İKTİSAT-KÖYCÜLÜK / MEMLEKETÇİLİK-SOSYAL ADALET Atsız Türk düşünce hayatına 15 Mayıs 1931 tarihinde çıkmaya başlayan Atsız Mecmua ile girer. Bu dergide çıkan Boz Kurt imzalı ilk yazılarında Anadolu'ya, "memleket"e, köye ve köylüye ağırlık verdiği görülür. "Bir kuş bakışı" başlıklı ilk yazıda bulunan şu cümleler dikkat
Aciya kursun islemez
ACIYA KURŞUN İŞLEMEZ Sabrın çalkalanıp taştığı sulardadır Çığlıklarla parçalanmış uykularda Buruşturulup atılmış aşklarda Ve çalınmış mutluluklardadır Ses ile yürek Büyük rüzgârların o yanık şarkısı
Reklam
Türk Destanının Tasnifi
– I – Millî destanlar, tarihi vak’aları tasvirden ziyade milletin yüksek millî duygularını in’ikâs ettiren, tamamıyla ve yahut az çok tarihe müstenit bir ideal âlemi gösteren halk edebiyatı eserlerinden ibarettir. Millî destanlar (épopée) meselesini ciddi surette tetkik edenler Fransız (Roland), Alman (Nibelungen Lied), Rus ve Hintlilerin
Kurtların Karşılaşması
"Gök tepenize yumruğu indirdiğinde, tılsımlı ininiz her neredeyse kanla dolup taşacak! Uğultularınız, haykırışlarınız, dilekleriniz ve tüm istekleriniz artık karanlığa gömülecek. Çocuklarınız o günden sonra uzun yıllar şarkılar söyleyemeyecek. Korkularınız yürekleri öyle bir titretecek ki, bir daha uzun yıllar kimseye pusat bile çekemeyeceksiniz. Geceleri yatmadan bizim adlarımıza yazılan masallarla korkacaksınız!"
Sayfa 113 - Ulu BilgeKitabı okudu
Dünyadaki her köklü yenilik, her köklü değişim, şansını önce öfkeli devrimcilerle değil ama ilımlı Reformcularla dener ve yaşadığı çağ Erasmus'u, sessiz, ama önüne geçilmez biçimde etkinliğini sürdüren aklın simgesi olarak görmüştür. Avrupa, görkemli bir an boyunca birlik ve bütünlük içerisinde bir uygarlığın hümanist düşünde birleşmiştir; bu uygarlık içerisinde tek bir dünya diliyle, tek bir dünya diniyle, tek bir dünya kültürüyle insanlığa yalnızca yıkımlar getiren o öncesiz parçalanmışlığa son verilmesi öngörülmüştür; bu unutulmaz deney, tuhaf bir biçimde Rotterdamlı Erasmus'un adına ve kişiliğine bağlı kalmıştır. Çünkü Erasmus'un düşünceleri, istekleri ve düşleri, dünya tarihinin kısa bir zaman dilimi boyunca Avrupa'ya egemen olmuştur ve Avrupa'nın kesin olarak birleştirilmesine ve barışa kavuşturulmasına yönelik bu arı ruhlu iradenin, hepimizin ortak vatanının kanla yazılan trajedisi içerisinde yalnızca çok çabuk unutulan bir sahne olarak kalması, hem Erasmus adına, hem de bizler adına müthiş bir yıkımdır.
Acıya Kurşun İşlemez
Sabrın çalkalanıp taştığı sulardadır Çığlıklarla parçalanmış uykularda Buruşturulup atılmış aşklarda Ve çalınmış mutluluklardadır Ses ile yürek Büyük rüzgârların o yanık şarkısı Hâlâ yükselir içimizden dağılır Coşkunun doruklarında sürer yankısı İlk kurban adanırken bir nehire Korkunun ilk nişanında başlamıştır Gözyaşının ilk
Reklam
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.