"Kalpler yolunu kaybeder bazen. Karanlıklar içinde kalır. Neyin doğru neyin yanlış olduğu konusunda kafası karışır insanın. İşte böyle anlarda Kur'an'ın nur olan ayetleri, karanlıkları aydınlatır. Allah, kulunu karanlıklardan aydınlığa çıkarır.."
Bakara Sûresi, (2/257); "Allah, inananların dostudur. Onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Kâfirlerin dostları da Tağut'tur. (O da) onları aydınlıktan karanlıklara çıkarır. Onlar ateş halkıdır, orada ebedi kalacaklardır."
Ayet-i Kerime'ye dikkat ederseniz aydınlık tekil, karanlıklar ise çoğul olarak ifade ediliyor. Demek ki doğru yol sadece bir seçenektir. Ama yanlış yollar çok olarak söyleniyor.
O halde siz doğru ve yanlış yolların yoğun olduğu bir toplumda, hangi yoldasınız?
Marquis De Sade, kimine göre deli, kimine göre dahi; kimine göre sapık, kimine göre gerçekçi, ama bence en çok bir filozof. Tıpkı diğer filozoflar gibi bir öncü. Bir fark yaratmanın bedelini de ödemiş elbette. Kapatılarak. Her türlü haneye konuk olmuş. Konuklukları bir ölümle sonuçlanmama sebebi elbette zengin nüfuslu aristokrat bir aileye mensup
Hava kurşun gibi ağır! !
Bağır bağır bağır bağırıyorum.
Koşun kurşun eritmeğe çağırıyorum...
O diyor ki bana:
— Sen kendi sesinle kül olursun ey!
Kerem gibi yana yana...
«Deeeert çok, hemdert yok»
Yüreklerin kulakları sağır...
Hava kurşun gibi ağır...
Ben diyorum ki ona:
— Kül olayım Kerem gibi yana yana.
Ben yanmasam
Sen yanmasan
Biz yanmasak,
Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa..
Hava toprak gibi gebe.
Hava kurşun gibi ağır.
Bağır bağır bağır bağırıyorum...
Koşun kurşun eritmeğe çağırıyorum..