Doğruldu, başucu masasındaki cep saatını bir saat geri aldı: on ikiye yirmi vardı. Yattı. Tepsiyi cuma gecesi, yukarıdan saatını, açık yeşil kazağını, tıraş kutusunu getirince kaldırmıştı. Bakır küllük oradaydı; yatağa uzanıp kadının bitmeden söndürdüğü sigaralardan birini içmişti. Daha bekliyor muydu? En kötüsü kafasındaki tutarsızlıktı. Bu akşam dışarıya çıkıncaya değin kaç kere karar değiştirmişti. Sonunda ortalıkçı kadına 'Sokağa çıkıyorum ben; kapı çalınırsa açma' dedi. Gene de trenin geçmesini bekledi. On yıldır ilk defa çarşıya yakın bir içkili aşevinde yemeğini yerken bir tek rakı istedi; bitirmeden çıktı. Hükümet konağı önündeki büyük alanda bayram gecesi şenliği vardı: hava fişekleri, çalgılar, oynayanlar. Alanın çevresi kalabalıktı. Eskiden beri dışarının insanlarını pek anlayamazdı; otele gelenlerden değillerdi sanki. Bir kadına sürtünmek ya da laf atmak yüzünden iki adam tartışıyordu; başkaları da karıştı. Uzaklaştı oradan. Köşedeki bankanın demir parmaklıkları önünde bir erkekle kadının arasında duran kara kazaklı, uzunca boylu, esmer bir genç kıza baktı geçerken; kız başını çevirdi. İleride bir ağaca yaslanıp bekledi. Giderlerken uzaktan izledi. Köprüye varmadan tek katlı bir eve girdiler. Bilmediği sokaklardan geçerek geldi otele; karanlıktı.
Sayfa 51 - Can YayınlarıKitabı okudu
276 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
"Karım benim canımdır." Öncelikle belirtmek isterim ki kitabı okuduktan sonra üzerine bir müddet başka bir kitap okuyamadım. Nedeniyse kitabın konusu yaşanabilecek olayların örgüsü ile ilerliyor olmasıydı. Çevremde bu olayların bir kısmını yaşayan insanların olması da kitabı okurken duygusal anlamda beni fazlasıyla etkilemesine ve bir
Dokuz
DokuzAhmet Karayün · Adom Yayıncılık · 201346 okunma
Reklam
Devam
NAZIM HIKMET'İN DAVALARI • I. 1925 ANKARA İSTİKLAL MAHKEMESİ DAVASI 15 yıl 4 Mart 1925'te Meclis'ten Takrir-i Sükûn Kanunu çıkarılır. Hükümete büyük yetkiler veren bu yasa, geçicidir; ancak olağanüstü yargı organları olarak İstiklal Mahkemeleri'nin kurulmasını sağlar. İstanbul'da yayımlanan "Tevhid-i Efkâr",
Devam
336 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 days
Beş dakika önce kalbim karanlık, ıssız bir sokaktı; şimdiyse ay ışığı her yeri aydınlatmakta. Ay yaz dizisi tadında tatlı bir kitapla geldim. Kapağını gördüğüm andan itibaren vurulduğum ve okumak için sabırsızlandığım bir kitaptı. Ankara’da okuduğu üniversiteden İstanbul’a ailesinin yanına dönen Zeynep, yaşadığı kalp kırıklığı sebebiyle karmaşık duygular içerisindedir. İstanbul’da hiç beklemediği bir insanla tanışması ise onun hayatını değiştirir. Okurken o kadar keyif aldım ki kitap nasıl bitti anlamadım bile. Kahkaha atarak yer yer üzülerek sonra yine kahkaha atarak çevirdiğim sayfalarla bir bakmışım bitmiş. Şu yaz sıcağında böyle keyif veren, dostlukları güzel, içinde saf aşkın bulunduğu aynı zamanda eğlenceli kitaplar okumak çok iyi geliyor. Bir İstanbul Gecesi tam benim aradığım gibi bir kitaptı. Zeynep ve kuzenlerine bayıldım. Kocaman bir aileye misafir oluyorsunuz, hepsi birbirinden çılgın ve ben böyle ailelere bayılıyorum. Başrol üzerinden bize aktardığı mizahi dili, karakterlerin diyalogları beni gülümsetmeden edemedi. Sizi yormayacak, bol kahkaha atacağınız bir romantizm okumak istiyorsanız bu kitabı kesinlikle öneriyorum. Siyah gözlerindeki tüm yıldızlar benim için aynı anda parlamaya karar vermişti sanki. Öyle aydınlık, öyle parlak… Neredeyse daha akşam düşmeden güneşi gölgede bırakacak.
Bir İstanbul Gecesi
Bir İstanbul GecesiKübra Nur · Ren Kitap · 2021864 okunma
:D
Bilindiği gibi bekârlar polisin gözünde kuşkulu kişilerdir.
Allah Allah
Kadın bir pusuladır, kuzeyi gösterir.
Reklam
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.