Yine bir seriye yan kitabıyla veda ediyorum. Asi serimizin yan kitabı ve gerçekten okunmaya değer olduğunu düşünüyorum.
Asi kitabından (Her zamanki gibi) spoilerlı ve spoilersız olarak iki bölüm şeklinde bahsedeceğim.
SPOİLERSIZ BÖLÜM:
Asi çok mükemmeldi gerçekten. Kitap bitince dedim ki:
-Bir yan kitap bu kadar mı güzel olur?
Asi kitabı iki
"- Onlara ne yaptın ki?
- Ben mi? Devleti yıkmaya kalkmışım. Oysa yaptığım bir konuşmada, açlıktan ölen insanların varlığından dem vurmuştum yalnızca."
İyi akşamlar Dünyalılar. Sizlere 1930'lu yılların Amerika'sında yaptığım seyahatteki naçizane notlarımı paylaşmak üzere burdayım. Sadece Amerika dediğime bakmayın, notlarımın büyük
"Sanatta devrimci tavır, hayatı değiştirme tavrıdır. Kitaplarımız, bize ün sağlamaktan yada kalıcı olmaktan önce, toplumu devrim yönünde etkilemek içindir. Hayatı değiştirme amacına yönelmemiş bir sanat, insanın bilinçlenmesine ve birleşmesine yardım edemez."
Tırpan'ın Ön Söz'ünün ilk paragrafı bu şekildedir. Fakir Baykurt'u tanıyanlar
Bu yılın ilk okuduğum kitabı oldu kambur..
Kapanış yapmam gereken bir kitapla açılış yaparak yılın gidişatını da böylelikle belirlemiş oldum.
Kamburla yıkıldım, kamburla yaşadım, kamburla öldüm...
Hayatımda bana dokunan bu kadar vurucu bir hikaye daha okumamıştım. Söylenmesi gereken çok şey var ama ne söylesem az kalacak.
Kamburu hangi kimlikle okuyacaksınız bilmiyorum, anne olarak mı, kadın olarak mı , eş olarak mı yoksa çocuk olarak mı ? Yoksa tamamen dışardan bir izleyici olarak mı? İzleyen olarak okumayı çok isterdim ama ben bu hikâyenin yananlarındanım. Bir kitabın incelemesini yazmak bu kadar zor olmamalıydı...
Kambur bir kızın intiharıyla başlayan kitabın hikayesinden başka neler çıkabilir? Buna intihar demek o kadar yanlış geliyor ki, kitabın son sayfasını kapattığımda gördüğüm gerçek sevgisizliğin intikamıydı. Çok anlatmak istemiyorum. Sadece herkesin okumasını istiyorum. Mutlaka her insan kendinden bir şeyler bulacak. Ağlamam diyen insanın ciğerini sökecek. Yalnız lütfen kamburu ruhunuzla okuyun. Kimseye bu hikayede huzur bulacağı vaadinde bulunamam. Aksine huzursuzca okuyacaksınız. Umuyorum ki farkındalığınız da artacak.
Çok çok yeni bitirdim. Duygularım çok taze. Elim tutuluyor yazamıyorum. Umarım
Canınız öykü çektiyse...
Nitelikli öykülerin, hele hele de nitelikli postmodern öykülerin nasıl icra edileceğini, okura göstermek anlamında, önemi yadsınamayacak bir eser olarak edebiyat dünyamızda arzı endam eden '' Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı' adlı bu nefis öykü kitabına göz gezdirmeniz yeterli olacaktır...
1971 yılı Sait Faik