Lupita Ütü Yapmayı Seviyordu - Laura Esquivel
“İnsan hiçbir zaman sandığı kadar yalnız değildir. Yanımızdaki tek arkadaş kendi düşüncelerimiz olduğu zaman bile; çünkü düşünce, başkalarıyla giriştiğimiz karşılıklı etkileşimin anısından başka nedir ki?”
Lupita, işini severek yapan bir polistir. Ancak Lupita’nın hayatı travmalarla doludur. Üvey
Biliyoruz ki eski Türkler, şimdi kurt dediğimiz yırtıcı ve vahşi hayvana böri derlerdi. Dikkat edilecek olunursa, bugünkü kurt sözümüzün
de iki anlamı vardır. Türkler, yırtıcı ve korkunç kurdun yanında, “küçük böceklere” de kurt derlerdi. Kurt sözünün, böyle iki ayrı ve zıt manaya sahip olmasının sebebi nedir? Ortaasya’da 150 sene egemen olmuş
bir imparatorluğa, Çinliler niçin “küçük kurt” adım vermişlerdi ?
Ortaya koyduğumuz bu sorular, ortaya atılmış ve söylenmiştir. Fakat
bunun gerçek sebebi de, henüz daha açıklanmış değildir. Bu da,
Türk düşünce tarihinin karanlık kalan bir bölümüdür.
Göz göze geldiklerinde denizciler birbirlerine pis pis sıritiyor, gözleri beklenti içinde aç, çünkü burada kadınlar ve kumar, içki ve gösteri, pis ya da riske girmeye değer macera akla bulabilirler. Tüm bu şehvet dolu şeyler, indirilmiş panjurlanlrın arkasına güzelce saklanıyor. Onları görmek için içeri girmelisiniz ve bu gizem sadece gelip geçenleri içeri çekmek için kullanılan bir yemden başka bir şey değildir. Hamburg'da, Kolombiya'da, Havana'da ve Liverpool'da da benzer caddeler ve ara sokaklar var, tıpkı böylesi büyük şehirlerdeki geniş caddeler ve bulvarlarda zenginlerin bir arada toplanması gibi. Çünkü üst sınıflar ve alt sınıflar her yerde birbirlerine benzer özellikler taşır. Bu düzensiz sokaklar, kural nizam nedir her bilmeyen bir dünyaya ait tuhaf kalıntılardır, burada dürtüler kendilerini acımasızca ve dizginlerinden boşanmış gibi dışa vurulmaya devam eder; karanlık bir tutku ormanı vardır, iç güdüsel ve hayvani varlığımızın gizli kalmış tüm yanlarını burada ortaya çıkarırız; açıkça sundukları şey onları heyecanlı kılar ve sakladıkları şeyse onları baştan çıkarır. Düşlerimize dadanır, yakamızı bırakmazlar.
“Ya Rabbi! Derunumu her dem tazyik eden bu derin hüzün nedir? Seninle benim arama giren, karanlık duvarların gölgesi midir? Onu nasıl yıkıp senin nuruna kavuşayım? Bu karanlık duvar nedir?”
Egemenlik üçlemesinin ilk kitabı #sonkız
Dünya öyle bir hale gelmiş ki,
Doğurganlık yok, dişi nesil yok,annelik yok .
Dünyanın sonu gelmiş sanki.
Dünya nüfusunu kurtaracak avuç içi kadar genç kız. Bu genç kızlar doğum esnası sırasında annelerinden ,ailelerinden zorla alınıp İleri Arastirma Yerleşkesine teslim edilir .Burası öyle bir yerki