Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Eğer edebi yapıtın kabuğunu soyarsanız özüne ulaşırsınız, o zaman görürsünüz ki iyi bir edebi yapıtın temel sorunu aydınlık ve karanlıktır. Gılgamış’tan bugüne değişmeyen bir sorun.
Pınar Başında, Susuzluktan Ölecek
Ben gittikten sonra, dedem ağlayarak nineme şöyle demiş: "Muhsine, bu çocuk pınarın başında susuzluktan ölecek... Yazık yahu, ben neslimden, hafızı Kur'anlığın bu kadar çabuk kesileceğini tahmin etmezdim. Çok erken oldu. Yahu Muhsine sinesinde Kur'an olmayan bir insan kabirde gibi karanlıktadır. Kur'an nurdur, ışıktır feyizdir. Kur'ansız bir okul zulmettir, karanlıktır; bu karanlık mektep çocuğa ne verecek?"
Reklam
Azınlıklar, ne etnik ne dinsel ne de renklere ilişkin olanlardır. Yeryüzü ve dışındaki tek azınlık, yanıtlardır. Her şeyi ve herkesi sorular yönetir. Evren nüfusunun çoğunluğu sorulardan oluşur. Soru ve yanıtların nadir evliliklerinden doğan melezler de bildiklerimizdir. Melezlerin ışığı neyi aydınlatıyorsa onu görürüz. Gerisi karanlıktır. Hiçbir gözün alışamayacağı kadar karanlık. El yordamının bile kör kaldığı karanlık. Kabul etmen gereken ilk gerçek de, doğumunda gözlerinin kapalı olduğudur. Hayata karanlıktan geldiğini bilmelisin. Anavatanın karanlıktır. Karanlığın kuralları yoktur. Karanlığın tarihi yoktur. Gözlenebilen tek hareket, karanlığın dışına düşendir. Sadece karanlığın dışı kurallara sahiptir. Doğumundan birkaç saat sonra gözlerini açmanın nedeni, ışığın seni beklediğini bilmendir. Kurallar, buluşmaların gecikmesini yasaklar.
Çeyiz niyetine sözler
Bu-dünyadaki-yaşamayı-askın-varolma-umudu, üstün ahlâkın tükenmez menbai ve esâsıdır. Üstün ahlâkın birinci derecedeki tezâhürü, ahde vefâ ile adâlet duyguları ile düşünceleridir. Ahde vefâ ile adâlet, işıktır; onların zıddı zulümse, karanlıktır. Hayat, karanlık zulümden adâlet nûruna sürekli hurüç mücâdelesidir. Hayatı yaşayan, öyleyse mücâhittir. Hayata yan çizen, karanlığın eridir. Mücâhit, hakkın hukukun müdâfiidir. Insâflıdır. Yaratıktır. Öyleyse Yaradana kuldur. Kul olan, köle olamaz. Köle olamayan, köleliğin düşmanıdır. Insanın insana köle olmasını kökten reddeder. Köleliği kökten reddedene Köktenci diyoruz. Kölelik, sömürücülüğün anlamdaşıdır. Öyleyse Köktenci, köleliğe, dola- yısıyla sömürücülüğe karşı durmadan dinmeden, özü bahâsına savaşan kişidir. Sömürücülüğe kökten karşı çıkmak, başkaldırmak demektir Başkaldıran, ahlâk kişisidir.
Size hayatın karanlık olduğu da söylendi ve siz de bezginlik içinde bezginler tarafından söylenenleri tekrarlıyorsunuz. Ben de diyorum ki bir dürtü olmadıkça hayat karanlıktır gerçekten ve bilgi olmadıkça tüm dürtüler kördür. İş olmadıkça tüm bilgiler boşunadır ve aşk olmadıkça tüm işler boştur...
Sayfa 14 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Gelecek karanlıktır. Kötü anlamda değil, sadece karanlık... Onu göremezsin. Belki yaşamak da sadece ihtiyaç duyduğun şeylerin aydınlatılması. Sadece günü görmek." OA - 1×7
Reklam
Hayatın karanlık olduğu da söylendi size ve bıkkınlık içinde usancın söylediklerini tekrarliyorsunuz Şunu söyleyebilirim ki arzu olmadığında hayat şüphesiz karanlıktır
Büyük veli Ebü’l-Haseni Şâzelî, mü’minlerde bulunan hidâyet nurunun ne kadar şerefli ve büyük olduğunu şöyle dile getirmiştir: “Eğer isyana dalan bir mü’minin nuru açılsaydı, gök ile yer arasını doldururdu; Allah’a itaat içinde olan mü’minin nurunun nasıl olacağını düşünün!”33 Kendisinde hidâyet nuru bulunmayan kimse, henüz insanlık makamına çıkmamıştır. “Şüphesiz Allah katında, yeryüzünde yürüyen canlıların en şerlisı' (zararlısı), inkâr edenlerdir; onlar artık iman etmez.” (Enfal 8/55) âyeti, inkâr karanlığında kalıp hidâyet nurundan mahrum olan kimsenin, varlıklar içinde en düşük seviyede kaldığını belirtiyor. Hidâyet nurundan mahrum kalan insanın iç âlemi karanlık; ruhu, zulmet içinde; kalbi ölü, gönül gözü kör;kulakları sağır, dili lâldır. Bu haliyle o, şekil olarak insandır; fakat hakikat olarak hayvanlardan daha aşağı bir derecededir. Çünkü imansız ve irfansız kimsenin yaptığı tek şey, hayvanlar gibi yiyip içmek, uyuyup dinlenmek ve şehvetini tatmin etmektir. Bunlar, insanlık alâmeti değildir. İnsanı insan yapan değerler, ilahî aşk, iman, irfan, tefekkür, edep ve yüce Yaratacı’nın razı olduğu sâlih amellerdir. İnkâr, karanlıktır; kâfir, nursuzdur. Edep ve sâlih amel sahibi olmayan kimse de gerçek insanlığın hakikatinden mahrumdur. İman ve sâlih amelin meyvesi mârifet ve muhabbettir. Muhabbetin meyvesi edeptir. Edep, insanı hayvandan ayıran manevi güzelliktir.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.