Gökçen Özbahçe / Kapalı Kapılar
Gökçen Özbahçe / Kapalı Kapılar
@kapali_kapilar_blog
Eleştirel okurluk yolunda...
10 reader point
Joined on December 2020
Şu anda okuduğu kitaplar
Nermin Yıldırım'a Merhaba
Yine bir tanışma romanı :) Birazı benimle alakalı olarak ilk başlarda içine girmekte zorlansam da çok geçmeden beni müthiş saran bir romandı Unutma Beni Apartmanı. Süreyya’nın hikayesi beni çok etkiledi, karma karışık duygularla okudum kitabı. Uzun zamandır kitaplığımda bana göz kırpan bu eserle iyi ki tam da şimdi buluşmuşuz dedim çünkü anne olmadan önce okusaydım bu kadar çok duygunun içine dalıp çıkmazdım sanıyorum. Okurken içimden gelip geçen o duygular, okumamı derinleştirdi. Özellikle sonlara doğru, Süreyya’nın kendi iç hesaplaşmalarını adeta kalbimde acı duyarak okudum. Üstelik tam da çocuklukta bağlanma konusu üzerine okumalar yaparken, bağlanmadan mahrum kalmış bir bebek olarak Süreyya karakteri eşsiz bir örnek oldu.
Yalnızca, yazarın adeta Süreyya’nın bedenine bürünüp kendi kültürel birikimini aktardığı kısımlardan hoşlanmadım çünkü bölündüğümü hissettim. Kurgudaki karakterler çok fazla kitap, yazar, film ismi andığında ya da politik fikirlerini çok fazla aktardığında, sanki o karakter kurgudan çıkıyor ve gerçek dünyada yazarın bir röportajını okuyorum hissiyatı bırakıyor bende. Nermin Yıldırım’dan okuduğum ilk ve tek kitap olduğu için bu bahsettiğim durum diğer kitaplarında da var mı bilemiyorum ama kesinlikle Nermin Yıldırım okumaya devam edeceğim.
Ayrıca bu kitabın şimdiye kadar nasıl dizisi ya da filmi yapılmamış hayret ettim. İyi bir yönetmenin elinde, iyi bir kitap olduğu gibi, aynı zamanda iyi de bir tv dizisi ya da film olacağına inanıyorum. İyi okumalar.
__
#okudumbitti #unutmabeniapartmanı #nerminyıldırım
Gülseren Budayıcıoğlu'nu bundan birkaç yıl öncesine kadar sadece ismen tanırdım. Daha sonra kendi kanalındaki videolarıyla tanıştım ve hepsini de birkaç kere izlemişimdir. Benim eskiden beri psikolojiye ilgim vardır. Kendini ve insanları anlayabilmek, bu hayatı farkında olarak, daha anlamlı yaşayabilmek ve daha anlamlı ilişkiler kurabilmek
Oldukça ilham verici bir çocuk kitabı Kırpıntı!
Herkesin televizyona kitlendiği, birbiriyle konuşmadığı bir ailenin çocuğu baş karakterimiz. Yoksul bir ailenin çocuğu. Odasında halı yerine annesinin çöpten topladığı gazete kağıtları serili. Okuldan geldikten sonra saatlerce bu gazeteleri okuyor ve dünyayı oradan takip ediyor. Kendisine odasında bu gazete kağıtlarıyla bir dünya yaratmış. Zaman zaman onları kesiyor, biçiyor. Maddi imkansızlıklardan dolayı yaşayamadığı sosyal hayatı, bu gazetelerden kesip biçtiği şekillerden kurduğu kurgular yoluyla yaşamaya çalışıyor. Ortaya çok yaratıcı şeyler çıkıyor zamanla. Hatta zaman zaman annesinin ve babasının yetişkinlere özgü gerçekçilikleri bile bu hayal dünyasını yıkamıyor hatta oyunun bir parçası oluyor. Anne ve babanın da bu hayallerle dolu oyuna kayıtsız kalamayıp oğullarına katılmalarıyla kitap son buluyor.
Bu kitap diyor ki bize: oyun oynamak ve hayal kurmak için illa ki pahalı oyuncaklara vb. ihtiyacınız yok. Bir gazete bile size bambaşka dünyaların kapılarını aralar. Yeter ki siz hayal kurmak isteyin ve hayal kurmaktan vazgeçmeyin.
Burada kullanılan şey aslında kolaj tekniği. Çocuklarla çalışılabilecek en etkili tekniklerden birisidir. Bu kitabın ışığında siz de kitaptakine benzer etkinlikler yapabilirsiniz.
Eleştiri: Sosyal yaşantıya örnek verirken sinema ve tiyatronun yanında sirk ve hayvanat bahçesi denilmiş, daha iyi örnekler olabilirdi park ve havuz gibi.
@ginkococuk a bu eseri dilimize kazandırıp yayınladıkları için teşekkür ederim
Reader Follow Recommendations
Ceylan Özçapkın tarafından “Unutkan Mumi” olarak Türkçe’ye kazandırılan bu kitabın orjinal adı “Mumi senza Memoria” yani “Hafızasız Mumi”. Aslında ifade olarak çok başka yerlerde duruyorlar ama okur olarak kabul etmeliyim ki Unutkan Mumi, başlık olarak daha albenili. Bu kitap bir yılı aşkın bir süredir dönüp dönüp okuduğum, hakkında yazıp yazıp
Yazarı Osamu Dazai’nin yaşamından izler taşıyan bu roman beni oldukça etkiledi. İnsanlar dünyaya eşit koşullarda gelmiyor ve hayatlarını şekillendirirken de eşit koşullarda olmuyorlar, bu bir gerçek; ancak hepimizin de hayatı biricik. Bu biricik hayatımızda bazen çok kaygan zeminlerde yürüyor hatta koşuyoruz. Bazen düşüyoruz, bazen düştüğümüz yerden kalkamıyoruz. Vardığımız yer kendimizden çok uzakta bir yer olabiliyor. İşte hayatı geri dönülmesi güç yollara sapmış bir karakterin peşine takılıyoruz bu kitapta. İthaki ve Sel Yayınları tarafından da basılıyor ama ben Olvido Yayınlarından çıkan baskısını okudum. Aslında bir günde, bir solukta okunacak bir kitap ama bu bebekli tempomda elimde oradan oraya benimle sürünmekten okurken canına okunmuş bu haliyle kütüphanemde yerini aldı :) Yalnız Olvido basımında sonradan farkettim ki çevirmen ismi yok. Bu da beni biraz şüpheye düşürdü. O nedenle belki çevirisinden emin olunacak daha başka bir baskısından da okunabilir.
