz Nesin'e, ama bazen böyle şeyler olabilir. İnsanlar konuşa konuşa anlaşır sonuçta, kızdık deye hep bırakacak değiliz. Özellikle anne babalara okutmalı bu kitabı. Bir şey daha anlatacaktım: Kitaba dün, tesadüfen karşıma çıkınca başladım, evde misafir varken. Onlar gidene kadar, arada sırada çay doldurmak için kalkmak dışında, gözümü telefondan ayırmadım. Eğer elimde kitabın kendisi olsaydı okumam mümkün değildi. Telefona bakıyor olunca kimse yadırgamadı. Bayağı, yarısını misafirlerin yanında okudum ve bu benim ayıbım değil.
Şimdiki Çocuklar Harika
Şimdiki Çocuklar HarikaAziz Nesin · Nesin Yayınevi · 201916.9k okunma
632 syf.
8/10 puan verdi
Oblomovluk .. Koskoca bir boşluk doğdu içime. Ya ben de böyleysem ‘arada bir’ diye. Aslında var hepimizin derinlerinde bir yerde; ancak korkarız bazı bazı olduğuna emin olduğumuz ona(oblomovluk) dokunmaya, yanından geçmeye bile belki de... Hani derler ya “uyuşuk, tembel, miskin” vs. diye, işte bu onun kat be kat fazlası. Bu kendini yok saydığın, sevmediğin, aslında kendinin değersiz olduğunun bilincinde olup bahaneler üretmekten öteye gidemediğin anlarda, tabiri caizse ‘oblomovca’ ona sıkı sıkıya sarılma biçimimiz gibi ... Her insanın içinde vardır bir oblomovluk, bunu aşırıya kaçırmaktır ciddi mesele. Hayatını alt üst edercesine kaçmaktır hayattan. Hayatta kendini yalnızca sulanmayı bekleyen kuru bir ottan ibaret saymaktır. Kalbinin ve nefesinin ritmi aynıyken yürüme, gülme, sevinçten ağlama ihtimalin varken bile bitkisel hayata girmektir oblomovluk... Asla olmaman gereken yerde olduğun, sanki ayıpladıklarının ahını aldığın, başkasına ettiğin bedduanın direkt sana çarpması gibi komada bir hayattasındır oblomovken. Hayattayken ölmenin vücut bulmuş hali, elini bir şeye atacakken öldüğünün farkına varmış olmak gibi... “Yaşarken huzur bulduğumuzu sandığımız anlarda huzursuz - huzurlu bir hayat içinde kıvranmak var ya, işte ona aldanmamak, kalkmak koşmak, nefesin kesilircesine havayı ciğerlerine çekmek, ağlayana kadar gülmek gerekirmiş, yoksa sonu yokmuş bu cehennemin” der gibi bir sonla bitirmiş olduğum kitap “Oblomov” iyi ki vardın demeyi çok isterdim; lakin hiç olmadığını gördüğüm kişiydin. Huzurla uyu...
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139.5k okunma
108 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 hours
Ölüler ki bir gün gömülür İçimizdeki ölüler, dışımızdaki ölüler İnsan yaşıyorken özgürdür. ~Edip CANSEVER~ İçimizdeki ölüler. Ölmelerine rağmen gömemediklerimiz. Toprak altında sandığımız ama en ufak bir darbede aklımıza takılanlar. Bizde yara açtıklarında bizi daha da güçlendirdiklerini düşündüklerimiz ya da bu şekilde kendimizi
Ben Ruhi Bey Nasılım
Ben Ruhi Bey NasılımEdip Cansever · Yapı Kredi Yayınları · 20192,340 okunma
868 öğeden 571 ile 580 arasındakiler gösteriliyor.