SPOİLER İÇERİR!!!
Youngju'nun bugünü de düne benzer geçecekti. Etrafı kitap- larla çevrili olacak, kitaplarla alakalı konuşacak, kitaplarla ilgili iş yapacak ve kitaplara dair yazacaktı. Ara bulunca yemek yiye- cek, düşünecek, laflayacak, karamsarlığa kapılıp tekrar neşele- necek, kapanış saatlerine yaklaşınca yine güzel bir gün geçir- diğini düşünüp büyük oranda mutlu hissederek dükkânından çıkacaktı. Eve yürüdüğü on dakika boyunca Seungwoo ile tele- fonda konuşacak, vardıktan sonra da konuşmaya devam edecek ve ardından duş alıp dinlenecekti. Sonrasında üst kata taşınan Jimi uğrayabilir, Jimi'nin ardından içeri giren Jungseo'yla uzun zaman sonra bira içebilir veya artan çalışanlar nedeniyle taşın- mak durumunda kaldığı yeni evinin manzarasının, bir önceki evine kıyasla sönük kaldığı düşüncesiyle biraz üzgün hissede- bilirdi. Ancak nihayetinde dün gece yarım bıraktığı kitabı oku- yarak kendini teselli edecek, ardından kitabı kapatıp yatağına uzanacaktı. En sonundaysa, güzel bir gün yaşamanın, güzel bir hayat yaşamak anlamına geldiğini söyleyen cümleyi düşünerek uykuya dalacaktı. -end-
Sayfa 288 - YoungjuKitabı okudu
Komplekslerimiz ilişkilerimiz yansıyış ve kapanış..
İnsan açlığı neredense, nereden eksik görürse kendini oradan fazlalık yaratıyor ilişkilerinde. Kompleks edindiği ne varsa dışarı aşırılık olarak kontrolsüzce yansıyor; kıskançlık, sevgi ve şefkat açlığı, ilgi hayranlığı gibi..
Dokuz Yayıncılık
Reklam
Dört bir yandaki bahçelerde kapanış vakti çok yakında gelecek.
Sayfa 20 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Sinema çıkışında bir tramvaya biniyordum, orda burda ve gecenin içinde sefere çıkıyordum. Saat ikiye geldiğinde bu saatten önce ya da sonra pek rastlayamayacağınız türde çekingen yolcular biniyordu, her zaman pek solgun ve uyuklayan, uysal paketler halinde, varoşlara kadar. Onlarla birlikte uzaklara gidiliyordu. Fabrikalardan bile daha uzaklara, belli belirsiz parsellere, birbirinden ayırt edilemeyen evlerin olduğu sokaklara kadar. Küçük şafak yağmurlarıyla yapış yapış olmuş kaldırımların üstünde gün ışıyordu mavimtırak bir renge bürünerek. Tramvay arkadaşlarım gölgeleriyle aynı anda kayboluveriyorlardı. Güne gözlerini yumuyorlardı. Bu gölgelileri konuşturmak bayağı zor işti. Aşırı yorgunluk. Şikâyet etmiyorlardı, hayır, kapanış saatinden sonra, geceleyin kentin tüm bürolarını ve mağazalarını habire temizleyenler onlardı. Bizlere kıyasla, gündüz insanlarına, daha az endişeli gibiydiler. Bunun nedeni, belki de, onların insanların ve nesnelerin inebileceği en alt seviyeye varmış olmalarıydı.
Sanık, cinayet suçuyla yargılanmaktadır. Suçluluğunu gösteren ciddi kanıtlar bulunmasına karşın ortada ceset yoktur. Savunma avukatı, kapanış konuşmasında bir numara çekmeye karar verir. "Baylar, bayanlar” der,“sîzlere bir sürprizim var: Bir dakika içinde, öldüğü düşünülen şahıs mahkeme salonuna gelecek.” Sözlerini bitirir bitirmez salonun kapısına bakar. Şaşakalan jüri üyeleri de bakışlarını heyecanla kapıya çevirirler. Bir dakika geçer, hiçbir şey olmaz. Avukat sonunda,“Aslında,” der,“öldüğü sanılan şahsın geleceğini ben uydurdum. Ama sonuçta hepiniz beklenti içinde kapıya baktınız. Bu da, bu davada birinin bir cinayete kurban gittiği konusunda akla yatkın ölçüde kuşku taşıdığınızı gösterir. Bu durumda ‘suçsuz’ kararı vermenizi talep ediyorum.” Jüri karar için çekilir ve birkaç dakika sonra geri döner. Sözcü ayağa kalkar ve kararı okur:“Suçlu.” Avukat ayağa fırlar ve bağırır:“Ama nasıl olur? Kesinlikle kuşkunuz vardı... Hepinizin kapıya baktığını gördüm.” Jüri sözcüsü sakindir.“Evet, hepimiz baktık,” der.“Ama müvekkiliniz bakmadı.”
Kapanış
Meşhurdur , son pişmanlık fayda vermez.
Sayfa 136 - İş bankasıKitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.