Uykusuz kaldığınızda aynı hasta olduğunuz gibi bağışıklık sistemi tam güç çalışarak, vücudun istilacılara karşı ilk savunma duvarı olan beyaz kan hücreleri üretmeye başlıyor. Neden? Çünkü vücut uykusuzluğu bir hastalık gibi algılayarak alarm durumuna geçiyor.
Afganistan sınırında sivilleri bombolamış Pakistan, hindistanda müslüman gençlere, ailelere gece gündüz saldırıyorlar.. somalide dinin için cehd eden kardeşleri bombalıyorlar.. Filistine, doğu Türkistana kan kusturuyorlar.. çocuklar açlıktan susuzluktan ölüyor. Yeryüzünde bircok müslüman coğrafyaya, alınların secde gördüğü topraklara, azgın kavimlerin yaptığı gibi saldırıyorlar.. ayette bahsi geçen ateş çukuruna atılan, katledilen inananlar gibi.. onlar olmazsa sana duruca kulluk eden kim kalacak?
rabbim sen rahmetini yağdır..
rabbim senden müminlerin yüreklerine soluk olacak, merhem olacak fetihler istiyoruz birçok fethin geldiği ramazan ayında. cihadın farz olduğu şu Kuran ayında..
Katilleri ve sevicilerini yerin dibine geçir.. köklerini kurut
bizi onlardan daima beri kıl..
amin
İnsan öldürmek kolay, ama kan ruhuna da sıçrar.İnsan öldürenin ruhu kanar.Kötü bir insan öldürünce kötülüğü de yok ettiğini sanırsın, sonra bir bakarsın ki yok ettiğini sandığın kötülükten daha beteri senin içinde büyüyor.Musibete boyun eğersen, gün gelir musibet de sana boyun eğer.
Turancılık ülküsü...
Bizi kurtaracak ve yükseltecek biricik yol... İradesi zayıf olanların, damarlarındaki kan öz Türk olmayanların korktuğu uzun yol...
Neee krallık part 2 mi zaten sonunda bosluk bıraktı bende aşırı heycanlıyım bir kitap karakteri olsaydım oda roy Opgard olurdu ben o kitapta kendimi gordum elbet herkesin de böyle bir durumu olmustur evet bakalım carl opgard gercekleri oğrenicek mi ya da bu durumda kan mı dökülecek clay opgard macerası sona mı ericek mi ? Hepsi ve daha fazlası 10 ekim de :)
Ey insan; senin için dün geçmiştir. Bir daha geri gelmez. Yarın ise kesin değildir. O halde dem bu demdir… İçinde bulunduğun anı iyi değerlendir.Dil pek keskin bir kılıçtır. Kan akıtmadan can yakar.
***Hz. Ali
Yürüyeceğim pis pis sırıtarak ve edepsizce,
yürüyeceğim yetişkin çocuklar evreninde,
ayakkabılarım çamur içinde ve bin yıllık küfürlerimle geçmişe,
ben mükemmeliniz değilim ve kusursuzunuz da olmayacağım inadına!
Yürüyeceğim gözlerim çingene pembesi, saçlarım fosforlu ve bileklerim jilet kesiği.
ağzımın kenarında kan ,gözlerimin altı siyah ve
Beni bir mahcubiyet kendine hayran bıraktı
Seni anlamış gibi yapanlar sana eziyet verirken
Kan-ter içinde kalmanın merhemidir aldırış etmemek kimseye
Ürkütmeyin duvarların yanaklarına ev yapan güvercinleri
Ya da çocukluktan kalma bir sevinç olmasın
Taşla düşürülen bir serçenin bedeni
Bülent Parlak