Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Fâtih, Sultanu'l-Berreyn ve Hakanu'l-Bahreyn (İki karanın ve iki denizin hükümdarı, yani Rumeli-Anadolu'nun ve Akdeniz-Karadeniz'in hükümdarı) lakabını kullanıyordu. Dünya hakimiyeti için savaşan, ama aynı zamanda bir hoşgörü ve kültür adamı da olan bir savaşçıydı.
Dağın Yamacındaki Büyüleyici Manastır: Sümela Sabahın ilk saatleri, puslu hava eşliğinde servis aracımızla yola çıktık. Sümela Manastırı’nı ilk defa göreceğim için çok heyecanlıydım. Araç yavaş yavaş Trabzon Maçka’ya doğru hareket ederken ben solumdaki camdan Trabzon’u seyrediyordum. Gözlerimin önünden evler, apartmanlar, dükkanlar, okullar,
Reklam
“ Dumlupmar merasiminden sonra, Bursa ve Karadeniz sahilleri ile Er­zurum taraflarında bir buçuk aylık bir seyahatten Ankara'ya dönmüştüm, istasyonda, birçok mebus arkadaşlar ve diğerleri tarafından karşılandım. Bunlar arasında, Ankara’ da bulunan Rauf, Adnan Beyleri görmedim. Bir kırgınlık sayılabilecek bu hareket tarzını beklemiyordum. Bir komplo karşı­sında bulunduğumuzdan bir saniye bile tereddüt etmedim."
Sayfa 190Kitabı okudu
Bir ara Türkiye'de niye bu kadar çok Ereğli var diye sormuştum kendi kendime. Konya Ereğli'si, Marmara Ereğli'si, Karadeniz Ereğli'si! Sonra araya araya bunların eski "İraklion"lar olduğunu anladım. Aynen Bolu gibi- Bolu, inebolu, Tirebolu, Safranbolu kasabaları, aslında poli yani Rumca "şehir" kelimesinden geliyordu.
Sovyet denizaltısı torpillemişti Struma'yı.Çünkü Stalin'in Karadeniz'deki her kimliği belirsiz gemiyi batırma talimatı varmış.
Karadeniz yaylası sanıyordum meğer iç anadolu bozkırıymış.
Reklam
Küçümseme değil,bilmiyorum dediğime inan ve anlat bana, allame nedir? Bunun bir berat'ı var mıdır? Bu nereden elde edilir?Fatih'in Karadeniz Kapısı medresesinden mi?Bizim Darülfünundan mı?Avrupa'dan mı? Koynunda böyle bir ilim belgesi olmayan bir kimse kendine nasıl allame dedittiriyor? Bizde halk o kadar saf,allamelerimiz o kadar cesur ki söylenen şeyde mana aramak kimsenin aklına gelmiyor. Birine allame,filozof,mütebahhir gibi bir lakap takınız. Bu ünvan derhal şehrin dört köşesinde kampana gibi çınlar ve öyle bir raddeye gelir ki bu vasfı herkesin ağzından işite işite o zavallı adam da kendisinin mütebahhir olduğuna inanmak zorunda kalır. Zannımca allameler,filozoflar bizde böyle yetişir.
17. ve 18. yüzyıllarda Karadeniz ve İstanbul için tehdit , Rusya çarlığından gelmiştir.
Li ber dilé min şiriné❤️‍🩹🫠 #Hamit Karadeniz💙
Memleketin işgale maruz diğer bölgelerinde de halk direniş hareket­leri kendini göstermiştir. Meselâ Çukurova ve Güney (Maraş, Antep, Urfa) topraklarıyla, Trakya, Kuzeydoğu Anadolu ve kısmen Karadeniz kıyıları bu bölgeler arasındadır.
Sayfa 165Kitabı okudu
Reklam
Guti, Kurti ve Kusi adlarını ayırmak gerçekten güçtür. Gutiler’in ülkesi olan yerlerde Kurti ve Kusüeri; Kusilerin kaldığı bölgelerden Eiızan, Luristan (Loristan) gibi yerlerde de Kuti ve Kurtileri; Kardu ve Kümlerin kaldığ ülkelerde de Guti ve Kusileri görürüz. Artık şüphe yok ki, bu üç ad ya aynı milletin adlanydı ya da Kusi ve Kuıtiler Gutiler’in en büyük kabileleriydi; üstelik bunlar karışık yaşamışlardı. Sonradan da genel Kurd adım almışlardır. Eski vatanları İran'ın doğusundan Adana'ya, Kafkasya'dan Hazar Denizi ve Karadeniz kıyılarına, Şuş (Sus)’a dek uzanıyordu.
102 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Mutlaka okumalısınız
Hiphop'a gönül veren herkesin okuması gereken bir kitap. Açıkçası kitabın ismini ilk gördüğümde asla katılmayacağım bir görüş olduğunu düşünmüştüm. Hiphop ve "safsata" kelimelerini bile bir arada görmek garip gelmişti. Fakat kitabı okudukça yazara neredeyse her konuda hak verdim. Bir okuyuşta bitirdim ve şiddetle tavsiye ederim.
Hiphopizm Safsatası
Hiphopizm SafsatasıTeoman Karadeniz · Mahfel Yayıncılık · 20234 okunma
Kim demiş moralim düzelsin diye yolda giderken kulaklığımda tulum eşliğinde Karadeniz müziği dinlediğimi külliyen yalan 🙃🤫🤭
Vefatının Ardından Türk Basınında Papa Eftim
Papa Eftim'in vefatı Türk basınında geniş çapta yer bulur. 19 Mart 1968 tarihli Milliyet gazetesi Papa Eftim'in ölümü ile ilgili bir yazısında bu büyük dava adamından şöyle bahseder: "Yanık yüzlü, temiz yürekli, kadife bakışlı bu Orta Anadolu çocuğu Ortodoks olarak doğmuştu. Büyük din cereyanlarının çatıştığı Küçük Asya'da
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.