Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hiçbir şey umuda yer bırakmayacak kadar umutsuz değildir. Umut dediğin kuru ve cılız da olsa, insanın bir şeyleri ileriye taşımaya yönelik istek ve arzusu, umudun böyle görünmemesine neden olur.
Bu ormanda yaşayan ejderha aşkına, içtiğin şarap ve içe­ ceğin su aşkına, söyle bana prensesim, kankurutan otunun kanı aşkına, şekere ulaşmamı sağlayacak yolu göster bana." Bunu duyan prenses kıpkırmızı kesildi, gözünü devirdi
Reklam
Kankurutan’ın proloğu
Sağımdaki kapının ardında Öyle bir avukat yaşıyor ki, kendisi Buetius’tan* hukuk öğrenmiş olmalı. *Geç Klasik Dönem yazarı Severinus Boethius kastediliyor. Burada yazarın ismiyle ‘bue’ (öküz) birleştirilerek avukatın zekası hakkında hiciv yapılıyor.
Selenge YayınlarıKitabı okudu
Zira körler diyarında tek gözlü kişi kral olur.
Sayfa 54 - Karakter: Rahip TimoteoKitabı okudu
"Bu ormanda yaşayan ejderha aşkına, içtiğin şarap ve içeceğin su aşkına, söyle bana prensesim, kankurutan otunun kanı aşkına, şekere ulaşmamı sağlayacak yolu göster bana."
Kırmızı uzun etekli bir çingene karşımızdaki binanın taş basamağında oturuyordu. Falıma baktı ve ezbere bildikleri klişeleşmiş lafları tekrarladı durdu. Uzun boylu, kara gözlü bir kız bayılıyormuş bana. Ama kısa boylu, mavi gözlü bir kadın büyü yapmış. İlacı da ondaymış ve bunun için kankurutan otu satın almalıymışım. Başkalarına bir Tümen'e satsa da bana beş Riyal'e bırakırmış. Gülüp o uzun boylu kızın adresini istedim. O da gerisini söylemedi tabii.
Reklam
Bu ormanda yaşayan ejderha aşkına, içtiğin şarap ve içeceğin su aşkına, söyle bana prensesim, kankurutan otunun aşkına, şekere ulaşmamı sağlayacak yoku göster bana.
Sayfa 12 - Güncel YayıncılıkKitabı okudu
Venedik Festivali en az dört ay sürerdi. Hokkabazlar, müzisyenler, tiyatrocular, kuklacılar, fahişeler, sihirbazlar ve kâhinlerin yanı sıra aşk filtresi, talih şurubu ve uzun yaşam iksiri satan tüccarlar dört bir yandan oraya gelirdi. Yine dört bir yandan diş çekiciler ve Azize Apolonia’nın bile iyileştiremediği diş ağrısı çekenler gelirdi. Bu hastalar feryat figan Aziz Marcos kapılarına ulaşırdı; diş çekiciler, ellerinde kerpetenleri, yanlarında anestezistleri olduğu halde onları orada beklerdi. Anestezistler hastaları uyutmuyor, onları eğlendiriyordu. Onlara haşhaş, kankurutan otu ya da afyon değil, şakalar ve danslar sunuyorlardı. Neşeleri o kadar mucizevîydi ki, ağrı bile ağrımayı unutuyordu. Anestezistler karnaval kıyafetleri giymiş maymunlardan ve cücelerden oluşuyordu.
Sayfa 152Kitabı okudu
Ağır bir suçla çember içine alınıp zavallıca ölmek için kankurutan otuna basmak yeterlidir.
Ağaç altlarında şarkı söyleyen kankurutan otları
- Onlara basmaktan sakının, yoksa sevmek hastalığına ya da zenginlik tutkusuna kapılır ve mahvolursunuz. Çünkü kankurutanların verdiği tukular hazindir.
26 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.