Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Üzerine yirmi yıl düşündükten sonra korkuların karanlıktan doğmadığını anladım; korkular da yıldızlar gibi hep oradadırlar,ama gün ışığı onları gizler.
Karanlıktan sonra nur, gözyaşından sonra sevinç olacak.
Sayfa 329 - Can Yayınları 4. BaskıKitabı okudu
Reklam
Ben de sizin gibi gece korkularıyla boğulurum. Ben de sizin gibi neden korkuların geceleri hüküm sürdüğünü düşünürüm. Bunun üzerine yirmi yıl düşündükten sonra korkuların karanlıktan doğmadığını anladım; korkular da yıldızlar gibi hep oradadırlar ama gün ışığı onları gizler.
Platon (Eflatun) Devlet Adlı kitabın da gecen Mağara Benzetmesi
Şimdi, dedim, insan denen yaratığı eğitimle aydınlanmış ve aydınlanmamış olarak düşün. Bunu şöyle bir benzetmeyle anlatayım: Yeraltında mağaramsı bir yer, içinde insanlar. Önde boydan boya ışığa açılan bir giriş... İnsanlar çocukluklarından beri ayaklarından, boyunlarından zincire vurulmuş, bu mağarada yaşıyorlar. Ne kımıldanabiliyor ne de
Kitap Adı: Devlet Yazar: Platon Yayıncı: İş Bankası Kültür Sayfa 231 -237
Vahşi doğa ruhumdan iki kere geçti: İlk olarak tutkulu bir Meksıka-h-İspanyol kanı taşıyan bir ailede doğmamla, sonra da ateşli Macarlar-dan oluşan bir aile tarafından evlat edinilmemle. Michigan eyaletinin sınırında, ormanlıklar, meyve bahçeleri ve çiftliklerle çevrili, Büyük Göller’e yakın bir yerde büyüdüm. Orada, gökgürültüsü ve şimşek, ana besinimdi. Geceleri buğday tarlaları hışırdayıp yüksek sesle konuşurdu. Uzaklarda, kuzeyde ay ışığıyla birlikte açık alanlara gelen kurtlar oradan oraya atlayıp zıplar, adeta Tann’ya yakanrlardı. Hepimiz korkusuzca aynı derelerden su içebilirdik. Her ne kadar o sıralar bu şekilde adlandırmasam da, Vahşi Kadm’a duyduğum aşk küçük bir çocukken başladı. Bir atletten çok, estettim; tek isteğim de kendinden geçmiş bir halde gezip tozmaktı. Masa ve sandalyelerden çok, toprağı, ağaçlan ve mağaralan yeğliyordum, çünkü buralarda Tann ile baş başa kalabileceğimi hissediyordum. Hışırtı-sohbetlerini yapabilmek için, tarlalar içlerinde yürünmesini istiyor, nehir ise her zaman karanlıktan sonra ziyarete çağırıyordu. Geceleyin ormanda ateşler yakılması gerekiyordu ve öyküler, yetişkinlerin işitme menzilinin dışında anlatılmalıydı.
Sayfa 16 - Ayrıntı Yayınları
bir daha hiç çıkamadık daldığımız karanlıktan kara ruhların büyük bayramlarından sonra...
Reklam
"Bağışlamak mutluluğun anahtarıdır"
Huzur arayışınıza verilen cevap buradadır. Anlamsız gibi görünen dünyada anlama açılan kapının anahtarı buradadır. Her adımınızda sizi tehdit ederek, huzuru ve sessizliği bulma umutlarınızı yitirmenize sebep oluyor gibi görünen tehlikelerden kurtuluş yolu buradadır. Tüm sorularınız burada cevaplanıyor ve şüphe bitiyor. Bağışlamayan zihin korku
Sayfa 121
Ben de sizin gibi gece korkularıyla boğulurum. Ben de sizin gibi neden korkuların geceleri hüküm sürdüğünü düşünürüm. Bunun üzerine yirmi yıl düşündükten sonra korkuların karanlıktan doğmadığını anladım; korkular da yıldızlar gibi hep oradadırlar ama gün ışığı onları gizler.
Sayfa 245Kitabı okudu
Şairleri ressamlara, romancıları felsefecilere, öykü yazarlarını müzisyenlere bağlayan ipler bulmuş, o iplerin ucunu tutana kadar yorulmadan gidiyor, bıkmadan okuyordum. Yirmi yıllık ömrümün büyük bir bölümünü, hayatın anlamsız olduğunu düşündüğüm karanlık bir ruh haliyle geçirmiştim. O yaz, kitapların arasında geçen günler bana şunu öğretmişti: İçindeki karanlıktan asla kurtulamazsın. Ama dilediğinde yolunu aydınlatıp düşmeden yürümeni sağlayacak bir ışık bulabilirsin. Benim için o ışık okumaktı. Dünyadaki her dokunuşu birbiriyle ilişkilendirerek okumak. Okuduğum her kitaptan sonra, "Güneş altında yeni bir şeyler var ve hep olacak," diyordum. Yeni bir yazar tanıdığımda, kendimi biraz daha güçlenmiş hissediyordum. "Tamam," diyordum, "dünya biraz daha katlanılır bir yer oldu." Her gün kalabalıklaşıyorduk.
Sayfa 41 - Can YayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.