Yaşam tarzınıza, kültürünüze, evlilik yapınıza ve bütçenize uymayan bir düğün, sizin düğününüz değildir, tribünün düğünüdür. 3 saatlik bir düğün için 3 yıl borç ödeyip, evliliğin en taze yıllarını elinde hesap makinesiyle geçirmenin var mı bir mantığı? İnsanlara güzel menüler, şık bardaklar, gelenlerin bile anlamadığı sırf elit görünmek için
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
"Çok sertsiniz"yazmış biri DM' den.
Bende kaktüs attım 🏜️.
" Herkes yediğini yollar "demiş.
Kardeşim kaktüs beni simgeliyor, kaktüs de çok dikenlidir serttir ama bakmasını bilen ona da çiçek açtırır. İnsan dene varlığa yalnızca gözünüzle bakmayı bir kenara bırakın ya. Ne yapalım bu zamanda kaktüs olmaktan başka çare yok. Kitap gibi açık kalbimizi yerlere paspas ediyorlar, dikenlerimiz de olsun varsın. Gül tutmak isteyen ele diken batmanlı.
6 Şubat 2023, gece 4.17, şiddetli bir sarsıntıyla yataktan fırladım. İlk aklıma gelen çocuklardı. Odalarına gidip yataklarından onları nasıl alıp yere attım, üstlerine kapandım bilmiyorum. Bekledim, bekledim, bitsin diye bekledim. Ama boşuna beklemişim. Eşyalar hiç durmadan devrilmeye başlayınca bitti, dedim, buraya kadarmış her şey. 12 kat
Sevgili 1K Üyeleri ve sevgili kitapokurlar, bu çekilişten sonra ve öncesi birçok mesaj aldım.. Neden ben bunu yapıyorum? Neden o kadar masraflı bir işe girdim? Tek tek açıklamak yerine size kısa ve öz buradan açıklamak istiyorum. Ben Yarım Asır yaşındayım ve 10 yaşından beri yaklaşık Almanya'da yaşıyorum.. Benim en büyük hevesim inanmayacaksınız 6 yaşında başladığım kitap okumak ve bu hala sürüyor.. Türkiye'den herkes kuru fasulye mercimek pastırma sucuk getirirken 😊 ben 30 kiloluk yük hakkımla KİTAP getirirdim ve daha sonra arabayla gittiğim dönemlerde de inanan bana 50-60 tane kitap alırdım. Yani kitap benim hayatımın çok önemli unsuru idi ve hala öyle.. ama belirli bir yaştan sonra birçok eseri okuduktan sonra elimdeki biriktirmiş olduğum 4 haneli rakamlardaki kitapları Almanya'da derneklere ve hapishanelere hediye ettim. Sadece temel eserleri torunlarıma bıraktım. Ben Türkiye'de bu sayfayla tanıştıktan sonra VE kitapların fiyatlarını da gördükten sonra genç kardeşlerime özellikle üniversite talebelerine böyle bir imkanı sunuyorum.. Bu yardımı direkt de yapabilirim böyle bir çekiliş üzerinden de yapabilirim diye düşündüm ve çekilişe karar verdim..!
Bu işte de en büyük ilham kaynağım
Günde sekiz saat mesai. Akşam eve gelmem saat yediyi buluyor. Tüm günüm, akşam yemeğini yedikten sonra içeceğim çayın hayalini kurmakla geçiyor. Eve bir geliyorum, öğretmen bizim oğlana beş sayfa ödev vermiş. Her gün beş sayfa ödev veriyor üstelik. Hani, bakan dememiş miydi eve ödev verilmeyecek diye?
Çay bardağını elime alır almaz oğlan elinde